T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S İ N E M A
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Sinema
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Allah'ın kudretini en iyi kavrayabilecek olanlar âlimlerdir...

Ellie Arroway'in hayattaki en büyük tutkusu, evinde bulunan bir amatör telsiz cihazıdır. Annesini daha doğum sırasında kaybetmiş olan bu küçük kız için, erişebildiği uzak noktalardaki insanlarla iletişim kurmak bir tür avuntuya dönüşmüştür. Ellie'yi tek başına büyütmeye çalışan baba Ted de kızının telsiz merakını onunla paylaşmaktadır. Ancak, bu şefkatli adamın âni bir kalp kriziyle hayata vedâ edişi, Ellie'yi zorlu hayat yolunda çok erken yaşta yapayalnız bırakacaktır.

Yıllar geçer ve "uzaklar"ın sesini dinlemeyi seven bu kız, sonunda tam da arzu ettiği türden bir eğitim görüp "astronom" olur. Kısa süre sonra da evrendeki muhtemel zeki hayat sinyallerini yakalayabilmek amacıyla oluşturulan SETI projesinin yürütücülerinden biri olarak atanır. Günlerini New Mexico eyaletindeki dev radyo teleskopların yanıbaşında, uzayın derinliklerinden gelen sesleri dinlemekle geçiren genç kadının hayatı, bir sabah kulaklığından yükselen ritmik sinyallerle sonsuza kadar değişecektir. Evrendeki gelişmiş bir uygarlıktan dünyamıza gönderilen ilk "mesaj"ı aldığını fark eden kahramanımız, böylelikle milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki Vega yıldızına ulaşma çabalarının da başlama vuruşunu yapmış olur.

Sinema tarihinde, -İslâm toplumlarından çok Hıristiyanlık dünyasının temel bir sorunu olan- "Allah'a inanç" ile "bilime inanç" arasındaki o kadim çatışmaya adanmış en değerli ve de tarafsız filmlerden biri... Öyle ki "Mesaj", salt bu yöndeki bir çatışmanın varlığını bütün cepheleriyle birlikte ortaya koymakla kalmıyor, filme kaynaklık eden kitabın yazarı, ünlü astronom Carl Sagan'ın kaleminden "Aslında böyle bir çatışmaya gerek var mı?" sorusunu da soruyor.

Filmin ana karakteri astronom Ellie Arroway, önce annesini, ardından da henüz küçücük bir kızken babasını yitirmiş olmasının ruhunda meydana getirdiği şiddetli travmayla, dinsel inançları neredeyse "inançsızlık" noktasına kadar gerilemiş biridir. Yalnızca bilime imân etmiş bir araştırmacı olarak, kişisel uzmanlık alanı konumundaki astronomide onun için asla dinsel yaklaşımlara yer yoktur. Ancak, Vega'dan gelen sinyallerin gerçekte dünya insanlarını bu yıldız sistemindeki bir gezegene misafir edecek olan çok gelişmiş bir taşıtın planlarını içerdiği fark edilince, Ellie'nin inançsızlığı uluslararası kamuoyunun nazarında adım adım bir handikapa dönüşür. Yüzde 95'inin şu ya da bu adla tanımlanmış üstün bir yaratıcıya imân ettiği dünya kamuoyunu, 26 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir başka uygarlık karşısında "inançsız" biri mi temsil edecektir?

Carl Sagan (1934-1996)
"Mesaj", Stanley Kubrick'in 1968 yılında gerçekleştirdiği "2001: Bir Uzay Macerası" ve Andrei Tarkovski'nin 1972 yapımı "Solaris"inden bu yana, bilim-kurgu sinemasının yegâne varlık nedenin izleyiciye "yeşil derili uzaylılar" ve "ışın kılıçları" göstermek olmadığının yeniden hatırlandığı nadide örneklerden biri. Yapıtın her karesine sinen bu zekâ pırıltısının en öncelikli nedeni ise hiç kuşkusuz ki Carl Sagan. Yazdığı popüler bilim kitaplarıyla, astronomiyi bir grup bilim adamının kendi aralarında yaptıkları anlaşılmaz muhabbetlerin konusu olmaktan çıkartıp kamuoyuna mâleden ve böylelikle dünyanın dört bir köşesindeki genç kalplere bilimsel araştırma ateşi düşüren Sagan, bu yönüyle çağımızın belki de en değerli bilim adamlarından biriydi. Sagan'ın, batı dünyasında din ve bilim arasında yüzlerce yıldır sorunlu bir çizgide ilerleyen ilişkileri baştan aşağı entelektüel bir yaklaşımla sorguladığı aynı adlı kitabı, yönetmen Robert Zemeckis'in -NASA tarafından da teknik olarak desteklenen- muhteşem sinema diliyle birleşince, ortaya her yaştan ve her toplumsal kesimden sinemasevere yoğun bir seyir zevki sunan görsel bir şölen çıkıyordu.

Ancak ne yazık ki Sagan popüler bilime son büyük katkısı durumundaki "Mesaj"ı izleme şansı bulamadı. Filmin çekim sürecinde kanserle boğuşan ünlü bilim adamı, kurgunun tamamlanmasından çok kısa bir süre önce hayata veda edecekti. Zemeckis de onun bu filmin sahip olduğu yüksek entelektüel düzeydeki katkılarını unutmayarak, yapıtının son karesinde beliren "For Carl" (Carl için) ithafıyla saygısını ölümsüzleştirdi.

"Mesaj"da, uzaylıların gönderdikleri proje doğrultusunda, yıldızlararası bir transfer aracının yapımı -büyük güçlüklerle de olsa- tamamlanır ve sonuçta insanlık tarihinin bu en önemli yolculuğunu Ellie Arroway'in yapmasına karar verilir. Ellie, hayatının deneyimi olan bu yolculuğu başarıyla gerçekleştirir gerçekleştirmesine; ancak Vega'nın gezegenine gidiş ve dönüş serüveni kişisel zaman algısına göre "18 saat", Japonya'nın Hokkaido adasında bu transferi yöneten ekibe göre ise yalnızca "bir saniye" sürmüştür. Bunun nedeni, genç kadının uzayın iki uzak noktası arasında kestirme bir yol açan "Einstein-Rosen köprüleri"nden biri üzerinden taşınmış olmasıdır. Ancak yalnızca teorik bazda kabul gören bu açıklama Beyaz Saray'ın kuşkucu yetkililerini tatmin etmeye yetmez. Ellie şimdi, hakkında açılan Senato soruşturmasında yolculuğunun gerçekliğini savunmanın yanısıra, bu projeye harcattığı yarım trilyon doların da hesabını vermek durumundadır.

Yukarıda da vurguladığımız üzere, çeşitli bilim dalları, özellikle de astronomi karşısında -kaynağını dinsel dogmalardan alan- katı reddiyeci tutum, İslâm toplumlarını hiç bir zaman bağlamadı. Çünkü bu toplumlar, pozitif bilimlerin her dalıyla birlikte uzaya da sıklıkla atıfta bulunan, dahası bu alana ilişkin sayısız veriler ve ipuçlarıyla dolu olan bir kutsal kitaba imân etmenin ayrıcalığını yaşamaktaydılar. O yüzdendir ki İslâm coğrafyası astronomi alanında yakın çağlara kadar tartışmasız söz sahibi olarak kaldı. İstanbul'dan Semerkant'a kadar uzanan son derece geniş bir coğrafyada binlerce bilgin, yıldızların "gece karanlığını aydınlatmak üzere havaya asılmış büyülü ışıklar" olduğu faslını çoktan geçmiş, artık onların yörüngelerini ve çaplarını hesap etmenin peşindeydi. Çünkü Allah'ı reddeden değil, onun varlığından güç alan özgün bir bilimsel bakış açısını hayatın pratiğine başarıyla uygulamış olmanın gücüne sahiptiler. Müslüman denizcilerin dünyanın yuvarlaklığını bütünüyle kanıksadığı o çağda Galile'nin İtalyan Engizisyon Mahkemesi tarafından dünyanın döndüğüne ilişkin tezlerini geri alması için sıkıştırılması da iki kültür arasındaki dehşetengiz algı farkını açıkça koyan en ünlü örneklerden biridir.

Türkçe Adı: "Mesaj"
Orijinal Adı: "Contact"
Yapım Yılı: 1997
Ülke: ABD Yapımı
Süre: 153 Dakika
Yönetmen: Robert Zemeckis
Senaryo: James V. Hart ve Michael Goldenberg (Carl Sagan'ın aynı adlı romanından)
Müzik: Alan Silvestri
Görüntü Yönetimi: Don Burgess
Kurgu: Arthur Schmidt
Oyuncular: Jodie Foster, David Morse, Tom Skerritt, Matthew McConaughey, John Hurt, James Woods, Angela Basset
Uluslararası İzleyici Yargısı: 7.3 / 10 (Kaynak: Internet Movie Database)

Bu bakımdan, "Mesaj"ın öyküsü içinde boy gösteren "dinsel fanatikler" belki batılı izleyiciyi karanlık geçmişiyle yüzleştiriyor ve o vesileyle de canını bir miktar acıtıyor olabilir; ama böyle olumsuz figürlerin Müslümanlar açısından hiç bir rahatsız edici yönü yok. Çünkü bizler uzayın göz kamaştırıcı sonsuzluğunu doğru yorumlamaya zaten yüzlerce yıldır gayet alışkın bir ümmetiz.

"Mesaj"ın sonunda, Ellie'nin o çok güvendiği seküler sistem, bütün kişi ve kurumlarıyla birlikte kendisine sırtını dönmüşken, Senato soruşturmasından ayrılışında ona medya ve kamuoyunun önünde ona sahip çıkan tek kişinin yine bir inanç insanı olması da hiç kuşkusuz rastlantı değildir. "Ben onun doğruları söylediğine inanıyorum" der Beyaz Saray'ın din işleri danışmanı Rahip Palmer Joss, "Bazı konularda farklı düşünüyor olsak da nihai hedefimiz ortak. İkimiz de gerçeğin arayışı içindeyiz."

Bilim, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendi kendisinden yeni bir Tanrı yaratmak adına giriştiği her yeni mücadelede başarısızlığın acısını tatmaya mahkûm olacak. Ancak amaç "evrendeki gerçeği aramak" olduğunda, yaratıcının sonsuz desteği de o bilimin yanında olacaktır hiç kuşkusuz.

Bilim-kurgu sinemanın yakın dönemdeki en seçkin örneklerinden biri olan "Mesaj"ı -eğer hâlâ görme fırsatını bulamadıysanız- en kısa zamanda izlemeyi ve DVD'sini de arşivinize katmayı ihmal etmeyin.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi