Nükleeri millete doğru anlatın

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) da geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak nükleer enerjiye destek verdiğini açıklamıştı. Nükleer enerjinin günümüzde temiz, küresel ısınmayı hızlandıran gazlar üretmeyen ve ekonomik bir enerji kaynağı olarak kabul edildiği belirtilen açıklamada, AB ülkelerinde nükleer enerjinin toplam enerji içindeki oranının yüzde 35'i bulduğu kaydedilerek, "Dünyada şu anda 2 tanesi AB'de olmak üzere 24 adet nükleer santral inşa edilmekte olup, 60 adet de nükleer santral projesi bulunmaktadır" denildi.Açıklamada nükleer enerji hakkında toplumun doğru bilgilendirilmesi gerekmektiği de vurgulandı.

Akademisyenler nükleer için ne diyor?

Prof. Dr. Mustafa Özcan Ültanır (Rüzgar Enerjisi ve Su Santralları İşadamları Derneği Başkanı)
"Yenilenebilir enerji kaynaklarının tümü kullanılsa bile dünya enerji tüketiminin ancak yüzde 3-5'i karşılanabiliyor, bu nedenle de nükleer enerjiden mutlaka faydalanmak gerekiyor. 2 tane atom bombası atılmış Japonya'da elektriğin büyük bir kısmı nükleerden karşılanıyor. Halk nükleerle iç içe ve bir tepki yok."

Prof. Dr. İnci Gökmen (ODTÜ) :
"Batıda Finlandiya dışında hiçbir ülke 1978 sonrasında yeni bir santral kur- madı, planlarını iptal ettiler, mevcut santrallerini kapattılar. Batının elinde bulunan teknoloji için yeni pazar gereksinimi var. O pazar ülkemiz olmamalı."

Doç. Dr. Mehmet Tombakoğlu (Hacettepe Üniversitesi)
"Çernobil benzeri bir kazanın olma olasılığının 1 milyon yılda birdir. Çevreciler Türkiye'de daha olmayan bir reaktör için eylem yapıyorlar. Burnumuzun dibinde pekçok ülkede sorunlu reaktör var, fakat onlara hiç tepki yok.."

Prof. Dr. Orhan Yeşin (ODTÜ):
"Nükleer santrallar sera gazı salınımı yapmadığı ve kül üretmediği için kömür yakan termik santrallara göre iyi bir çevre dostudur. Dünya ucuz elektrik üretiminde nükleer enerjiyi yeniden gündeme aldı. Bu gelişme "nükleer rönesans" olarak ifade edilmektedir."

Doç. Okan Zabunoğlu (Hacettepe Ü.):
"Akademisyen olarak bugüne kadar Türkiye'de nükleerin olmamasını yadırgıyorum. Biz nükleer santralın nasıl yapıldığını bilelim, tecrübemiz olsun, ondan istersek kuralım, istersek kurmayalım. Bu nedenle şimdiden teknoloji edinmek faydalı olacaktır."

Doç. Dr. Mehmet Şahin (Gazi Ü.):
"1000 mw enerji üreten bir rüzgar santralı etrafındaki 50 bin dönümlük bir arazide hiçbir canlı yaşamaz. Hidrolik santral için de binlerce dönümlük arazi sular altında kalır. Nükleer enerji ise çevreye zarar vermez. Kuru kuruya 'Nükleere karşıyım' demek vatana ihanet gibi geliyor bana."

Geri dön

Yazdır

Yukarı