T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

Y A Z A R L A R
Medyadan son haberler

Epeydir genel bir eleştiriye muhatabım; okurlar, "Medyada olup bitenleri sizden öğreniyorduk" diyorlar ve son zamanlarda bu konuda fazla bir çaba göstermediğimden yakınıyorlar. Haklılar. Medya dünyasında neler olup bittiğini yine yakından izliyorum, ancak her öğrendiğimi okurlarla paylaşmıyorum...

Bunun iki sebebi var. Birincisi, medyayı yakından izleyen internet siteleri bulunuyor ve bunlar her türlü hareketlenmeyi günü gününe duyuruyorlar. İnternetle yarış çok zor, ben ise duyulmuş şeyleri yazmaktan nefret ederim. İkinci sebep de, medyadan ünlü isimlerin tahammülsüzlüğü... Bir Ankara temsilcisinin açtığı dâvâ yargıç tarafından reddedildi; transfer olduğu kanaldaki ömrü kısa süren bir televizyoncu ile de "Reytingleri düşük, galiba gidici" diye yazdığım için mahkemeliğim...

Bu denli hassasiyetin sebebini anlamakta zorlanmıyorum aslında: Medyada 'kutsal inek' uygulaması sona erdi; patronlar açısından 'dokunulmaz' kabul edilen kimse yok. Yıllarca ayakta kalmayı, köşe ve ekran kapmayı becermiş nice ünlüler, kendilerini kapı önünde, köşesiz ve ekransız bulabileceklerinin fena halde farkındalar; bu sebeple de havadan bile nem kapıyorlar...

Envanterini çıkaran henüz olmadı, ancak gerçekler herkesin mâlumu: Bu yılın başından itibaren işini kaybeden gazeteci sayısı beşbini buldu. Bunlar arasında mesleğe yeni adım atmış, boğaz tokluğuna çalışan, henüz sigortalı bile yapılmamış gençler çoğunluğu teşkil ediyorlar; ancak yıllarını mesleğe vermiş, başarılı işler çıkartmış niceleri de var... Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Sedat Simavi Gazetecilik Ödülleri jürisinde olduğum için biliyorum: Bizim birkaç yıl önce 'yılın gazetecisi' seçtiklerimiz arasından bile 'işsiz gazeteci' statüsüne geçirilenler oldu...

Bazen hiç nâzik olmayan biçimlerde yapılıyor işten çıkarmalar, sütun kaybettirmeler... Daha önce yazdığım olayı herhalde unutmamışınızdır: Çok satan bir gazetenin sütununu hakkıyla kazanmış bir bayan yazarı, "Tensikat olacak, yazarlara da dokunulacak" dedikodusu kulağına gelince, arkadaş bildiği yayın yönetmenine gitmiş ve "Listede ben de olacaksam, izin ver istifa edeyim" demişti. Yönetmenin ağzından, "Olur mu öyle şey, sen bu gazetenin demirbaşısın" cevabını duyduktan birkaç gün sonra, "İşinize son verilmiştir" yazısıyla karşılaşmıştı o bayan yazar...

En fazla gazeteci çıkartan Doğan Medya Grubu (DMG)... Hürriyet'ten Mümtaz Soysal, Enis Berberoğlu ve İsmet Solak gibi yazarların sütunları kapatıldı. Güncel konulara ilginç açılımlar getiren Enis Berberoğlu'na, aynı grubun Radikal gazetesi sütun açtı; ancak diğerleri artık köşesiz... Milliyet Ankara Bürosu'ndan birkaç muhabir çıkartıldı; bunlardan deneyimli diplomasi muhabiri Barçın Yinanç'ı 'tv-8' kanalı kaptı, diğer muhabirler kendilerinden önce işten çıkartılanlarla aynı kaderi paylaşıyorlar...

Aydın Doğan'la, ekim ayı sonunda, Almanya'da işe İncil basıp satarak başlamış Bertelsmann ile ortaklığını buraya taşıdığım gün biraz konuşma fırsatım oldu. DMG standartlarına göre 'dinci' bir şirket Alman Bertelsmann. Türkiye'nin en büyük medya grubunun patronu, bana, "Herkesle ortak olur, iş yaparım; unutma sizin gazeteyi de ben dağıtıyorum" dedi nâzikçe... O yazıda, "Dünya devi Bertelsmann'ın rakibi TIME-Warner, bakalım DMG bu rekabetten nasıl etkilenecek?" diye sormuştum. O soruma da Ertuğrul Özkök açıklık getirdi: DMG olarak TIME-Warner ile de ortaklıkları varmış... İtalyan Rizzoli, Alman Burla ile de... İskandinavlarla da...

Medya dünyasında her gazete ve kanal, üzerine toprak serpilmiş görüntüsü veriyor; tek kıpırdanma Star Grubu'nda... Zirveyi haber sunucularıyla yoklama çabası başarısız kalan Cem Uzan, bu defa farklı bir yol izledi: Gittiği her televizyonu en yukarıya taşımış Faruk Bayhan'ı tek yetkili olarak kanalın başına getirdi ve gazeteyi de rakiplerinin düzeyi üstüne çıkarma işareti verdi. Star'ın yenilenme niyetinin ilk örneği, Cuma günü yazılarına yeniden kavuşacağımız Rauf Tamer...

Bilmiyorum, sizler de hayıflananlar arasında mıydınız; benim çevremde, son zamanlarda, "Rauf Tamer şimdilerde yazmalıydı" diyenler epey artmıştı. Ne olduğunu kimselerin anlamadığı bir karalama kampanyası ardından, Rauf Tamer, hiç hak etmediği bir muameleye mâruz kaldı. Kendisini savunmasına "Seni bilen biliyor, ne gereği var" sözleriyle izin vermeyen gazete yönetmeni, ertesi gün, sütununun yerine "Yazarımızın yazılarına kendisini aklayana kadar son verilmiştir" açıklamasını koyabildi... O gün bugündür, kimse "Sen suçlusun" demediği halde yazamıyordu Rauf Tamer... Yeniden yazma imkânına kavuşmasına en fazla sevinenlerden biriyim... Cem Uzan kadrosunu etkin isimlerle takviye edip, Star'ı Hürriyet'le kalite yarışına sokmayı düşünüyor anladığım kadarıyla...

Star-DMG kapışmasında ilk raundu, RTÜK desteğiyle, DMG kazanmış görünüyor; Star'a, biri beş diğeri onbeş olmak üzere yirmi gün kapatma cezası verdi RTÜK... Ben de bu dünyanın içindeyim ya, ne zaman bu konu açılsa, neredeyse herkes, "Onca iddia üzerine adalet, maliye ve sosyal güvenlik bakanlıkları ne yaptı?" sorusunu yöneltiyor. Vahim iddiaları ihbar sayıp üzerine giden bir devlet kuruluşu çıktığını duymadım...

Medyada her gün bir şeyler oluyor; ama emin olun, bunların pek azı açıcı...


22 Kasım 2001
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED