T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 15 ARALIK 2005 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Metin BADEMLİ

"Temiz oyun"un neresindeyiz?

Futbolla ilgili kamuoyu araştıması yapılıyor. Vatandaşın aklına ilk gelen "şiddet" Hakemler "Futbol değil, savaş yapılıyor" diyor.

Fanatizmi temsil eden medya organı ise "Faır-Play"e layık görülüyor..

Önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkasına batıralım. Futbol denilince şiddet algılanıyorsa, bunda medyanın payı nedir?

Bunu anlamak için maç öncesi ve sonrasında atılan başlıklara bakmanız yeterli.

En güzel örneği İsviçre maçları.

"Ne olursa olsun kazanmak" düşüncesi, bir yaşam felsefesi olamaz. Bu felsefenin, sporda yeri yoktur. Ancak balta girmemiş ormanlarda yaşayanlar için geçerlidir.

"Onlar Milli Marşımız çalınırken ıslıkla protesto ettiler, biz de yapalım. Orada bizi taciz ettiler, biz de yapalım" diyenler kimlerdi? Oysa Almanya'ya sahada oynayarak gidilebilirdi.

Futbolcuyu kadroya almadı diye genç bir teknik direktöre savaş ilan eden, Ukrayna ve Arnavutluk maçlarının nasıl kazanıldığını görmezden gelen kimlerdi?

Milli Takımlar Teknik Direktörünün maç öncesi konuşmalarıyla tansiyonu yükselttiğini hissedemeyenler kimlerdi? Ya maç sonrası görüntüleri kamuoyundan gizlemeye çalışan, hakemleri hırsız ilan ederek başarısızlığını kılıflandıran teknik adama alkış tutanlar?

İki yüzlülüğün de bir sınırı olmalı.. Hem yayınlarınla şiddeti körükleyeceksin hem de Kayseri-Sivas maçı için, Mardin'de hakemi döven vekil için "Ayıp oluyor?" diyeceksin.

TBMM'den öneriler

TBMM'nin "Türk Spor'unda şiddet, şike ve haksız rekabet iddalarını" araştırmakla görevlendirdiği komisyonun raporunun "Spor Medyası ile ilgili öneriler" başlığı altındaki bölümünde şunlar yazılı:

"Spor medyasının daha duyarlı olması. Mevcut hakemlerin ve hakemliği bırakanların televizyon programlarında, maç ve maçın hakemleriyle ilgili kendi amaçları doğrultusunda eleştiri yapmalarının önlenmesi. Sadece futbol değil sporun diğer dallarına da gerekli ilgiyi göstermesi, sporcuların özel yaşamlarından çok, sporla ilgili eğitici ve öğretici yazılara yer vermesi, kulüp yöneticilerinin gerekli-gereksiz demeçlerinin çarpıtılmaması, her kanalda sadece futbolun tartışıldığı programların gözden geçirilmesi"

Zeytinburnu Stadı'nda oynanan İstanbulspor-M.İdmanyurdu maçının 37.dakikasında yaşananlar, bizi "temiz oyun" adına ümitlendirdi.

Skor 0-0 iken ve gole gitmek yerine topu İstanbulsporlu Alp'in tedavisi için dışarı atan Mersinli Yasir Yıldız'ı "temiz oyun" adına alkışlıyoruz. İşte "Fair-Play" ödülünün gerçek sahibi..


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi