Ekonomi yönetiminin yanısıra Türkiye'nin AB Başmüzakereciliği görevini de üstlenen Türkiye'nin en genç bakanı Ali Babacan, AB mesaisine başladı. Babacan, Ankara'da bir yandan Türkiye'nin müzakere sürecine şekil verecek yeniden yapılanma çalışmalarına yürütürken, diğer yandan da AB çevrelerine girmeye başladı. Babacan, işte bu ısınma turları çerçevesinde geçtiğimiz hafta İngiltere Kraliçesi'nin doğum günü kutlamalarına katıldı. İngiltere Büyükelçiliği'ndeki resepsiyona eşi Zeynep Babacan ile katılan Ali Babacan, ilk defa diplomasi muhabirleri ile tanışma imkanı da buldu. Babacan, AB ile müzakerelerin yapısına dair sorulara kaçamak yanıtlar verip, "Biraz bekleyin" derken, süreç tamamlandıktan sonra biraraya gelip tanışma sözü verdi. Ancak Zeynep Babacan, eşinin verdiği sözden umutsuz olduğunu saklamadı: "Ekonomi muhabirlerine de hiç konuşmazdı, onlar da yakınırdı." Zeynep Babacan, bir konuyu da gazetecilerle paylaştı. Eşinin kabinede görev üstlenmesinden sonra, kendisinin de gece yarılarına kadar iktisat çalışmak zorunda kaldığını belirten Zeynep Hanım, "Artık AB müktesebatı çalışacağım" diyerek eşine olan desteğini de açıkladı.

Bir ayı neden cennete gider?
Esnafa "en son görmek istediğiniz kim" diye sorarsanız, "maliyeci" yanıtını alacağınız kesin. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da, sadece bakan olduğu için değil, bir dönem başkanlıklarını da yaptığı için kendini esnafa yakın görüyor. Konuşmalarını anlattığı fıkralar ve anekdotlarla süslemekte usta olan Ali Coşkun, "maliye"nin adını almadan, öyle bir fıkra anlattı ki, duyanların gözü Bakan Kemal Unakıtan'ı aradı: Adamın biri vefat etmiş, doğrudan cennete gitmiş. Bir melek, adamı gezdirmeye cenneti tanıtmaya başlamış. Adam zevkten dört köşe, "Allah'ım sana şükürler olsun ki, beni cennetine aldın" diye dua ediyormuş. Tam bu sırada adamın gözüne bir ayı takılmış. "Cennette ayının ne işi var" diye düşünmüş ve meleğe dönerek, "Bu ayının burada işi ne" diye sormuş. Melek, "O da cennetlik" karşılığını vermiş. Adam, şaşırmış; nedenini sormuş. Melek, "Bu ayı, dünyadayken bir vergi memurunu boğduğu için cennetle ödüllendirildi" demiş.

Tüp bebekçilerin güzin ablası
AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, memurların tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmalarına imkan sağladı. Şahin, bu imkanın SSK'lılar için de getirilmesi için çaba harcıyor. Fatma Şahin'in bu çalışmaları Türkiye çapında büyük yankı buldu. Tüp bebekle çocuk sahibi olmak isteyen binlerce devlet memuru Fatma Şahin'i "tüp bebekçilerin Güzin Ablası" olarak görmeye başladı. Fatma Şahin'e faks çeken bir devlet memuru, "Yıllardan beri çocuk özlemi çekiyorum. Kızım olursa adını Fatma, erkek olursa ise Şahin koyacağım" diyor. Diyarbakır'dan mektup gönderen bir kadın ise "Çocuğum olursa Gaziantep Meydanı'nda basın toplantısı düzenleyerek size teşekkür edeceğim" dedi.

Van gölü canavarı şak diye yakalanacak!
Kültür ve Turizm bakanı Atilla Koç, kuliste karşılaştığı AK Parti Van milletvekili Hacı Biner'e, "Gözün aydın, senin işini hallettim" dedi. Hacı Biner, "Tabi halledeceksiniz. Çünkü siz benden sorumlu bakansınız" karşılığını verince Bakan Koç da, "Tamam, kabul" anlamında elini başına götürdü ve "Van Gölü için 200 milyar çıkardım, 2 gemi alabilirler" dedi. Hacı Biner, "Sağolun, üç planlamışlardı ama 2 alırlar" karşılığını verdi. Bu konuşmayı izleyen AK Partili vekillerden biri Biner'e dönüp, "ee o zaman Van Gölü canavarını da bulursunuz artık" diye takıldı. Bakan, "canavarı bulurlar mı, bulmazlar mı orasını bilmem" dercesine bir el hareketi yapıp, "Pat diye yatırdım parayı" dedi, keyifli bir şekilde. Bakan "pat" diye parayı yatırdığına göre, Vanlılara da "çat" diye gemiyi alıp "şak" diye canavarı yakalamak kaldı. Hey dostum, bu iş tam Van'a göre: Pat, çat, şak!..

20 Haziran 2005 Pazartesi

ABDÜLKADİR SELVİ
BİLAL ÇETİN
DUYGU GÜVENÇ

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan