T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 16 ARALIK 2005 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fatma Karabıyık BARBAROSOĞLU

Yeşil kan imam-hatipler ve üst kimliğin harcı olarak adalet

Lawrence M.Fiedman, Alman Kimliğinin kurucu ögesinin kan olduğunu anlatır, Yatay Toplum adlı kitabında. Bir defa Alman kanıyla doğan çocuk, Almanya topraklarında yaşamasa, tek bir kelime Almanca bilmese de Almandır. Ama diğer taraftan Almanya'da doğan, Almanya'da yaşayan Almanca bilen, anadilinden tek kelime (Türkçe, Arapça, Yunanca vs) bilmeyen, Alman okullarına devam eden ve Almanlar gibi domuz sosisi ve bira yiyip içen, "öteki" lerin çocuğu,meskun bir yabancı olmaktan kurtulamaz.

Almanların "Alman kimliğini" tarif ediş biçimleri ile YÖK'ün İmam-Hatip mezunlarına uyguladığı kimlik tanımı arasında birebir bağlantı kurmak mümkün. Almanya'da doğup büyüyen ve Almanlaşmış olan (Almanya da bir Müslüman olarak yaşayanları kastetmiyorum)ları değil de üç kuşak önce Ukrayna'ya yerleşmiş ve esasında Rus kültürü almış olanları daha Alman sayan "kan" a dayalı birliğin, Türkiye versiyonu değil mi YÖK'ün imam-Hatiplere uyguladığı yeşil kan baskısı. Aynı imtihana girmiş,aynı soruları cevaplamış ve bu imtihandan başarı ile çıkmış çocukları "katsayı" prangası ile mahkum etmek başka nasıl açıklanabilir?

Suçluların affedilip, eğitimine devam etme hakkının verildiği bir ülkede hiç suç işlememiş çocuklara, bir yük olarak açık Lise külfetini bile ödül olarak anlamlandıran ve bu ödüle karşı çıkmak için "harekete" geçen zihniyetin Türk kimliğine zarar verişini ne zaman konuşacağız?

Türklerin kurucu kimliğinin mayası din ya da ırk değildir. Türklerin kurucu kimliğinin mayası adalettir. Ertuğrul Gazi'nin Anadolu'da sayıca çok olandan değil de az olandan yana olması da adalet duygusu ile alakalıdır.

Feth edilmiş Kostantinapolis zaferine; Yahudi'in, devlet aleyhine açmış olduğu davayı, Fatih'in kolunu kesme hükmüyle neticelendiren Kadının adalet anlayışı eşlik ettiği için, İstanbul Müslüman şehri olmuştur.

Kimlik Almanda kan, İngiliz'de dil, Fransız'da vatan ise,Türk'de adalettir.

Özgürlüğün, tercihlerin, eğitim hakkının tartışmasının bile yapılmasının, çağdışı bir tutum olarak kabul edildiği günümüz şartlarında; MEB'lığının her çözüm önerisini düğüme çevirerek, binlerce gencin adalete inancının zayıflayacağı bir duruma mahkum etmek Türk kimliğine vurulmuş en büyük darbedir. Dindarları ve sekülerleri,Türkleri ve Kürtleri, zenginleri ve fakirleri velhasıl dairenin birbirine uzak noktasında bulunan herkesi birbirine yaklaştıracak olan adalettir. Hakimler adını bir semte, Kadıköy'e vermiş olan Fatih'in kadısı gibi adaletten öte güç tanımadıkları sürece, Türkiye burada yaşamak isteyen herkese yetecektir.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi