T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 3 OCAK 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ali BAYRAMOĞLU

Aklım Şemdinli'de kaldı...

2005 yılı özgürlükler alanının daraltılma gayretleriyle sona erdi. TCK'nın 301. maddesinin yarattığı sarsıntılar 2006'nın ilk aylarını da meşgul edeceğe benziyor.

Bu meşguliyet, Türkiye'nin demokrasiyle vereceği yeni bir sınav olacak. Bu sınav sadece devlet zihniyetinin değil, toplumsal zihniyetin de kırılması açısından son derece önemlidir. Aksi halde ülkenin bildik sıcak sorunlarını tartışmanın zemini kalmayacak.

Tartışma olmadıkça, toplumdan gelen meşruiyet siyaset ve siyasetçiyi kuşatmadıkça, bu sıcak sorunlar çözülmek bir yana daha da derinleşecekler, derinleştikçe ülkenin altını oyacaklar.

Güneydoğu bu sorunların başında geliyor...

Nitekim benim aklım Şemdinli'de kaldı...

Şemdinli'den sonra Van Başkale'de iki uzman çavuş adam kaçırırken yakalandı...

Ardından bir iki subay Silopi'de yakıt kaçakçılığı ve rüşvete karıştıkları için göz altına alındı...

Ama bu tür sorunlar orta yerde yüzüyor.

Ne tartışan var, ne üzerine giden...

Umursamazlık, keyfilik, göz yumma bu oluşumları teşvik ve tahrik eder.

Nitekim ediyor; kimi tanıdıklarımıza ailelerinin ve kendilerinin imha edileceğine dair kontragerilla dili ve sembolleriyle yazılmış tehdit mektupları bunun göstergelerinden birisi...

Bu madalyonun bir yüzü...

Madalyonun diğer yüzünde toplum ve topluluklar var...

Örnek yine Kürt sorunu...

AB reformlarının da etkisiyle, Kürt sorununun çözümüne yönelik ortaya atılan Güneydoğu merkezli çözüm formüllerinin taşıyıcısı PKK'dan çok mitinglerle, bildirilerle, üniversite ve sokaktaki eylemlerle bölgenin siyasi partileri, sivil örgütleri, aydınları ve toplumsal kesimleri haline geldi.

Ancak bu toplumsallaşma eğilimi, dar anlamda bir siyasileşme eğilimiyle de iç içe girdi, onun tarafından şekillendi. Diğer bir deyişle özgürlük alanının genişlemesi Türkiye'den haklı olarak demokrasi talebinde bulunan Kürt siyasetinin kendi içinde çoğulculaşmasına, demokratikleşmesine kapı açmadı. Adeta çatışma sonrası bir iktidar restorasyonu aşaması yaşandı ve bu aşamada Kürt siyasi alanı kendi içinde daha otoriter bir yapı üretti.

Bu iki yönlü durumun yarattığı önemli bir sonuç var:

Türk kamuoyunun Güneydoğu meselesinin devletin yıllarca anlattığı öyküden farklı olduğunu gördü, meselenin arkasında bir örgütten çok Kürt kökenlilerin istekleri ve politikaları olduğunu fark etti.

Bu, Kürt taleplerinin toplumsal gruplar tarafından taşınmasının ve bunun şeffaflaşmasının bir sonucudur.

Bu sonuç iki eksenli bir gelişmeye zemin hazırlıyor.

Bir yandan toplumsal ve kültürel açıdan farklı olanla ve farklı taleplerle doğal bir temas imkanı ortaya çıkıyor. Öte yandan etnik niteliği baskın, bu talepleri ayrımcılık olarak algılayan milliyetçi bir tepki oluşuyor...

Bu, bir tür yeniden karşılaşmadır...

Her karşılaşmada olduğu gibi iki ayrı güzergahı vardır: Konuşma ya da çatışma...

Peki tartışma ortamı oluşmadan konuşma nasıl mümkün olabilir?

Olmuyor, çatışma ağır basıyor ve iki taraflı milliyetçilik azıyor.

Bugün Güneydoğu'da siyasi nitelikli formüllerin nihai talep olarak benimsenmesi çerçevesinde bu talepler, Kürtlük merkezli yeni bir milliyetçi dalgayı besliyor. Tarih Türk-Kürt milleti arasındaki mücadele olarak algılanıyor, Kürt resmi tarihi ve sembolleri, "öteki" ve "ötekine öfke" üzerinden yeniden üretiliyor.

Ancak bu gelişme sadece Kürtlerin sorunu değil, hepimizin sorunu...

Bu gelişmede PKK'nın politikaları yanında Şemdinli, Başkale olaylarının büyük payı var...

Akla davetiye çıkarsak çok mu hayalci oluruz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi