T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 20 ARALIK 2005 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

'Köstebek' deşifre oldu

Konuyu tartışan İngilizlerin yüzünü görmenizi isterdim. İki gündür dolaştığım televizyon ekranlarına çıkan İngiliz yorumcular çok şaşkınlar. Alt tarafı son 25 yıllarını çalan ayrılıkçı IRA örgütünün politik birimi Sinn Fein'in liderlerinden biri 'İngiliz devletinin ajanı' çıktı... Adam o kadar üst düzey ki, böyle bir şeyin olabileceğine Başbakan Tony Blair bile inanmaz görünüyor...

'Ajan' olduğu öğrenilen Denis Donaldson IRA örgütünün ilklerinden... 1981 yılında cezaevinde yaptığı açlık grevinde ölen Bobby Sands'in pek çok fotoğrafında hemen yanıbaşında yer alan kişiydi o. Beyin takımından biri. Ayrıca şiddete de uzak durmayan biri. 2,5 yıldır damadı ve bir yoldaşıyla birlikte teröre bulaştığı için yargılanıyordu. 'Ajan' olarak deşifre edilmesi on gün önce mahkemenin verdiği kararla başlayan sürecin eseri. Herkesin sanıkların en ağır cezalara çarptırılmasını beklediği sırada, mahkeme, üç Sinn Fein mensubuna karşı açılan dâvâdan vazgeçiverdi... İnsanlar "Ne oluyoruz?" diye sormaya başladığında ortaya çıktı Donaldson'un yıllardır İngiliz devletine çalışan bir 'köstebek' olduğu...

Bütün ülkelerde istihbarat birimleri mücadele verdikleri örgütlerin içerisine sızarlar. "Sızdırmam" iddiası boştur, sızılır... Bunu bilen terör örgütleri de, içlerindeki ajanlar konusunda dikkatlidirler; herkes herkesten kuşkulanır o örgütlerde... Basit bir kuşku yüzünden canlarını aldıkları yoldaşları bile vardır. Donaldson'un 'ihaneti' öğrenilince, yıllarca ona gıptayla bakan kişilerden, "Bundan çok daha basit hatalar yüzünden öldürülen nice kişi mezarlıklarda yatıyor" diyenler çıktı.

Deneyimli istihbarat birimlerine sahip ülkelerde bu denli üst düzey ajanlar artık deşifre edilmiyor... Adam örgütü tarafından 'kahraman' bilinerek yaşamaya devam ediyor oralarda. Bazısı, çok zorda kalınırsa, hizmet verdiği devlet tarafından yargılanıp mahkum ediliyor, ama cezaevine girme yerine kendisine tanınan yeni kimlik ve imkânlarla hayatını çoğu kez yurtdışında sürdürüyor.

Bizde 'ajan' olduğu devlet tarafından fâş edilmiş en bilinen örnek Mahir Kaynak'tır. Mahir Bey, 1971 öncesinde darbeciliğe meraklı bir grubun içerisine sızmıştı. 'Madanoğlu Cuntası' diye ünlenen dâvâda diğerleriyle birlikte o da yargılandı. İstihbarat birimi, nedense, dâvâ yürür giderken onun 'ajan' kimliğini deşifre ediverdi. En çok şaşıran kişi 'cunta lideri' diye yargılanan Org. Cemal Madanoğlu olmuştur herhalde...

Mahir Bey bizim gazetede yayımlanan anılarının bir yerinde tatlı tatlı anlatır. Birileri "MİT sizin içinize ajan soktu" bilgisini Madanoğlu Paşa'nın kulağına fısıldamış, o da ilk toplantılarında "Arkadaşlar, her ihtimale karşı üst araması yapacağız" tedbirini açıklamış... Mahir Kaynak üzerinde dinleme âleti ile katılıyormuş o toplantıya... Yakalanmamasını 'en güvenilir üye' oluşuna borçlu Mahir Bey; cunta lideri diğerlerinin üzerini aramayla onu görevlendirmiş çünkü...

Anılar... Anılar... Anılar...

İngiltere'de Sinn Fein örgütü liderlerinden birinin 'köstebek' çıkması beni 12 Mart'ta bizde yaşanan bir olaya yönlendirdi. 'Madanoğlu Cuntası' ne zaman aklıma gelse, Mahir Kaynak'ın o olaydan hareketle sarf ettiği, "Deşifre olmasam solda liderdim" cümlesi aklıma gelir... İngiliz istihbarat örgütünün (MI5), Denis Donaldson'un mahkumiyeti beklenen mahkemeye baskı yaparak dâvâyı düşürmesi gibi, MİT de, 1971'de, 'Madanoğlu Cuntası' dâvâsında, mahkemeye, Mahir Kaynak için, "Bizim ajanımızdır" diye başvurmuştu. Böyle bir deşifre yaşanmasaydı, 'sol' kesim içinde kazandığı itibar, bilgi ve zekâsıyla, Mahir Kaynak'ın 'lider' konumunu pekiştirmesi mümkün olabilirdi gerçekten...

Bu konuyu yıllar önce burada dile getirdiğimde, "Acaba deşifre olmayan ve liderliğe tırmanmayı başarmış sağda-solda birileri var mıdır?" diye sormuştum. Var olduğunu, ama bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğimi bildiğim halde... Çeşitli eğilimden örgütlere vaktiyle sızdırılmış 'ajan' konumundaki bazı kişilerin bugün önemli konumlarda olduklarına inanmam için pek çok sebep var...

Bu kuşkumu o yazıda olağanüstü üstü kapalı bir üslupla dile getirdiğim halde, ithamı üzerine alan bir siyasî lider, o zaman bulunduğu cezaevinden yazdığı bir mektupla bana cevap verme ihtiyacı duymuştu.

Hafta sonu politik programlarda televizyonlara çıkıp görüş açıklayan İngilizlerin şaşkınlığına ben de şaşırdım. Oysa, IRA örgütünün içine sızmış 'ajanlar' ile dolu olduğunu düşünmeleri gerekirdi. İki yıl önce IRA'nın iç güvenlik sorumlusu Freddie Scappaticci'nin 'ajan' olduğu anlaşılmıştı çünkü. Donaldson'un ondan farkı, babadan IRA mensubu oluşu, hayatının on yıldan fazla bir bölümünü hapiste geçirmesi ve karar mekanizmaları içinde yer alması... Zaten onu İngiliz devleti açısından değerli kılan da bu özellikleri...

Nedense bu olaya ben hiç şaşırmadım.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi