T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S İ N E M A | |||
|
"Şimdi artık şehadet zamanıdır!"
"Malcolm X"in kilit cümlesi işte buydu. Zenci olmaktan utandığı için saçlarını yakıcı bir asitle düzleştirmeye çalışan Harlemli uyuşturucu ve kadın satıcısının, yirminci yüzyılın en büyük Müslüman devrimcilerinden birine dönüşmesinin tüyleri diken diken eden öyküsünü yâd ediyoruz bu hafta? İnsanlar, ütopyalarını gerçeğe dönüştürebilmek için bir ömür boyu çalışır, didinir, inandıkları değerler uğruna ölesiye savaşırlar. Ama bazen öyle bir ân gelir ki bu dünyayı aslında kendi iradelerimizin yönlendirmediğini, her türlü fânî iradenin üzerinde bir ilâhî irade olduğunu fark ederiz. İşte bu da insanın kendisini "Yaradan'ın takdirine kayıtsız şartsız teslim etme ânı"dır.
"Malcolm X", sinema tarihinde bu teslimiyet ânını en iyi betimleyen film olarak belleklerimize kazındı. 202 dakika süren ve her karesi insanın boğazında acı bir düğümlenmeye sebep olan bu destansı başyapıtın sonlarına doğru, ölümsüz mücahit Malik el-Şahbaz, artık o büyük teslimiyet gününün geldiğini ve yaratıcısının kendisini yanında görmek istediğini hisseder. Bu dakikadan sonra uğraşmakta olduğu bütün dünya işleri bir anda anlamını yitirecektir. Hattâ, canından çok sevdiği eşi ve çocukları bile?
Malcolm'un, mürşidi Elijah Muhammed'i ilk gördüğü anda, kanının son damlasına kadar teslim olmuş bir mürit itaatiyle yanında hafiften eğilerek durduğu, heyecandan tir tir titrediği ve gözlerinden istemsiz yaşlar süzüldüğü o ünlü sahneyi görmeden gerçek bir sinemasever olunması son derece güç?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |