YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

Sami Selçuk'lar Türkiye'nin şansıdır!.

Türkiye'nin 1'inci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de öldü..

Atatürk öldüğü zaman, henüz Sovyetler Birliği çökmemişti.. İkinci Dünya Savaşı da başlamamıştı.. "Avrupa" denilince, akla ya Hitler ya Mussolini gelirdi.. Hitler Almanya'da, Mussolini İtalya'da iktidardaydılar..

Atatürk öldüğü zaman, dünya ne "jet uçağı"nı, ne "televizyon"u, ne "Birleşmiş Milletler"i, ne "bilgi-sayar"ı, ne "İnter-net"i biliyordu..

Atatürk'ün öldüğü 1938'de Bill Gates henüz doğmamış, Nelson Mandela hapse girmemiş, tomografi icad edilmemiş, pensilin ve anti-biyotikler bulunmamıştı. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" de, "Kopenhag Kriterleri" de henüz akıllarda bile yoktu.. "Avrupa devletleri" denilince, "sömürgeler" akla gelirdi.. Ortada ne Hindistan, ne Gana ve ne de Vietnam vardı..

Atatürk'ün yaşamında Türk toplumuna hedef olarak gösterdiği "çağdaş uygarlık düzeyi" ve "Batılılık", bugünkünden bambaşka bir olguydu.

Atatürk'ün öldüğü 1938'de, Türkiye'de "Tek Parti" rejimi vardı.. İçişleri Bakanı tek parti CHP'nin genel sekreteri, valiler de CHP'nin il başkanlarıydılar.. CHP'nin "6 ok"u, Anayasa'da yazılıydı.. Başbakan'ın emriyle, gazete kapatılırdı.. CHP dışındaki her görüşe, siyaset yasaktı.. Nazım Hikmet hapisteydi.. Eski Başbakan İsmet İnönü, "yanlış anlaşılabilir" endişesi ile Ankara'dan İstanbul'a gelemezdi..

Şimdi 2000 yılındayız..

Atatürk'ün ölümünden bu yana, 62 yıl geçti.. Bırakın 62 yılda Türkiye'nin ve dünyanın ne kadar değiştiğini.. Son 15-20 yılda ne değişiklikler olduğunu hatırlayın..

Ama hâlâ birileri, Atatürk'ün seslendirdiği "çağdaş uygarlık düzeyi"ni, 1930'lu yılların Avrupa'sı ve Amerika'sı gibi alıp, topluma sunmaya çalışıyor..

"Çağdaş uygarlık düzeyi", yenidir, günceldir, ileridir..

Atatürk bugün yaşayıp, "çağdaş uygarlık düzeyi" deseydi, "Tek Parti"yi mi buna örnek gösterirdi?.

Biraz aklımızı başımıza toplamalıyız..

Farklı görüşlerin yok edilmek istenildiği, "insan hakları" söylemlerinin "bölücülük"le eşdeğer tutulduğu, "hukukun üstünlüğü" ilkesinin "devlet"e yönelmiş bir tehdit olarak görüldüğü bir model, "çağdaş uygarlık düzeyi" olabilir mi?

Bu kafa, yıllarca Türkiye'de "özelleştirme"ye de karşı çıktı.. Sanki telefonu Türkler icad etmiş ve sanki telefon şebekelerini Türk teknolojisi ile kurmuşuz gibi, PTT de, "milli değerler" arasında ve "bağımsızlığın simgesi" gibi sunuldu..

Evet.. Atatürk'ün sağlığında, liberallik de, sosyalistlik de yasaktı..

O dönemde, devlete yakın aydınlar, yazarlar, İtalya'nın Faşizmi'ni de, Almanya'nın Nazizmi'ni de, Sovyetler'in Stalinizmi'ni de beğenen düşünceler seslendirirdi.. Merak ediyorsanız, Tek Parti CHP'nin resmi yayın organlarının arşivlerine girin..

Portekiz diktatörü Salazar'ın Faşizmi'ni, "kondisyonalizm" diye sunup, şartlara uyum gösterebilme yeteneğine övgüler düzülürdü 1930'lar Türkiye'sinde..

Ama 2000 yılında birileri çıkar ve "resmi ideoloji" dışında söz söyleyen herkesi "bölücü", "yıkıcı", "şeriatçı" diye karalamaya kalkarsa, bunun adı, sadece "geri zekalılık" olur..

1930'larda, Türk ulusunun Atatürk'e "Savarona" yatını hediye alması, büyük bir olaydı..

Bugün ise, parası olan veya "kredi bulabilen" herkesin, özel uçağı ve 50-60'şar metrelik yatları var.. New York'ta, Londra'da katı veya malikanesi olmak, vaka-yı adiyeden..

Bu kesimin sahip olduğu yayın organlarında, Türkiye'nin "2000'li yıllar Avrupa'sı" gibi özgürlükçü bir demokrasiye sahip olmasını savunanlara küfrediliyor, hakaretler savuruluyorsa, bunda kötü niyet vardır..

Bu konuda verebileceğimiz son somut örnek, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'u hedef alan, kural ve terbiye dışı saldırılardır.

Eğer Atatürk'ün gösterdiği "çağdaş uygarlık" gerçekten "2000'li yılların çağdaş uygarlığı" ise, Türkiye'deki en ciddi ve en tutarlı Atatürkçü, Sami Selçuk'tur..

Oturduğu Yargıtay Başkanlığı koltuğunun rehavetine kapılıp, statükoya sarılacağı yerde, Sami Selçuk Türkiye'ye, çağdaş uygarlığın hukuk kurumlarına sahip olunması için, yol göstermektedir..

Türkiye'ye, Sami Selçuk'lar gerekiyor.. Onlar, toplumun ve çağın, vicdan sesidir..

Sami Selçuk'lar, "Yargıtay Başkanlığı"nın, Genelkurmay Başkanlığı kadar önemli olduğunu kanıtlıyor..

ŞAKA

Özal- Demirel çizgisi..

Hadi bakalım kolay gelsin..

Hepimiz merakla bekliyoruz..

- Türkiye, Turgut Özal çapında bir yeni cumhurbaşkanı seçebilecek mi?

Yeni seçilecek kişi, cumhurbaşkanlığına bir anlam mı kazandıracak, yoksa bu kişi cumhurbaşkanı olunca mı rütbe kazanacak?.

Aslında, Demirel gibi bir kişi de olabilir cumhurbaşkanı..

Ama biz alışamadık buna.

"Özal'dan sonra", gerçekten çıta yükseldi.

Bunu daha da aşağıya indirmesek!.

AYIP

Birileri bizi aşağıya çekiyor!.

Aziz Nesin, Türk toplumunun zeka düzeyi konusunda incitici sözler söylediği zaman, ben bundan hiç hoşlanmamıştım..

Ama bazı gelişmeler, adeta Aziz Nesin'i haklı çıkartma yönünde..

Düşünün ki, işi gücü bıraktık, "hukukun üstünlüğü" kavramını savunanların, rejim için tehdit olmadığını, bunların bölücülüğe destek vermediğini anlatmaya çalışıyoruz..

"İnsan hakları ve özgürlükler" gibi kavramların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlık sebebine karşı bir "anti-tez" olmadığını izah etmek çabası içindeyiz..

Avrupa Birliği adı verilen "Büyük Demokrasi Projesi"ne uyum göstermek için gerekli yapı değişikliğinin, Türkiye'nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü tehdit etmeyeceğine inandırmak için yazılar yazıyoruz..

"Düşünce suçu" olmaması gerektiğini, farklı görüşlerin ülkenin zenginliği olduğunu, muhalefetsiz demokrasi olmayacağını falan anlatıyoruz..

"Ekonomik büyüme"yi, "kartelleşmek"le karıştıranlar var.. "28 Şubat Modeli"nin, Türk demokrasisinin mütemmim cüzü olduğunu iddia edenler var..

Gerçekten birileri, hepimizi aşağıya çekiyor.. Birileri, Aziz Nesin'i haklı çıkartmak için uğraşıyor..

Her dakika, okumaya ve yazmaya, "alfabe"den başlıyoruz.. Ayıp ama, gerçek durum bu!.


20 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...