Hz. Mevlana'nın Hakk'a yürüşünün (Şeb-i Arus) 730. yılı münasebetiyle gazetemize açıklamalarda bulunan Hz. Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Faruk Hemdem Çelebi, "Türkiye'de Mevleviliğe ilgi göstermeyen ve konuyu suistimal etmek isteyenler, dünyadaki Hz. Mevlana aşıklarına bakarak ibret almalılar " dedi. İnsanlığın benlik ve ego içersinde kaybolduğunu belirten Hz. Mevlana'nın 22. kuşak torunu ve dünyadaki Mevlevilerin manevi öncüsü Faruk Hemdem Çelebi, arayış içersindeki Batı ülkelerinde, her geçen yıl Hz. Mevlana ve Mevlevilik üzerine araştırma ve inceleme yapan kişi ve kuruluşların artmasının, Türkiye'yi düşünceye sevk etmesi gerektiğini söyledi.

Batı manevi açlık çekiyor

Batı insanının ekonomik olarak ileri gitmesine rağmen, çok büyük bir manevi açlık içersinde olduğunu belirten Çelebi, Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde bir çok dile çevrilen Hz. Mevlana'nın eserlerinin, en çok okunan kitaplar arasında yer aldığını söyledi. Çelebi "İnsanlar bu eserleri okudukça, Hz. Mevlana'ya olan hayranlıkları artıyor. Bu hafta içinde sadece Türkiye'de değil Avrupa, Amerika ve Avustralya'da da Şeb-i Arus nedeniyle Mevlevi Sema ayinleri düzenleniyor. Hem de o ülkelerin vatandaşları tarafından" diye konuştu. Türkiye'de özellikle son yıllarda Mevleviliğin suistimal edilmesi ile ilgili şikayetlerin kendisine sık sık iletildiğini ve çözüm istenildiğini belirten Çelebi, "Ancak benim Türkiye'de de yurtdışında da çözüm noktasında köklü bir şey yapabilmem mümkün değil. Çünkü icra mevkiinde olamıyoruz. O halde insanlığa mal olmuş bu kütürün merkezinin sahibi olarak, devletimiz bu işleri ele alsın diyoruz. O da olmuyor. Çünkü mevlevilik ve sema törenleri sadece turistik ve folklorik olarak ele alınıyor" şeklinde konuştu. "1925 yılında tekke ve zaviyeler kapatıldığı zaman, Mevlevilik kültür ve mekanları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne emanet edilmişti. 730 yıldır insanlığa hizmet eden bu emanetlere devlet sahip çıkarak, yine insanlığa hizmet noktasında bir yerlere götürmesi lazım" diyen Çelebi konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sema ayinlerinin rast gele bir kafede, barda , otelde yapılması çok yanlış. Bu bir rant meselesi haline geldi. Bizim yetkimiz yok ki müdahale edelim. O zaman bunu devlet kontrol etsin. Nedir bu başı bozukluk? Her isteyen bu kutsal değeri kendi çıkarları için kullanamaz."

ŞAMİL KUCUR

« Geri Dön