T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 15 ARALIK 2005 PERŞEMBE | ||
|
Futbolla ilgili kamuoyu araştıması yapılıyor. Vatandaşın aklına ilk gelen "şiddet" Hakemler "Futbol değil, savaş yapılıyor" diyor. Fanatizmi temsil eden medya organı ise "Faır-Play"e layık görülüyor.. Önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkasına batıralım. Futbol denilince şiddet algılanıyorsa, bunda medyanın payı nedir? Bunu anlamak için maç öncesi ve sonrasında atılan başlıklara bakmanız yeterli. En güzel örneği İsviçre maçları. "Ne olursa olsun kazanmak" düşüncesi, bir yaşam felsefesi olamaz. Bu felsefenin, sporda yeri yoktur. Ancak balta girmemiş ormanlarda yaşayanlar için geçerlidir. "Onlar Milli Marşımız çalınırken ıslıkla protesto ettiler, biz de yapalım. Orada bizi taciz ettiler, biz de yapalım" diyenler kimlerdi? Oysa Almanya'ya sahada oynayarak gidilebilirdi. Futbolcuyu kadroya almadı diye genç bir teknik direktöre savaş ilan eden, Ukrayna ve Arnavutluk maçlarının nasıl kazanıldığını görmezden gelen kimlerdi? Milli Takımlar Teknik Direktörünün maç öncesi konuşmalarıyla tansiyonu yükselttiğini hissedemeyenler kimlerdi? Ya maç sonrası görüntüleri kamuoyundan gizlemeye çalışan, hakemleri hırsız ilan ederek başarısızlığını kılıflandıran teknik adama alkış tutanlar? İki yüzlülüğün de bir sınırı olmalı.. Hem yayınlarınla şiddeti körükleyeceksin hem de Kayseri-Sivas maçı için, Mardin'de hakemi döven vekil için "Ayıp oluyor?" diyeceksin. TBMM'den öneriler
TBMM'nin "Türk Spor'unda şiddet, şike ve haksız rekabet iddalarını" araştırmakla görevlendirdiği komisyonun raporunun "Spor Medyası ile ilgili öneriler" başlığı altındaki bölümünde şunlar yazılı: "Spor medyasının daha duyarlı olması. Mevcut hakemlerin ve hakemliği bırakanların televizyon programlarında, maç ve maçın hakemleriyle ilgili kendi amaçları doğrultusunda eleştiri yapmalarının önlenmesi. Sadece futbol değil sporun diğer dallarına da gerekli ilgiyi göstermesi, sporcuların özel yaşamlarından çok, sporla ilgili eğitici ve öğretici yazılara yer vermesi, kulüp yöneticilerinin gerekli-gereksiz demeçlerinin çarpıtılmaması, her kanalda sadece futbolun tartışıldığı programların gözden geçirilmesi" Zeytinburnu Stadı'nda oynanan İstanbulspor-M.İdmanyurdu maçının 37.dakikasında yaşananlar, bizi "temiz oyun" adına ümitlendirdi. Skor 0-0 iken ve gole gitmek yerine topu İstanbulsporlu Alp'in tedavisi için dışarı atan Mersinli Yasir Yıldız'ı "temiz oyun" adına alkışlıyoruz. İşte "Fair-Play" ödülünün gerçek sahibi..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |