T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S İ N E M A 26 MAYIS 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

SİNEMA
Ali Murat GÜVEN

Mutantların kritik tercihi

Bilim-kurguyu, beyazperdede bol hareketi ve Marvel'in yeni nesil çizgi karakterleri arasında yer alan X-Men câmiasını seviyorsanız, yönetmen Brett Ratner serinin üçüncü bölümünde de beklentilerinizi fazlasıyla karşılıyor...

X-Men: Son Direniş
(X-Men: The Last Stand)

2005, ABD Yapımı
Yönetmen: Brett Ratner
Oyuncular: Patrick Stewart (Charles Xavier), Hugh Jackman (Worverine), Ian Mc Kellen (Magneto), Famke Janssen (Phoenix), Halle Berry (Storm)
Süre: 104 dakika
Özel Sınırlamalar: Amerikan MPAA Kurumu PG-13 Sertifikası
(İçerdiği şiddet nedeniyle, ABD'de 13 yaşından küçük çocukların erişkin bir refakatçiyle birlikte izlemesi önerilmektedir)
Dağıtıcı: Özen Film
Fırsat bulursanız izlemeye çalışın Fırsat bulursanız izlemeye çalışın Fırsat bulursanız izlemeye çalışın
Bir kaç bölümde şiddet var Bir kaç bölümde şiddet var Bir kaç bölümde şiddet var Bir bölümde çıplaklık var Bir bölümde çıplaklık var Bir bölümde argo var Bir bölümde argo var

Dönüşüme uğramış (mutantlaşmış) insanlardan oluşan X-Men câmiası, tarihlerinde ilk kez "tamam" ya da "devam" demelerini gerektirecek zorlu bir tercih yapma aşamasına gelmişlerdir. Çünkü yeni bir tedavi yöntemi bulunmuştur ve mutantlar bütün üstün yeteneklerinden kurtularak artık normal insanlar gibi yaşayabileceklerdir. Topluluğun lideri profesör Charles Xavier, kendilerini kötülerle mücadelede güçlü kılan sıradışı özelliklerinden arınıp arınmamaları konusunda grup üyelerinden Magneto'yla derin bir görüş ayrılığı yaşamaya başlar. Son ve en büyük savaşın temelleri yavaş yavaş atılmaktadır.

"X-Men: Son Direniş"; Bir Film'in Jim Carrey'nin romantik komedi türündeki son yapıtı "Sil Baştan"ı, UIP'nin erotizm dozu yüksek "Raydan Çıkanlar"ı ve Warner Bros'un da -benzerleri artık kiloyla çekilip satılan- bayat gençlik komedisi "Seksi Futbolcu"yu gösterime soktuğu, sinemasal açıdan oldukça zayıf bir hafta sonunun tek dişe kovuğa gelir filmi...

Meraklılarının da iyi bildiği üzere, "X-Men" evrenini oluşturan bu yarı insan-yarı hayvan üstün canlılar, 1960'lı yıllarda ABD merkezli ünlü Marvel Comics şirketinin türettiği popüler bir çizgi romandan beyazperdeye uyarlandılar. Gerçi, ne yalan söyleyeyim; ben serinin ta en başından beri bu kıllı tiplerin fazlaca gürültülü ve bol efektli serüvenlerine bir türlü ısınamadım. Ancak kabul etmek gerekir ki 2000 yılında gösterime giren ilk "X-Men" uyarmasından itibaren (ki onu da "Olağan Şüpheliler"in olağanüstü yönetmeni Bryan Singer'in çektiğini hatırlatalım) mutant kahramanlarımızın çevresinde artık fazlasıyla ciddiye alınması gereken bir hayran kitlesi toplanmış durumda. Hatırlanacağı gibi, ilk filmin elde ettiği büyük gişe başarısından sonra yapımcılar yönetmen Singer ile bir kez daha anlaşmış ve 2003'de serinin devam filmi "X2"yi de ona çektirmişlerdi.

İki yıl sonra gelen üçüncü serüvende ise bu kez yönetmen koltuğunda Jackie Chan ve Chris Tucker'lı "Rush Hour" serisinden tanıdığımız genç kuşak sinemacı Brett Ratner oturuyor. Öykü, mutantları gelecekleriyle ilgili radikal bir karar vermeye doğru iten dramatik yapısıyla bu serüveni -üç numaralı devam filmlerinin içine düşmesi elzem olan- o malûm monotonluktan büyük ölçüde kurtarıyor. Ama birazcık bilgi sızdırmak pahasına hemen belirtelim ki Hollywood sevgili mutantlarımızı insanlaştırıp bu altın yumurtlayan tavuğun kafasını öyle asla bir çırpıda kopartmaz. O yüzden, hiç endişelenmeye gerek yok. Biz bu öykünün daha nice devam bölümlerini izleriz!

Bilim-kurguyu, beyazperdede bol hareketi ve elbette X-Men karakterlerini de seviyorsanız, bilin ki tempoda düşen hiç bir taraf yok, herşey eskisi gibi. Ratner'in -ilk iki bölümü çeken Singer'a göre- stil farkı da anlatımda rahatsız edici bir değişikliğe yol açmıyor. Velhasıl, hafta sonu gönül rahatlığıyla bu birinci sınıf serüvenin bir parçası olabilirsiniz. Ama aranızda daha sakin birşeyler görmek isteyenler, hele de birazcık romantizm beklentisi içinde olanlar var ise bu durumdaki okurlarımıza da diğer bir ehven-i şer tercihim durumundaki "Sil Baştan"ı önerebilirim. Orada da kaybetmek istemediği aşkı için kendisini duvardan duvara vuran bir Jim Carrey sizleri bekliyor.

DVD VE VCD'DE
HAFTANIN FİLMİ
"The İmam"
2005, Türkiye yapımı, 110 dakika
Yönetmen: İsmail Güneş
Oyuncular: Eşref Ziya, Mehmet Ali Tuncer, Emin Gürsoy, Ahmet Yenilmez, Burak Yenilmez, Sinan Akyol, Turgay Tanülkü, Mete Dönmezer, Mehmet Usta
DVD formatında / Üretici Firma: Palermo
Ses kalitesi: Dolby Digital Surround / Mükemmel
Görüntü kalitesi: Kodak Eastmancolor / Mükemmel
Piyasada VCD'si de var mı? / Evet
Çocuklarla birlikte izlenebilir mi? / Evet
Editörün Notu: İzlemeye bile gerek duymadan, sırf modaya uymak adına kötüleyenlerin ya da kendi trajedilerini beyazperdede görmeye tahammül edemeyenlerin dolduruşuna hiç gelmeden, baştan sona dek özgür iradenizle izleyip değerlendirin. Öykünün akışındaki dinginliğe, görüntülerin güzelliğine, ölüm döşeğindeki imam Mehmet'e (Emin Gürsoy), köyün delisine (Mehmet Usta) ve özellikle de Türk sinemasında son yılların en muhteşem oyunculuğunu ortaya koyan Hacı Feyzullah'a (Ahmet Yenilmez) dikkat...
Fiyatı: DVD / 14 YTL, VCD / 8.50 YTL
(Fiyatlar farklı satış noktalarında küçük değişikliklere uğrayabilir)

Sinema söyleşisi: "Beyazperdede yeni şiddet dalgası"

Önümüzdeki hafta Taksim-Atatürk Kitaplığı'nda Eurimages Türkiye temsilcisi ve sinema yazarı sevgili dostum İhsan Kabil ile birlikte son on yıldır artık geleneksel hâle dönüşen sinema söyleşilerimizden birini daha gerçekleştireceğiz. "Beyazperdede Şiddet: Nereye Kadar?" başlığını taşıyan bu etkinlik, adından da anlaşılacağı üzere, 2000'li yıllarda ciddi bir artış eğilimi gösteren "kan banyosu" (gore) türündeki korku-gerilim filmleri ve bunların toplum psikolojisi üzerindeki etkilerini irdelemeyi amaçlıyor.

30 Mayıs Salı akşamı saat 18.30'da başlayacak ve yaklaşık iki saat sürecek olan söyleşimize, İstanbul'da yaşayan ve katılmak için uygun zaman bulabilen bütün sinemasever okurlarımızı beklerim.
http://www.kultursanat.org/ayrinti-363.html

KISA FİLM DÜNYASINDAN KISA HABERLER

Kadıköy, ilk kısa film festivaline hazırlanıyor

"Kadıköy Kısa" başlığı altında bu yıl ilk kez düzenlenecek olan 1. Kadıköy Kısa Film Festivali, 02-04 Haziran 2006 tarihleri arasında, kadikoyweb.com tarafından Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) işbirliği ile gerçekleştiriliyor.

"Kadıköy Kısa" organizasyonu, ulusal kurumların en iyi seçkileriyle yabancı ülkelerin en iyi seçkilerini biraraya getirmeyi ve izleyiciyle buluşturmayı amaçlıyor. Ayrıca etkinlikler kapsamında, keyifli ve üretken bir anlayış oluşturmayı amaçlayan "Nasıl Bir Festival?" başlıklı bir de atölye çalışması yapılacak.

Kadıköy Kısa'daki bütün etkinlikler 3 gün boyunca halka açık ve ücretsiz yapılacak.

Bu festivale ilişkin her türlü bilgiyi www.kadikoyweb.com/kisa internet adresinden elde edebilirsiniz.


Çevreci filmler bu yarışmada ter dökecek

4. İstanbul Çevre Kısa Film Festivali, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği, Etkin Prodüksiyon ve Büyükçekmece Belediyesi işbirliğiyle 22-25 Haziran tarihleri arasında düzenleniyor. Kısa Film Yarışması'na amatör ve profesyonel herkes katılabiliyor. Festival bünyesinde ayrıca Çevre Kısa Film Öykü Yarışması da yapılacak. Yarışmalar seçici kurulunda Ali Ulvi Uyanık, Altay Öktem, Esin Küçüktepepınar, Murat Şener, Neşe Şen, Ümit Ünal, Ünsal Oskay, Oktay Güzeloğlu, Reis Çelik, Selahattin Durak, Selim Evci, Vural Çavuşoğlu gibi isimler var.

Bu festivale ilişkin her türlü bilgiyi www.cevrefilm.com internet adresinden elde edebilirsiniz.


Metro-Türsak genç yetenekleri İngiltere'ye gönderiyor

Metro Group ve Türsak Vakfı'nın işbirliği ile bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Metro Group Kısa Film Yarışması, genç yönetmen adaylarını ödül olarak İngiltere'de sinema eğitimine gönderiyor. Metro Group'un Türsak Vakfı'nın danışmanlığı ve işbirliğiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği Metro Group Kısa Film Yarışması'nın dördüncüsü için başvurular başladı. Mayıs-Kasım 2006 tarihlerinde gerçekleşen yarışmada filmleri birincilik ve ikincilik ödülü alan genç yönetmenler, ödül olarak, bu yıl New York Film Akademisi'nin Londra Şubesi'nde burslu sinema eğitimi alacaklar.

Bu yarışmaya ilişkin her türlü bilgiyi www.metrokisafilm.com ve www.tursak.org.tr internet adreslerinden elde edebilirsiniz.


Kanal Türk'ten "Hayat Kısa" temalı kısa film yarışması

Kanal Türk Televizyonu, kısa filmci gençleri kamera arkasına davet ediyor. Bu yıl ilki düzenlenecek olan Kanal Türk Kısa Film Yarışması, gençlerin sinema sevgisi ve sanatsal yaratıcılığını destekliyor. Kanal Türk'ün kısa film yarışmasında konu kısıtlaması yok. Kısa filmcilerin, en az 5, en fazla 20 dakika süren kısa filmlerini 31 Mayıs'a kadar Kanal Türk'e göndermeleri gerekiyor. Jüri üyelerinin değerlendirmesinden sonra seçilen 20 film, 19 Haziran'dan itibaren hafta içi her gün gündüz saatlerinde yayınlanacak. Filmlerin tekrar yayını gece olacak. 20 finalist film arasından dereceye giren ilk üç filmin yönetmenleri ise ödüllendirilecek.

Bu yarışmaya ilişkin her türlü bilgiyi www.kanalturk.com.tr internet adresinden elde edebilirsiniz.


Ünlü kısa filmcimiz Sabri Kaliç'e Hollanda'dan ödül

Yaptığı deneysel filmler ve video-sanat çalışmalarıyla Türk kısa filminin kült adlarından biri olan Sabri Kaliç'e bir ödül de yurt dışından geldi. Merkezi Hollanda'da bulunan "Meta-Film Underground" adlı deneysel film kuruluşu 2000 yılından beri dağıtmakta olduğu deneysel film ödülünü bu yıl Sabri Kaliç'in A Fassbinder Lie (Bir Fassbinder Yalanı), adlı 1987 yapımı filmine verdi. Kuruluş ödül gerekçesini şöyle belirtiyor: "Deneysel film yapımının en uç sınırlarında dolaştığı ve çalışan beyinlere 'Deneysel sinemayla daha ne yapılabilir ki?' sorusunu sordurduğu için 2005 yılı Meta-Film ödülü Sabri Kaliç'in 1987 yılı yapımı 'A Fassbinder Lie' adlı filmine verilmiştir."


Altın Koza'da 40 öğrenci filmi yarışacak

1969 yılında düzenlenmeye başlayan Adana Altın Koza Film Festivali, aralıklarla yoluna devam ediyor. Bu yıl yapılacak olan 13. festival, "Altın Koza Film Kültür ve Sanat Festivali" adıyla 05-11 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Festivalin Uzun Metraj Ulusal Film Yarışması'nda bu yıl Banyo, Beş Vakit, Dondurmam Gaymak, Döngel Kârhanesi, Dün Gece Bir Rüya Gördüm, Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?, 2 Genç Kız, Oyun, Sen Ne Dilersen, Sinema Bir Mucizedir, The İmam ve Tramvay adlı filmler yarışacak. Ayrıca, Öğrenci Filmleri Yarışması'nda 40, Onur Ödülleri Özel Gösterimi'nde 4, "Hayallerimiz, Aşklarımız ve Atıf Yılmaz" bölümünde 3, "Türk Sineması'nda Bir Usta Oyuncu: Kadir İnanır" bölümünde 4, "Dünya Sineması'ndan Örnekler" bölümünde 14, "AKdeniz'den BEYAZperdeye" bölümünde 8, "Dünya Kısa Filmlerinden Örnekler" bölümünde 23, "Dünyadan ve Türkiye'den Belgesel Örnekleri" bölümünde 30, "Altın Koza Kısa Film Seçkisi" bölümünde 20 olmak üzere toplam 160 film Adanalılarla buluşacak.

Bu festivale ilişkin her türlü bilgiyi www.altinkozafestivali.net internet adresinden elde edebilirsiniz.


"Bizimkiler", çok huzurlu bir şekilde "uyuyor"

Ülkemizin dört bir köşesinde, her geçen gün yepyeni kısa film yarışmaları düzenlenir ve gençleri sinema konusunda yetiştirmek üzere ardarda kurslar, burslar, atelye faaliyetleri organize edilirken, bir çok varlıklı kişi ve de kurum bu tür sanatsal çalışmalara gönüllü sponsor olurken, İslâmî sermayenin ağababaları yataklarında mutlu ve huzurlu bir şekilde uyumaya devam ediyorlar. O bakımdan, bu sütunlarda verebileceğimiz "bizden" herhangi bir haber yok. Onlar adına inançlı ve yetenekli gençlerden özür dileriz.

İntikam, soğuk yenilen bir yemektir...

ABD, 1940'lı yıllar... Başarılı bir muhasebeci olan Andy'nin hayatı, karısını ve âşığını öldürme suçlamasıyla tutuklanarak ömür boyu hapse çarptırılmasının ardından gerçek bir kâbusa dönüşür. İşlemediği bir suç nedeniyle aldığı bu ağır ceza onu ilk dönemlerde cinnetin eşiğine getirse de zaman geçtikçe cezaevi koşullarına alışır ve içeride yepyeni dostlar edinir. Bunlardan biri de hayatın sillesini ondan çok daha önceleri yemiş olan bilge karakterli Redding'tir.

Andy, iyi eğitim görmüş, zeki ve yetenekli biri olarak, cezaevi yönetiminin muhasebe kayıtlarının profesyonelce tutulmasında yetkililere çok önemli yardımlarda bulunur; kurumun parasının doğru yatırımlarda değerlendirilip her geçen gün daha da katlanmasını sağlar. Ancak sıradışı davranışlar sergileyen çılgın bir mahkûm olması nedeniyle, zaman zaman aynı yetkililerle çatışır da...

Sözgelimi, dışarıdaki dünyayla son duygusal bağları da kopmak üzere olan, depresyonun dibine vurmuş durumdaki mahkûmlara yönetim binasındaki gramafondan sürpriz bir "opera yayını" yaparak onlara "hayat"ı yeniden hatırlatır. Bunun bedelini ise başgardiyan tarafından esaslı bir biçimde dövülerek öder.

Onun mantığını tam olarak çözmenin imkânsız olduğuna karar veren cezaevi yöneticileri, bir süre sonra Andy'ye ilişmekten vazgeçip onu kendi hâline bırakırlar. O da iş saatleri dışındaki bütün zamanını, tek başına kaldığı hücresinde duvarına astığı Rita Hayworth posterine bakıp uzun uzun düşünerek geçirecektir.

Az konuşan ve çok düşünen bu genç adam için, cezaevi duvarlarının ardında yaşadığı bütün o tahammülü zor süreç, aslında uzun soluklu bir kurtuluş planının aşamalarını temsil etmektedir. Rutin bir hücre kontrolü sırasında, Andy'nin yıllar içinde ağır ağır ve sabırla ördüğü entrikası nihayet ortaya çıkar. Zeki muhasebeci, çay kaşıklarıyla oyduğu duvardan binanın kanalizasyon sistemine kadar uzayıp giden bir tünel yapmıştır. Neye uğradığını şaşıran cezaevi müdürü, tünelin girişinin de hücrede yıllar yılı asılı duran Rita Hayworth posteriyle ustaca kamufle edildiğini fark edecektir.

Kahramanımız, yönetimin banka hesabındaki bütün parayı kendi hesabına aktardığı o günün sonunda, üzerinde yıllarca çalıştığı bu tünele girer ve kanalizasyon borularının içinde yüzlerce metre ilerleyerek ufuktaki özgürlüğüne doğru koşar. Tabiî, çok sevdiği zenci dostu Redding'e de tahliyesinden sonra tam olarak nereye gelmesi gerektiğini belirten özel bir not bırakarak... Bu sakin ama inatçı adam, uyduruk bir mahkeme sonucunda yirmi yılına el konulan hayatını söke söke, hem de tazminatıyla birlikte geri almayı başarmıştır.

"Sine-Bulmaca"da bu hafta, 1990'ların en etkileyici cezaevi melodramlarından birini hatırlamanızı isteyeceğiz sizlerden... Günümüzde dünyanın her köşesinde sıkı fanatikleri bulunan bu güzel filmin orijinal adı nedir? Ayrıca yönetmenini, en az iki başrol oyuncusunu ve filme kaynaklık eden hikâyenin yazarının adlarını hatırlayabiliyor musunuz? Toplam beş şıktan oluşan doğru cevapları (adları ve açık adresleriyle birlikte) 31 Mayıs 2006 Çarşamba günü saat 23.00'e kadar sinebulmaca@yahoo.com elektronik posta adresine gönderen okurlarımız arasından bilgisayarda rasgele tercihle seçilecek olan üç talihli, yönetmen John Frankenheimer'in bayşrollerinde Robert DeNiro ve Jean Reno'nun yer aldığı 1998 yapımı serüven filmi "Ronin"in iki diskli birer DVD'sini kazanacaklardır. Hepinize iyi şanslar...


GEÇEN HAFTANIN CEVAPLARI
19 Mayıs 2006 Cuma günü sorduğumuz soruların doğru cevapları şöyle:

- Filmin Orijinal Adı: Topkapi (1964)
- Yönetmeni: Jules Dassin
- Başrol Oyuncuları: Melina Mercouri, Peter Ustinov, Maximilian Schell, Robert Morley, Akim Tamiroff, Titos Vandis, Jess Hahn, Gilles Segal
- Filmdeki Türk Oyuncular: Ahmet Danyal Topatan, Senih Orkan, Ege Ernart

Yarışmamıza bu hafta yurt çapında toplam 93 katılım gerçekleşti. Bunlardan 81 tanesi sorulan soruların cevaplarını eksiksiz olarak içermekteydi. Bu arada, her zaman olduğu gibi., yanlış cevap veren ya da doğru cevaplarına -bütün uyarılarımıza rağmen- adını, soyadını ve açık adresini yazmayan okurlarımızı ise üzülerek elemek zorunda kaldık.
25 Mayıs 2006 Perşembe Saat 13.00 itibarıyla bilgisayar programının rasgele seçtiği talihlilerimiz şöyle:

- İSMAİL OKUTAN / İSTANBUL
- ADNAN GÖKSAL / KONYA
- CENGİZ YÜCEL / ANKARA

Talihlilerimizin armağan DVD'leri ("Oliver Twist" / 2005 / Yönetmen: Roman Polanski) adreslerine taahhütlü postayla adreslerine gönderilmiştir.

Bütün katılımcılarımıza ilgileri nedeniyle teşekkür ederken, yeni katılımlarınızı beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Unutmayın ki bu köşenin amacı hem eğlenmek, hem seçkin filmler kazanmak, hem de "sinema tarihini araştırmak ve öğrenmek!"


Önemli Not: Sinema yazarımız Ali Murat Güven bu haftaki köşe yazısını rahatsızlığı sebebiyle yazamamıştır.



  DİĞER YAZILAR
  • Sinema Sayfası - 19 Mayıs 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 12 Mayıs 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 5 Mayıs 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 28 Nisan 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 21 Nisan 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 14 Nisan 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 7 Nisan 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 31 Mart 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 24 Mart 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 17 Mart 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 10 Mart 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 3 Mart 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 24 Şubat 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 17 Şubat 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 10 Şubat 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 3 Şubat 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 27 Ocak 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 20 Ocak 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 13 Ocak 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 6 Ocak 2006 Cuma
  • Sinema Sayfası - 30 Aralık 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 23 Aralık 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 16 Aralık 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 9 Aralık 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 2 Aralık 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 25 Kasım 2005 Cuma
  • Sinema Sayfası - 18 Kasım 2005 Cuma
  • Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi