Önceleri Nazım Hikmet'ten okuduğu şiirlerle beslediği, duygu yüklü programlarla tanınan Savaş Ay'ın sonraları, tıpkı diğer haberciler gibi "rating sendromu"na düşerek, o dönemlerin 'Adliye Koridorları' modasına uyarak önce "kanlı, ateşli haberler" içeren bültenleri, sonra da harareti yüksek, seviyesi düşük A değil, Z Takımı türünden tartışma programları hazırladığını hatırlarsınız.

İşte görmezden gelinemeyecek şekilde haftalardır yayınlanan bir tartışma programı daha var ki ekranda, Savaş Ay'ın tartışmalarını aratıyor dersek yalan olmaz.

Ay'ın adaşı Savaş Kalafat'ın Star'da sunduğu 'Canlı Tartışmalar'dan sözediyorum.

Son zamanlarda belki TV'ye çıkmak, 'star' olmak derdiyle yanıp tutuşan, belki de ünlü ve paralı yakınlarından intikam alma hevesi bulunan, ya da sadece program ekibinin isteğine uyarak sıkıntısını dillendirmek isteyen insanların uğrak yeri haline gelen bu programda, 'Atilla Taş'ın gerçek annesinin kim olduğu'ndan tutun da, 'Anastassia'nın vaftiz annesini dolandırıp dolandırmadığı'na kadar her türlü konu kendine yer bulabiliyor. Öyle ya, kim ne derse desin, toplum bunları merak ediyor!

Tartışmayı Sulukule kavgalarına dönüştürmek için elinden geleni ardına koymayan Savaş Kalafat ise, horoz döğüşü yaptırdığı insanların 'acı ve sıkıntıları' üzerine dikiyor rating kulelerini...

Bütün bunlar eğlence anlayışının değişmesiyle, ağız dalaşlarının prim yapmasıyla anlaşılabilir. Ancak, stüdyo konuğunun düşüp bayılmasıyla kuliste bekleyen doktoru stüdyoya alan Savaş Kalafat'ın bu davranışı neyle açıklanabilir? Sizce o akşam orada doktor bekletmesi gerektiği, kendisine malum mu olmuştu?

ÖZLEM ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu