Yaklaşık 3 haftadan beri devam eden Ankara Organize Suçlarla Mücadele şubesinden Şube Müdürü başta olmak üzere rütbeli müdürler ve alt rütbedeki bazı görevliler Anayasayı koruma savcılıklarınca göz altına alınıp sorgulanırken işin başındaki Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’e neden dokunulmadı hatta Engin Dinç’in görevi, başında olduğuna operasyona yönelik çalışmaları savcılıkla birlikte yönettiğine dair güçlü işaretler de mevcut. Şöyle ki Adalet Bakan yardımcısı Akın Gürlek bir iftarda çekilmiş bir fotoğrafının Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in masasında olduğu iddiası üzerine Dinç’i makamından arayarak telefonda Dinç’e ‘Beni izleyip fotoğrafımı çekmişsiniz. Fotoğrafım masanızın üzerindeymiş, doğru mu?’ diye sordu. Dinç, bu iddiayı ret ederek ‘Olur mu öyle şey! Böyle bir şey yok’ dedi. Gürlek Engin Dinç’in beyanlarına itibar etmedi dava açacağını beyan etti. Zira Fotoğrafı görmediğini söyleyen Gürlek, böyle bir fotoğraf varsa da kimin çektiği yönünde “Büyük ihtimalle Emniyet içindeki gruplardır” tahmininde bulundu. Bu güvensizliğin önemli bir nedeni Engin Dinç’in Hrant Dink suikastının sanıklarından oluşu Adalet Bakan yardımcısı Gürlek’in bu davanın yargısında yer alması sanırım.
Şikâyetçi olmayı düşündüğünü söyleyen Gürlek, dinlendiği iddia edilen diğer bazı isimlerin kendisine ulaştığını belirterek şunları kaydetti: “Mağdur arkadaşlar da bana geldiler. Değerlendirme yapıyoruz. ‘Ortak hareket edelim’ dediler. Bir idari teftiş başlatıldı, onu bekleyebilirim. Kimsenin günahını almam. Gerçekten fotoğraf var mı, yok mu, bilmiyorum. Ama bana söylenen bu. Bu fotoğrafı niye çektiler; nasıl bir senaryo yazacaklar, bilgim yok.” Gürlek, Ayhan Bora Kaplan davasındaki gizli tanık skandalından sonra şüphelerinin daha da arttığını anlatarak, şöyle devam etti:“Ben hakim savcı kökenliyim. Bu işleri bilirim. Selam-Tevhid soruşturmasına benzer bir süreç bu. Mahkeme kararı olmaksızın beni niye izliyorsun? Takip etmekteki amacın ne? Ben bakan yardımcısıyım. Herkesle görüşebilirim.” Gürlek, Ayhan Bora Kaplan davasındaki gizli tanık skandalından sonra şüphelerinin daha da arttığını anlatarak, şöyle devam etti: “Ben hakim savcı kökenliyim.” Bu işleri bilirim.
Ankara Emniyeti’ndeki üst düzey bazı müdürlerin, FETÖ’nün 17/25 taktiklerini kullanıp kumpas kurdukları belirlendi. Gözaltına alınan Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Kerem Gökay Öner itirafçı oldu. Yaşadıklarını anlattı. Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonun kumpas soruşturmasına dönüştürülmeye çalışıldığının ortaya çıkması Türkiye gündemini sarstı. Gizli tanık ile polis şefi Şevket Demircan’ın ses kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından başlayan idari ve adli soruşturma devam ediyor. Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’in bir tesadüf eseri olmasa gerek Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Kerem Gökay Öner itirafçı olarak soruşturmanın derinleştirilmesine ciddi katkılar yapması sonrasında emekliliği istendi iddiaları ağırlık kazanıyor.
Uzun yıllardır Ankara’da görev yapan daha önce de Asayiş Şube Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in ‘in soruşturmayı yürüten savcı tarafından alınan ifadesinde kendisine yöneltilen bütün soruları cevapladığı, soruşturmanın derinleşmesine katkı sağladığı öğrenildi.
Kerem Gökay Öner’in, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik tarafından devreden çıkarıldığı, soruşturmayla ilgili birçok toplantıya çağrılmadığını söylediği öğrenildi. Birçok evrakta imzasının olmadığını kaydeden Öner’in Şube Müdürlüğü görevini bırakmak için defalarca üstlerin gidip, görevden alınmayı talep ettiği ancak görevine devam ettirildiği belirtildi.
Emniyet müdür yardımcılığı görevini yürüten adli sorumluluğu da bulunmayan Murat Çelik’in Organize Suçlarla Mücadele Şubesindeki izleme dinleme yapan teknik birim başta olmak üzere şubeye alınan birçok polis memurunu kendi atadığı, Kerem Gökay Öner’in yapılan tayinlerin birçoğundan da haberinin olmadığını söylediği öğrenildi. Örgütün 2 numarası olmasına rağmen gizli tanık yapılan Serdar Sertçelik’in yurt dışına firarıyla ilgili de önemli tespitlere ulaşıldı. Gizli tanık Serdar Sert Çeliğin yurtdışına kaçırılmadan önce Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Müdür yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdür yardımcısı Şevket Demircan ile komiser Metehan İlkyaz’ın toplantı yaptığı, daha sonra irtibata geçilen 3 sivil ile kaçışın organize edildiği öne sürüldü.
İsrail ile ittifak yapan FETÖ, emniyet, yargı ve medyadaki uzantılarıyla çete operasyonu üzerinden darbe hazırlıyor. MHP lideri, FETÖ’nün çete operasyonu üzerinden yeni darbe planladığını söyledi. Eski istihbaratçı Orakoğlu da MOSSAD’ın parmağına işaret etti. Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütüyle ilgili özel haberler Batı’dan fonlanan gazetelere-gazetecilere sızdırıldı. Amaç Türkiye’ye ‘kara para, mafya devleti’ gömleği giydirmekti. Dışarının algısını bu şekle büründürmekti?
