Deniz Akkaya diye bir kızımız var. Kameralardan kaçıyor, röportaj vermiyor, ağır takılmaya AB gözükmeye, kendini yukarılarda göstermeye çalışıyor. Holywood'da da film yapacakmış. Ben pek inanmıyorum ama neyse..

Şimdi nerden çıktı bu muhabbet diyeceksiniz. Efendim şuradan çıktı;

Bu kızımız geçtiğimiz haftalarda "Sinir olduğum yazarlar var, bunlardan biri de Ahmet Hakan Coşkun" dedi. Bir hafta-on gün Ahmet Hakan'ın yazılarını takip ettim merakla... Acaba cevap verecek mi diye... Dayanamadı bir yerlerde cevap verdi. Yanlış yaptı Ahmet Hakan... Zira bu sıralar onunla polemiğe girmek, prim yapıyor. Bazılarına acaip yarıyor, reklamasyon açısından. Ahmet Hakan'ın karşı tarafa cevap vermesi, karşısındakilere bayram ettiriyor.

Bu tuzağa düşmemeliydin sevgili Ahmet... CD'yi, AB'ye taşıyorsun. Anlamışsındır ne demek istediğimi...

Fenerbahçe 3 atmış PSV'ye... Star spikeri, teknik direktör Daum'a "Fenerbahçe Avrupa'da gelişiyor.. Peki Daum'da da gelişme var mı ?.. Ben gelişme olduğunu gözlemliyorum Daum'da.." diyor... Alman'ın yüzü mosmor. Üç atmışlar, övgü beklerken eleştiri kokan sözler... Biraz ağır kaçıyor...

Star Spor ekibi farklı takılmak istiyor rakiplerinden... Maç bitti, kazandınız, neler diyeceksiniz diye sormuyor. Bu farklılık da onları izlettiriyor. Ancak bazen de kantarın topuzunu kaçırıyorlar.

Ben Daum olsaydım, o soru yöneltildiğinde... Canlı yayında... Yumruğu çakardım spikere...

Telegol'de Serhat Ulueren de sert çıkışları ile prim yapıyor. Maç görüntüleri yok ellerinde... Buna rağmen müthiş bir habercilik yapıyorlar. Teşvik priminden sonra İddaa'da futbolcuların karıştıkları skandalları ortaya çıkardılar. Trabzonspor karıştı, Gökdeniz inanılmaz itiraflarda bulundu. Arnavut mafyasına kadar uzandı iş. Böylesine mükemmel habercilik yaptıkları için, Serhat'ın bazı sert çıkışları beni rahatsız etmiyor.

Gergin haberler içinde bazen sen de gerginliğe neden olabilirsin.

Kanal D'nin spor programı ise bu sene yaz boz tahtası oldu. İlker Yasin ve adamları ben diyeyim kahve siz deyin cafe-bar görüntüsü içinde çıktılar ekrana. Futbolu konuşuyorlar, mini etekli kızlar geziyor ortalıkta, çay servisi yapıyorlar. Bununla reyting alacaklarını zannettiler. İçerik sıfırsa, kimse dekor kostüme bakmaz. Ertesi gün "Aaa izledin mi İlker Yasin'in programını, ne müthiş cafe bardı o öyle" demez. Neyse hatadan döndüler, cafe-barı kapattılar...

Habercilik yapamadıkları sürece, lak lak programına dönerler. İsterlerse arkayı dekor kostüm olarak onlarca leylek yuvası ile doldursunlar...

Geçenlerde haber merkezlerinin refleksi kaybolmuş, hepsinde kas erimesi var diye yazmıştım. Ve de espri olsun diye "Bol bol ıspanak yesinler" tavsiyesinde bulunmuştum. Berkant Saatçioğlu isimli bir okuyucumuzdan uyarı aldım sonrasında. Aynen şöyle diyor Berkant; "Ispanak'ın aslında demir içermediği, demir içeren besinlerin emilimini de azalttığı belirtiliyor..." Emilim ihtiyacı olan haber merkezlerine duyrulur. Bana uyup haybeye ıspanak yemeyin...

BEKİR HAZAR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan