T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S İ N E M A | |||
|
'Feodalite'den 'kapitalizm'e geçişin isimsiz kurbanları
19. yüzyılın sonları... Kuzeyin soğuk ülkesi İsveç'te halk açlık ve işsizlikten kırılmaktadır. Çaresizlik içindeki bir grup İsveçli, bulabildikleri bir takaya atlayarak Danimarka'nın Bornholm adasına gelirler. İş bulabilme imkânları açısından İsveç'e göre bir gömlek daha iyi durumdaki bu komşu ülkeye ayak basanlar arasında, "tekne kazıntısı" küçük Pelle ve onun dedesi olacak yaştaki babası Lasse de vardır. Eşini daha ülkesindeyken yoksulluğun doğurduğu hastalıklarda yitirmiş olan yaşlı baba ile yetim oğlu, ırgat pazarında yaptıkları türlü cambazlıklardan sonra, bölgenin en büyük toprak ağalarından birinin çiftliğinde iş bulmayı başarırlar. Uçsuz bucaksız tarlalara sahip olan bu çiftlik, zamanla Pelle için dünyanın bir tür "özet"ine dönüşecek ve küçük adam burada yaşadığı kâh acı, kâh tatlı olaylarla hayatı adım adım öğrenerek büyüyecektir. O yüzden de senaryo ona, "hayatı fetheden" anlamındaki bu anlamlı lâkabı uygun görmüştür.
"Derin sinemasever" olma iddiası taşıyıp da henüz Bille August'un "Fatih Pelle"sini izlemediyseniz, bu konuyu siz sözkonusu filmi görene kadar hiç açmayalım daha iyi... Çünkü, sinema tarihindeki pek az film, ömrünüzden koparıp kendisine sunacağınız bir üç saati böylesine şiddetle hak ediyor.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |