Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Yani Yusuf İslam kimdir?

Çoğu insan beni geçmişimden Cat Stevens olarak ünlü bir şarkıcı, şarkı sözü yazarı olarak biliyor. Ama bugün insanlar beni Yusuf İslam olarak tanıyorlar. 1977'de Müslüman olduğumdan beri Yusuf İslam olarak biliniyorum. 52 yaşındayım. Evliyim, 5 çocuğum var. Ailem şu an benimle birlikte İstanbul'da ama Londra'da yaşıyorum. Öz olarak bir kız bir de erkek kardeşim var. Ayrıca baba tarafından iki erkek ve bir kız kardeşim daha var. Ailemin diğer üyeleri arasında Müslüman olan da var olmayan da.

Cat Stevens gerçek adınız mıydı?

Hayır Cat Stevens'ı ben seçtim. Gerçek adım Steven Dimitri Georgiou.

Müslüman olmadan önceki yaşantınız nasıldı? Cat Stevens kimdi ve nasıl yaşıyordu?

Cat Stevens benim sanatımı, müziğimi dünyaya sunmak için seçtiğim bir isimdi. Daha çok bir sanatçıydım. Yeni sesler, kültürler keşfetmeye, tanımaya çalışıyordum. Hayatı keşfe çıkmıştım. Belki de şarkılarım en çok bunu yansıtıyordu. Cat Stevens'ın şarkılarına baktığınızda bunu görürsünüz. Batı toplumunda doğdum ve büyüdüm. Ailem Londra'da yaşayan Kıbrıs Rum Hristiyanlarındandı ama dini açıdan çok katı olmadıkları için serbesttim.

'Bir star gibi yaşamada başarısızdım'

Dünyanın çok iyi tanıdığı ünlü bir şarkıcıyken Müslüman oldunuz. Bu değişim nasıl başladı?

Nasıl Müslüman olduğum çok uzun bir hikaye. Bu hikaye daha gençlik yıllarımda başladı. Kariyerime başladım. Çok kısa sürede çok başarılı oldum. Albümlerim hit oldu. Bir anda çok ünlü oldum. Milyonlarca insan beni tanıyordu. Ancak bu birden gelen başarı doğal değildi. Yaşantımı bir starın yaşantısına göre ayarlamak zorunda kalmıştım. Ve bunda açıkçası çok başarılı değildim. Bir yıl kadar hastanede kaldım. Tüberküloz olmuştum. İşte o zaman yaşam, ölüm ve sonrası hakkında büyük sorgulamalara giriştim ve ilk kez ciddi olarak düşünmeye başladım. Ruh nedir, yaşamın, varolmanın amacı nedir, hedeflerim neler ya da ne olmalı diye sorgulamaya başladım. Bunlar gerçekten kendime sorduğum büyük sorulardı. Ve sonra dinleri araştırmaya başladım, kitaplar okudum, özellikle de spesifik ve araştırmaya dayalı kitaplar.

Arayışlarınız yaptığınız müziği etkiledi mi?

Yeniden şarkı yazmaya giriştim. Ama bu kez şarkılarım bu fikirleri yansıtıyordu. Kafamdaki soruları aktarıyordu. Şarkılarımın sözleri bu düşünceler üzerine kuruluydu ama yeterli değildi. İnsan duygularının keşfine ve aklın sınırlarına yönelik içimde büyük bir ilgi uyanmıştı. Ama içinde bulunduğumuz dönem yeni bir yönelime denk geldi. Hippilerin ve transandental meditasyonun yoğun olduğu bir dönemdeydik. Ama tam anlamıyla mutlu olduğum bir din bulamamıştım. Çünkü araştırdığım dinde her zaman bir şeyler yanlıştı. Örneğin, Budizm'i, Hristiyanlığı hatta astrolojiyi inceledim. Bunların hiçbiri yüzde yüz doğru değildi, aradığım doğrular yoktu. Ve bu dönemde en iyi yaptığım işe devam ettim yani şarkılar yazdım. Buna kariyer hayatımın ikinci dönemi diyorum. İlk dönemde sadece İngiltere ve Avrupa'da tanınıyordum ama ikinci dönemde bir anda, şöhretim Avustralya'dan ABD'ye kadar uzandı. Şarkılarım büyük değişime uğramıştı.

'İslam Doğu'ya ya da Batı'ya ait değil'

Daha önceleri İslam hakkında hiç bilginiz yok muydu?

1976'da erkek kardeşim bana bir Kur'an getirdi. İşte o zaman ciddi anlamda İslam dini hakkında düşünmeye başladım. İslam'ı bilmiyordum çünkü o zamana kadar beynim hep İslam'a karşı olarak doldurulmuştu. Bunda benim Rum olmamın, Türkler'in dininin, Türk insanının bizim için karanlık olmasının ve özellikle de 'eğer tehlikeliyse onun hakkında düşünme bile prensibi'nin çok etkisi vardı. Kur'an'ı okumaya başladım. Hiç kimse başıma silah dayamamıştı. Kılıç çekmemişti. Elimdeki bir kitaptı. İşte bu benim gerçek tanışmamdı. Okumaya başladığım andan itibaren bu dinin, beklediğim olduğunu anladım. Sadece Doğu'ya ya da sadece Batı'ya ait değildi. Siyahların ya da beyazların dini de değildi. Bu kitap insanlık içindi ve tabii ki benim içindi. Kur'an'ı okuduktan sonra bir yıl geçti. Ve bir anda Müslüman olduğumu anladım.