T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 3 OCAK 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Kim kimi uyutuyor?

Ölçüler gazetecilikte de değişiyor. Eskiden bayat haber kötü haberdi. Kendi haberin dururken ajans haberi kullanmak ayıplanırdı. Ölçüler şimdilerde bayağı değişti.

Dün pek çok gazetede İsrail mahreçli bir haber vardı. Haberin can alıcı bölümünü Yeni Şafak'tan okuyalım: "Jerusalem Post'un haberine göre ABD, İran'a saldırı için NATO'ya da danıştı ve NATO, muhtemel bir saldırının sonuçlarını önceden tahmin edebilmek amacıyla harekât planlarını incelemeye başladı. Gazetenin en çarpıcı iddiası ise, ABD'nin muhtemel bir saldırıda kullanılmak üzere Türkiye'den askeri üs talep ettiği yönünde. Habere göre bu talep Ankara'ya, Amerikan merkezi haberalma teşkilatı CIA Başkanı Porter Goss tarafından 12 Aralık'taki Türkiye ziyaretinde iletildi."

Ne kadar önemli değil mi? İsrail'de çıkan Jerusalem Post'a (JP) atfen verilen bu haberi, bazı gazeteler, ülkemize son zamanlarda yapılmış bazı üst düzey ziyaretlerin kronolojisiyle desteklemiş: CIA Direktörü, FBI Direktörü, İsrail Genelkurmay Başkanı, NATO Genel Sekreteri geldi; ABD Dışişleri Bakanı ile Genelkurmay Başkanı da sırada... Kara Kuvvetleri Komutanı Washington'dayken Hava Kuvvetleri Komutanı da İsrail'e gitmişti. Eh, bu durumda, ABD'nin İran'a yapacağı saldırıya ve bu amaçla Türkiye'nin kullanılmasına hazır olalım (mı?)

Bence olmayalım. Çünkü haberin bizlere ulaştırılmasında epey garip yönler var.

Bir defa 'JP haberi' diye sunulan, gazetecilik standartları açısından bir 'aktarma haber'... JP daha önce başka yerlerde çıkmış haberlerden kısa bir özet yapmış. Haberde esas kaynağın Alman basını olduğu bilgisi açıkça yer alıyor. Alman basınına baktığımızda karşımıza çıkan şaşırtıcı bir tablo: Der Spiegel dergisinde uzun bir değerlendirme... Der Tagesspiegel gazetesinde ayrıntılı bir haber... Hem değerlendirme, hem de haber, ilhamını, DDP ajansında çıkan bir haber-yorumdan almış görünüyor...

Konuyu ilk yazan DDP ajansının bayağı kıdemli muhabiri Udo Ulfkotte'nin "Alman askeri istihbaratı BND'ye fazlaca yakın olmak" gibi bir şöhreti var. 'Gizlilik' dereceli resmî belgeleri yayımladı diye, Alman Emniyeti, evi ve bürosunu bile basmıştı. O, "ABD İran'a saldıracak, Türkiye ile bunun pazarlığı yapılıyor" diye yazınca diğer gazete ve dergilerin de ilgisi uyanmışa benziyor...

Berlin'de çıkan Der Tagesspiegel gazetesi, DDP ajansının "Alman Genelkurmay'ındaki bir üst düzey kaynağa" dayandırdığı haberini "NATO istihbarat kaynakları" ile besleyip "ABD, NATO'daki müttefikleriyle her ihtimali içine alan istişareler yapıyor" haline getirdi. Der Spiegel dergisinin eklediği ayrıntı da şu: "Amerikalı yetkililer muhataplarını saldırıya hazırlamak için Türkiye'yi yol geçen hanına çevirdi." Bu bilgileri, Amerikan UPI ajansının yorumcusu Martin Walker'in uzun değerlendirmesinden aktarıyorum; yani konuya Amerikan basını da eğilmiş bulunuyor...

Peki, neden Alman gazeteleri yazınca, ya da Amerikan haber ajansı değinince değil de İsrailli JP tarafından ele alınınca, konu, bizimkilerin dikkatini çekti? Bir ayrıntıyı daha kaydedeyim: JP konuya eğilen ilk İsrail gazetesi de değil; ondan bir gün önce Ha'aretz gazetesi işlemişti aynı konuyu...

Bir küçük sapma daha yapayım: Yılın ilk günü Sabah gazetesinde "CIA Türkiye'ye mi taşınıyor?" başlıklı bir değerlendirme çıktı. Gazeteye yayın yönetmeni olarak atandığı o gün duyurulan yazar, "Avrupa diplomasi kulislerinde dolaşan iddialara göre, ABD Türkiye'yi CIA üssü yapmak istiyor" diye yazıyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD'nin Avrupa istihbarat merkezi Almanya imiş, şimdi ise Türkiye olsun isteniyormuş...

"Neden JP'de çıkınca önemsendi?" sorusuna ben cevap bulamadım. JP'nin de yayıncısı olan yabancı medya grubu Türkiye'de Star televizyonuna tâlip olmuştu; bir ihtimal, o günlerde ayaklanan merak yüzünden JP'nin tâkip altında tutulmasıdır. Bir başka ihtimal de, İsrail gazetesinin Türkiye muhabiri Metehan Demir'in orada çıkan habere bizim medyadaki tanıdıklarının dikkatini çekmesi olabilir...

Bu da sorunlu: Metehan Demir, yılın ilk günü Sabah'ta çıkan "CIA Avrupa merkezini Türkiye'ye taşımak istiyor" değinisini yapan yazarın Kanal-D'de yardımcısıydı; yazar, böyle bir konuyu ele alırken en yakın arkadaşına sorma ihtiyacını duymamış olabilir mi?

Saldırır/saldırmaz, onu bilemem, ama herhalde İran'la ilgili bir planı var ABD'nin... Neredeyse kesin bildiğim ise, son bir ay içerisindeki yoğun temaslara rağmen, ABD'nin, Türkiye topraklarını barışçı olmayan niyetlerine âlet etmesinin olağanüstü zorluğu...

Size ters gelse de yazayım: Bu haberler Washington tarafından İsrail'i uyutmak için çıkartılıyorsa hiç şaşmam...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi