Bursa'da ve bazı yerlerde çok erken seçimlerin tartışılmaya başladığına dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik şunları söyledi: 'AK Parti kuralları oturmuş ve kurumsallaşmış bir siyasi hareketiz. Günü saati gelmeden ilgili komisyonlar toplanmadan prensip kararları açıklanmadan bu konu ile ilgili konuşulan bütün konular spekülatif değerlendirmeden ibarettir. Kuralları olmayan bir şeyi değerlendirerek malzeme arayan çevrelere malzeme vererek partinin hiç hak etmediği alanlara çekilmesini sağlamış olacaksınız. Akıllı bir siyasetçi partisini gözeten bir siyasetçi bunlarla uğraşmaz. Yerelleri bugünden tartışmamızın hiç kimseye faydası yok. Bizim partimizden herkes aday olabilir. Bireysel aday olmak ayrı bir şeydir. Partinin hükmü şahsiyetini bağlayıcı şekilde olayları 6 ay öncesine çekmek parti çalışmalarına zarar verir. Yoksa her yiğidin gönlünde yatan bir aslan vardır. Parti olarak belediye başkanlarının daha uzun süre yerlerinde kalacağı ama milletvekillerinin her dönem olduğu gibi daha çok değişime uğradığı bir geleneği oluşturduk. Bursa'daki belediye başkanlarımızı da çok başarılı buluyorum. Kamuoyunda konuşulan belediye başkanlığı adaylığı konusunda bir arzum yok. Herkes adaylığı düşünebilir. Ama ben 6 yıl bakanlık yapmış ve siyasetin her noktasında bulunmuş birisi olarak böyle bir beklentim ve heyecanım söz konusu olmadı. Ülkenin çözülmesi gereken bir çok sorunu varken, bunların çözümü ile ilgili gecesini gündüzüne katan bakan arkadaşların gündeminde belediye başkanlığının olmadığını düşünüyorum. Bu konu sohbet arasında bile konuşulmuyor."
Çözüm sürecine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Çelik, silahları bırakmış ve terörden arınmış bir Türkiye'nin hızla ilerlediğini kaydetti. Faruk Çelik şunları dile getirdi: 'Terör örgütü başının gücünün ne olacağını süreç içerisinde gördük. İradesi olmayan parlamentodaki bir siyasi parti gibi. Onun için zaten devletin öteden beri yapmış olduğu İmralı ile görüşmelerin uzantısı diyebileceğimiz sürece ihtiyaç duyuldu. Yoksa parlamentoda bunun iradesi ortaya konulmuş olsaydı. Büyük ölçüde parlamento bünyesinde bunlar konuşulabilirdi. Bölge halkı terörden artık bıkmış. Bizler doğu ve batıdaki çözüm süreci ile uyumlaştırırsak süreç bir daha dönmemek üzere sonuca kavuşur. Sürece herkes olumlu bakıyor ama 30 yıldır can yakan bir olay karşısında hiçten duyarsızlığını ortaya koyulmasını söyleyemeyiz. Bizim amacımız kimseyi üzmek değil."
