Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Eski Türkiye güzeli Zeynep Tokuş ve eşi Dr. Ahmet Alpaslan Nuhoğlu ile aralarında çıkan tartışma soncunda birbirlerini yaralamaları üzerine haklarında açılan dava dosyası Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi.

Dosya, Anayasa'nın 41. maddesindeki "Devlet ailenin huzur ve refahı ile ananın çocuklarını korunması için gerekli tedbirleri alır" hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi.

İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutkusuz sanık Zeynep Tokuş ve eşi Alpaslan Nuhoğlu katılmadı. Hakim Cavit Marancı sanıkların 8 yıldan beri evli olduklarını, 4 yaşında bir çocukları olduğunu belirtti. Marancı, sanıkların olay günü karşılıklı tartışmaları sonucu birbirlerine karşı hafif bir müessir filde bulunduklarını ve polisteki ifadelerinde birbirlerinden şikayetçi olduklarını, daha sonra ise savcılıkta bu şikayetlerinden vazgeçtiklerini ifade etti.

Hakim Marancı sanıkların birbirlerinden şikayetçi olmamalarına rağmen, haklarında yaralamaya sebebiyet vermek suçundan kamu davası açıldığını söyledi.

Marancı, "Mahkeme sürecini mağdur sanıkların birbirinden şikayetçi olmasalar dahi gerek mahkeme sürecinde uğrayacakları tahribat gerekse yargılama sonucunda uğramaları muhtemel cezai yaptırımların Anayasanın 41. maddesinde belirtilen, 'Devlet ailenin huzur ve refahı ile annenin ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır' hükmü ile açıkça çeliştiği tarafımızdan düşünülmektedir" dedi.

Marancı, birbirlerine akrabalık bağı bulunmayan ve hatta husumet dahi bulunan kişilere sağlanan şikayetten vazgeçmeyle davanın düşürülmesi, kişiler arasındaki birbirlerine karşı husumet ve intikam duyguları yerine bağışlama ve hoşgörü sağlayacağı yasa koyucunun da ön gördüğü bir durum olduğunu belirtti. Bağışlama ve hoşgörü sağlayan davranışların birbirine karşı akrabalık bağı taşımayan kişilere sağlayan yasa koyucunun, bunu aile bireylerinden esirgemesi düşünülemeyeceğini söyleyen Marancı, olsa olsa böyle bir eksiklik uygulamada fark edilip konulan yasaları denetlemekle görevli yüce mahkemelerce fark edilebileceği görüşünü taşıyarak TCK'nın 86/2-3/A-son hükmünün Anayasanın 41. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildi.

Dava, Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra görülmeye devam edilecek.