T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 30 HAZİRAN 2006 CUMA | ||
|
Bir tehdit bir destek
AB dönem başkanlığını devralmaya hazırlanan Finlandiya'dan hem tehdit gibi uyarı hem de destek geldi. Fin Dışişleri Bakanı, 'Limanlar Rumlara açılmazsa müzakereler durur' uyarısında bulunurken, hükümeti de övdü
TÜM SÜREÇ ETKİLENİR AB'nin Türkiye'den limanlarını açması yönünde beklentisi olduğunu dile getiren Tuomioja, aksi takdirde bunun bazı sonuçları olacağını belirterek, "Bunu tehdit olarak görmemek gerekiyor. Tüm müzakere sürecini de etkileyebilir. Bunu belirtmiştik. Türk hükümeti de bunun farkında'' dedi. Finli bakan, gazetecilerle sohbet ederken, müzakereleri siyasetten arındırıp teknik seviyede götürmek istediklerini söyledi. Tuomioja, Türkiye'de reform sürecinin yavaşladığını ancak devam ettiğini de belirterek, AK Parti hükümetinin önceki hükümetlere oranla çok daha başarılı bir performans sergilediğini ifade etti. Tuomioja, "Özellikle göreve geldiklerinde çok parlak ve umut veren tavır sergilediler, reformların hızında düşüş olsa da süreç devam ediyor" dedi. Finli bakan, hükümete yönelik başörtü eleştirilerini de değerlendirerek, Türkiye gibi çok kültürlü ve demokratik ülkelerde farklı görüşlerin olmasının doğal olduğunu belirterek, AK Parti'nin 'gizli gündemi olduğu' iddialarını da "O kadar gizliymiş ki biz göremiyoruz" diye konuştu. ASKIYA ALINABİLİR AB'nin Finlandiyalı Genişleme Komiseri Olli Rehn de Finlandiya haber ajansı STT'ye verdiği demeçte Türk limanlarının Rumlara açılmaması halinde 'müzakerelerinin tamamen askıya alınabileceğini' söyledi. Rehn, 'AB'nin Türkiye ile müzakerelerin durdurup durduramayacağına' ilişkin bir soru üzerine, bunun mümkün olduğu belirterek, "Buna başvurmak zorunda kalmayacağımızı umuyorum, ancak bunu gerektirecek zeminler varsa bu yola başvurmamak için nedenimiz yok. Gerçekçi biriyim. Bu yüzden, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda taahhütlerine bağlı kalmaması ve reformları hızlandırmaması durumunda müzakerelerde muhtemel bir çarpışma konusunda uyarmaya çalıştım'' dedi. REHN BENİM PATRONUM Öte yandan AB Temsilcisi Hans Jorg Kreschmer de Van'da Olli Rehn'in, limanların açılmaması halinde müzakerelerin askıya alınacağı yönündeki açıklaması ile ilgili olarak, "Olli Rehn, benim patronum. Patronumun söylediklerine ekleyecek bir şey yok. Çünkü Olli Rehn genişlemeden sorumlu komisyon üyesi. Bu açıklaması sürpriz olmamalı. 2005'te Türkiye Ankara anlaşmasının ek protokolünü uygulamadığı takdirde bunun müzakereler üzerinde bir etki yaratabileceği belirtilmişti. Şu an için bu durum bir ihtimal. Olli Rehn de (olabilir) diyor.''
Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci Medeniyetler İttifakı'nın parçası
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Medeniyetler İttifakı Projesi Eşbaşkanları Türkiye ve İspanya temsilcilerini kabulünde, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin Medeniyetler İttifakı'nın bir parçası olduğunu söyledi. Türkiye adına Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve İspanyol Barış Vakfı Başkanı ve eski UNESCO Başkanı Federico Mayor, ziyaret ettikleri Annan'a projedeki gelişmeleri aktarıp önerilerini aldı. Annan, görüşme sırasında Türkiye'nin AB üyelik sürecine atıfta bulunarak, "Türkiye'nin AB üyelik süreci de Medeniyetler İttifakı projesinin bir parçasıdır" diye konuştu. Mehmet Aydın da şunları söyledi: "Türkiye heyecanla bu projenin içinde olmuştur. Türkiye-AB ilişkilerinin dünya çapındaki boyutu Medeniyetler İttifakı'dır. Türkiye'nin siyasi, tarihi, coğrafi ve ekonomik konumu da medeniyetleri birleştiren bir konumdur. Türkiye'nin şahsında geniş dünya medeniyetinin bir ifadesi ortaya çıkmıştır. Türkiye bütün boyutlarıyla dünyada sağlanmaya çalışılan medeniyet uyumunun bir sembolüdür. Medeniyetlerin uyumu AB de Türkiye ile sağlanacaktır."
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |