YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

 


18 Mart Üniversitesi başörtüsü yasağını giderek geniş bir alana yayıyor

Mescit bile yasak

Şehitlerin kanıyla kazanılan şehir Çanakkale'de YÖK zulmü akıl almaz boyutlara ulaştı.

Başörtüsü yasağını uygulamaya geç başlayıp aradaki farkı kapatmaya çalışan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, yasağı giderek geniş bir alana yayıyor. Mediko-Sosyal Sağlık Birimi, kütüphane ve mescit gibi alanları da kapsayan başörtüsü yasağı için, yönetim bir de kitapçık atağı başlattı. Kitapçıkta, "başörtüsünün masum olmadığına" dair ifadeler yer alıyor.

Bere ve şapka da yasak

Üniversitenin Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakülteleri gibi bölümlerini bünyesinde barındıran Çanakkale merkezindeki Anafartalar Kampüsü ve İlahiyat, Mühendislik-Mimarlık ve Ziraat Fakülteleri'nin bulunduğu Hüseyin Akif Terzioğlu Kampüsü başörtülülere tamamen kapatılmış durumda. Kampüslerden içeri yalnızca başörtülü öğrenciler değil hiçbir başörtülü alınmıyor. Kampüslerin başörtülülere kapatılması başörtülüleri Mediko-Sosyal ve kütüphane imkanlarından mahrum ettiği gibi öğrenciler başörtüsü yasağı nedeniyle İlahiyat Fakültesi bünyesinde bulunan mescide de gidemiyorlar. Üniversitede başörtüsünün yanısıra bere ve şapka da yasaklanmış durumda.

İkna timi görevde

Bu arada başörtüsü yasağıyla adeta özdeşleşen ikna odaları Çanakkale'de de kendini gösterdi. Yasağı kampüs kapılarına kadar genişleten 18 Mart Üniversitesi yönetiminin, başörtülü öğrencileri başlarını açmaya ikna etmek için 2'si erkek, 3'ü bayan öğretim görevlilerinden oluşan 5 kişilik bir ikna timini görevlendirdiği ortaya çıktı. Öte yandan geçtiğimiz Salı günü başörtülü öğrencilerin üniversite yönetimiyle yapmak istedikleri görüşme tam bir komediye dönüştü. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Külür, önce öğrencilerden görüşmek için 2 temsilci belirlemelerini istedi, temsilciler görüşmeye gittiğinde ise Dekan Külür, "Başlarınızı açın öyle görüşelim" dedi. Bunun üzerine başörtülü öğrenciler adına görüşmeyi gerçekleştiren başı açık iki öğrenciye Dekan, "Başörtüsü yasağını kaldırmamız sözkonusu değil" demekle yetindi.

Yasak, yayınla savunuluyor

Üniversite yönetimi tarafından hazırlanan "Kılık Kıyafet Mevzuatı" adlı kitapçıkta ise başörtüsünün masum bir alışkanlık olmaktan çıkıp, kadın özgürlüğü ve cumhuriyet ilkelerine karşı bir dünya görüşünün simgesi haline geldiği öne sürülüyor. Üniversite yönetimi tarafından binlerce sayıda bastırılarak kampüs girişlerinde öğrencilere dağıtılan skandal kitapçık, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Ramazan Aydın'ın önsözüyle takdim ediliyor. Aydın kitapçıktaki yazısında, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve İdare Mahkemesi kararlarıyla, türbanlı olarak üniversiteye gelmenin üniversitenin huzur ve sükunetini bozan siyasi ve ideolojik bir eylem ve yükseköğretim kurumlarından çıkarılmayı gerektiren bir fiil olarak kabul edildiğini öne sürüyor. Rektör Aydın ayrıca, başörtüsü yasağına uymanın "hukuk devletinin" bir gereği olduğunu da savunuyor.





Kağıda basmak için tıklayın.

İntifada'ya devam
Hizbullah'ın kurucusu ve ruhani lideri Fadlallah, kutsal topraklardaki son gelişmeleri arkadaşımız Ramazan Öztürk'e anlattı
Acılar tazelendi
Kayıtlarda dolu olarak gösterilen çadırlar boş çıktı. Daha önceki ikamet yeri ve ailede ölenlerle ilgili sorular depremzedelerin gözyaşına boğulmasına neden oldu.
Zor sayıldılar
Nüfus sayımında ilginç olaylarla karşılaşıldı. Diyarbakır'ın Işıklar köyündeki 99 kişilik aile ancak sayım sırasında bir araya gelebilirken; Muş'taki 46 nüfuslu aileyi sayan görevliler zorlandı.
Tapuda rüşvete son
Tapu dairelerinden zaman zaman pis kokular geldiğini belirten Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez, bu dairelerde yığılma ve rüşveti önlemek için rotasyon başlattıklarını söyledi.
16 Milyon insan göçebe
DİE'nin verilerine göre, Türkiye'de nüfusun dörtte biri yani yaklaşık 16 milyonu , "doğduğu yerde değil, doyduğu yerde" yaşıyor.
Asil Nadir'e İngiliz maaşı
İngiltere'de yayınlanan The Sunday Telegraph gazetesi, 34 milyon sterlin (yaklaşık 33,6 trilyon TL) tutarındaki parayı kendi şirketlerinin kasalarını boşaltarak çaldığı iddiasıyla hakkında 66 ayrı suçlama bulunan işadamı Asil Nadir'in, özel emeklilik fonundan bağlanan yıllık 300 bin sterlin tutarındaki parayı alabilmek için yasal işlem başlatmaya hazırlandığını bildirdi. Gazete, Polly Peck şirketinin eski yöneticisi ve aynı zamanda en büyük hisse sahibi olan Nadir'in, KKTC'ye yerleşmesinin ardından, İngiltere'de yaşarken para ödeyerek dahil olduğu özel emeklilik sisteminin gelirlerine de alacaklılar adına el konulduğunu anımsattı.
Nadir'in özel emeklilik fonundan yılda 300 bin sterlin geliri bulunduğunu belirten gazete, işadamının şirketlerinin batmasıyla binlerce sterlin borca batan bazı eski ortaklarının konuyu değerlendirirken, Nadir'in bu isteğinin mahkeme tarafından geri çevrilmesi gerektiğini savunduklarını yazdı. Bu kişilerden biri olan 86 yaşındaki Raymond Zelker, "Bu adam bunca acıya, bu kadar kişinin batmasına neden olduktan sonra hangi cesaretle kalkıp bir de emeklilik ödeneklerini almak için girişimde bulunabiliyor?" diye konuştu.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...