T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 20 MART 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
Hüseyin HATEMİ

Hâlin değişmesi

Hâl; değişmez bir yazgı değildir. Allah sevgi ve adaletin gerçek sahibi, Rabbidir. Hâlden hale geçişdeki güç de Allah'dandır. (La havle ve lâ kuvvete illâ billâh) Yarınki Salı günü; ilkbaharın başlangıcı olan Nevruz günüdür. Güneşin "Hamel" burcuna girdiği, ilkbaharın başladığı sıralarda, "ey halleri değiştiren, dönüştüren Rabbimiz! Halimizi en güzel hale dönüştür!" diye dua ederiz. Bu duaya dikkat edersek hikmetini anlarız: Tekrar ediyorum, kötü halleri geçmiş olanlardan bize de sirayet eden kötü halimiz varsa, bu kötü hali, "yenleri olmayan gömleği giyinceye kadar" taşıyacak değiliz. Halk dilinde bir "atasözü" vardır. Huy canın altındadır, can çıkmayınca, huy çıkmaz. Bu söz; "içe dönüklük" ve "dışa dönüklük" özellikleri için doğru olabilir, fakat "hal değişmez" anlamında kullanılır veya yorumlanırsa; "Allah'ın rahmetinden ümidi kesmek" anlamına gelir. Oysa Allah'ın rahmetinden ümidi kesmek; Allah'a hiç iman etmeyenlerin veya Allah'ı eksik sıfatlardan tenzih etmeyenlerin, onu sübhan bilmeyenlerin, tesbih etmeyenlerin işidir. Biz "subhaneke", Batılılar "haleluyya!" diyorsak, bu söz Türkçe olarak "dil"imizde kalmalı, Farsça anlamı ile "dil"imize, "gönl"ümüze de yerleşmelidir.

Hal değişikliğinin anahtarı, son yıllarda rağbetde olan söz ile: Şifresi nerededir? İşte burada "kalbimize, gönlümüze bakalım", gönlümüzde gerçek Dilârâ varsa "Dilârâdır tutan hurrem gözüm gönlüm cihânını/ ve illâ nite bulaydı Dilârâ'yı, dil arayı?" sevincine ulaşmışız, nail olmuşuz demektir. Çarşamba günü, sırrı kutsansın, Hacı Bayram-ı Velî gibi "Bayramî imdi/ Bayramî imdi/ Bayram ederler yâr ile şimdi/ Hamdü senalar/ Hamdü senâlar/ Yâr ile bayram/ kıldı bu gönlüm" demeye hak kazanır. Kimbilir, belki de "gönül ehline, dilliye her gün bayram" denmişti önceleri! Yoksa deliceğizlere her gün bayram değildir.

Hal değişmesi imkânsız olsa idi, -sırrı kutsansın- Şems-i Tebrizî; "platonik" markası konduğu için aldanarak kötü bir hal ile hallenmiş bir ünlü şeyhi uyarmak, "güzel hal"e kavuşturmak için şu uyarıyı yapmazdı: -Ne haldesin? -Aynı leğende seyrediyorum -Ensende çıban yoksa, başını kaldırıp göğe baksana! Niçin leğendeki aksini gözlersin?

Gönlümüzde Yüce Sevgili ve Ehl-i Beyti'nin sevgisi olursa, Güneş'den nûr alırsak, biz de çevremiz için bir -karınca karârınca- "ay" hükmünde oluruz. Araya "dünya hırsı girip de ayımız kararınca, halimiz kötü hale değişmiş olur. Kötü halin bir sebebi de, başkanın kötü halininbize sirayeti; gaflet veya kötü seçim ile, onun gönlündeki "kötü"den kaynaklanan "kötü" halini iyi sanarak kendi gönlümüze de onun sevgilisini yerleştirmemizdir.

Bayramımımızn gerçek olabilmesi için, önce gönlümüze Güneş'i sığdıralım. Gönlümüze Nûr'u alalım. Yüce Sevgili'nin Nur akımı devresine biz de gönlümüzle katılalım. Bu amaçla "ey halleri değiştiren! Halimizi en güzel hale değiştir!" diye Allah'dan dileyelim. "Kötü"yü "yazgı" sanmak bedbahtlığın en acıklısıdır.

Halimiz değişmez de kötüleşirse, bir topluluk çoğunluğu ile "kötü"de "bir halli" olursa, ilâhi-fıtrî kanun gereği, o topluluk çöküntü sürecine girmiş demektir. Bu tehlikeyi önlemek için de "emr bil-ma'ruf" ve "nehy anil münker" ödevi, her inançlı ferde yüklenmiştir.

Gaflete düşüp de "iyi" ve "kötü" yü ayıracak ölçütü yitirenler, "BOP" fitnesine düşebilirler. Bu konuda Yeni Şafak'ta çok değerli uyarı yazıları yayınlandı. (İbrahim Karagül'ün 16 Mart 2006 tarihli yazısı ve Salih Tuna'nın 15 Mart 2006 tarihli yazısı) Dün de başka bir programa İzmir'de katılmak zorunda olduğum için katılamadığım; Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun açık hava toplantısı Kadıköy'de yapıldı. (18 Mart Cumartesi)

BOP, Ortadoğu halklarını şerrin ve şerîrin kölesi kılma projesidir. Benden söylemesi! Halimizin en güzel hale dönmesi için duâ edelim ve Nevruz'u evrensel bir Sevgi, Barış ve Adalet Bayramı olarak kutlamayı hakedelim, "Ehrimen Bayramı" olarak değil!


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi