Yılmaz YILDIZ / İSTANBUL
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, kotaların kalkması ile birlikte Çin'e yönelen siparişlerin, Avrupa ülkeleri ve ABD'nin safeguard uygulamalarıyla yeniden Türkiye'ye yöneldiğini söyledi. Tekstil ihracatının yılbaşından beri genel ihracat artışının altında kaldığını belirten Gülle, kotasız dönemde mevcut rakamı muhafaza edip az da olsa bir artış var diye sevinmenin bardağın dolu tarafı olduğunu, alışılmış olan artış trendinin yakalanamamasının da üzüntü verici olduğunu kaydetti.

İhracat fedakarlıkla artıyor

Tekstil ihracatının, bugüne kadar ihracatçıların fedakarlığıyla artıda olduğunu ancak temmuz ayında çok az da olsa eksiye düştüğünü belirten Gülle, "Senenin ikinci yarısında dünya konjonktüründeki değişiklikler, Avrupa ve Amerika'nın Çin'e karşı safe-guard uygulaması, Türkiye'den kaçan işlerin tekrar Türkiye'ye gelmesini sağlayacak. Avrupa ve Amerika'nın Çin'den gerekli servisi, hizmeti, kaliteyi alamadığı yönünde bilgiler geliyor. Bu alımlar tekrar bize dönerse, ihracat yine hızlı bir artış trendine çıkacaktır" dedi. Tekstilin yapısal sorunları olduğunu uzun zamandır söylediklerini hatırlatan Gülle, bu sorunların çözümü konusunda somut bir destek alamadıklarını vurguladı. Gülle, "Gerek maliyetler, gerekse vergisel ayarlamalar bazında devletin ufak bir desteği sağlanırsa, ihracat rekorları kıran bu sektör, yine aynı heyecan ile devam edecektir" diye konuştu.

Tekstil sektörü yüzde 100 yerli

İhracatın zirvesindeki şirketlerin yabancı sermayeli şirketler olduğuna değinen Gülle, yabancı sermaye yatırımlarının tekstil alanında yok denecek kadar az olduğunu ancak, tamamen Türk sermayesiyle, Türk ürünüyle, Türk emeğiyle gelen paranın Türkiye için yüzde 100 kazanç olduğunu belirtti. Gülle, Türkiye'nin bu avantajlarını kaybetmemesi da gerektiğini vurguladı.

Tekstil ihracatının eksi çıkmasının bir nedeninin de dolar-avro 1,30'dan 1,20'ye gerilemesi olduğuna dikkat çeken Gülle, paritenin yükselmesinin pozitif bir etkisi olacağını ancak bunun reel bir artışın göstergesi olamayacağını söyledi. Gülle, euronun değerlenmesini beklemek yerine diğer faktörlerdeki düzeltmelerle tekstil ihracatının artışını sağlamanın daha sağlıklı bir çözüm olacağını sözlerine ekledi.