T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Nasıl yozlaşıyoruz

Aşağıda bahsedeceğim iki konu, geçen haftaya ait.

Bunlardan birisi, 19 Mayıs Stadı içinde yer alan, bizim TSYD Ankara şubesi restoranında oldu.

Bilindiği gibi, geride bıraktığımız Pazar günü Ankara'da Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı vardı. Bu maça gelen bazı Fenerbahçe taraftarları, bizim restoranımıza gelip, yemek yediler, içtiler. Dakikalar geçtikçe, içkinin tesiri ile bu Fenerbahçe taraftarları, restoranın içinde slogan atmaya başladılar. Hem de, yeri göğü, inleterek.

Oysa, burası spor kamuoyuna açık bir yerdi. Tesisimizde eşi ve çocukları yemek yiyenler vardı. Burada Fenerbahçeli birkaç kendini bilmez taraftarın yüksek sesle konuşması ve slogan atmaları, bizi olduğu kadar, diğer müşterileri de tedirgin etmişti.

Kırk yılda bir eşiyle, dostuyla yemek yiyenlerin bu tavırlarının saygısızlığı kendilerine hatırlatıldığında, taraftarların çirkinliği daha ileri boyuta çıktı. Bunun üzerine sadece dostları ile birlikte olmak için buraya gelenler, restorandı terk etmek zorunda kaldı.

İkinci olay ise, basın tribününde gerçekleşti.

Ankaralı meslektaşım telefonla maçı gazetesine geçiyordu. Ancak, arkasında oturan ve "meslektaşım" demeye dahi dilimin varmadığı kişi Fenerbahçe'nin golünde öyle bir sıçradı ki, telefonda konuşan arkadaşımı ciddi şekilde rahatsız etti.

Rahatsız olan Ankaralı meslektaşım "biraz sakin olmasını" istediğinde saygısız bir tavırla karşılaştı. Bunun üzerine, diğer tribündekilerin bu kez, sahadaki futbolu bırakıp, kafaların bizim tribüne döndürdüler.

"Amigoluğa" soyunan kişi ayıp etmişti. Bu ayıbının altında kalmayıp, bir de yumruklarını sıkmıştı. Hem de meslektaşına karşı.

Bunları şunun için yazıyorum.

Aynı toplumun içinde yaşamak zorunda olduğumuzdan, herkes birbirine saygılı davranmak zorunda.

Bir lokantada istediğimiz gibi yüksek sesle konuşmaya ve civardaki insanları tedirgin etmeye kesinlikle hakkımızın olmadığını bilmemiz gerekir.

Hele hele, İstanbullu meslektaşlarımızın "amigoluğa" soyunup, bulunduğu toplumu kirletmeye, hakkı hiç yoktur.

Ondan sonra kalkıp, "biz nasıl yozlaşıyoruz" diye üzülüyoruz.

Üzülmemek için, herkes birbirine saygılı olması gerekir.

Zira, bu insanlığın gereği..


1 Nisan 2002
Pazartesi
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED