T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 29 OCAK 2006 PAZAR | ||
|
Kadına karşı ayrımcılık ırkçılık kadar tehlikeli
Kadını özel alana hapseden, kamu alanından dışlayan, cinsel ayrımcılığa dayalı baskıcı anlayışların medeni olamayacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Kadına ayrımcılık ırkçılık kadar tehlikeli ve yanlıştır" dedi.
Kongrenin düzenlenmesinde öncü rol oynayan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ve emeği geçen herkese teşekkür eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Yaşadığımız küreselleşme çağında artık milletler arasındaki fiziki duvarlar yıkılmış, setler ortadan kalkmıştır. Dünya artık setler ardında yaşayanların dünyası değildir. Ancak geride hâlâ aşılması gereken, aşmamız gereken bir engel vardır. O da geçmişin önyargılarından beslenen psikolojik duvardır. İnsanlık artık bu psikolojik duvarı da yıkmalı, bu önyargıları geride bırakmalıdır. Herkes farklı kültürlere, farklı geleneklere, farklı inançlara sahip toplumlar arasında sağlıklı bir diyalog başlatılması için aktif bir tutum sergilemelidir. " AYRIMCILIK KABUL EDİLEMEZ Kadını özel alana hapseden, kamu alanından dışlayan, cinsiyet ayrımcılığına dayalı baskıcı ve tutucu anlayışların medeni olamayacağını ifade eden Erdoğan, "Devletlerin kadına karşı ayrımcılığı töre haline getirmesi kabul edilemez. Kadına karşı cinsiyet ayrımcılığı en az ırkçılık kadar tehlikeli ve yanlıştır" dedi. Erdoğan, kadınların sosyal ve siyasi hayata daha fazla katılmalarını tüm insanlığın kazanımı olarak nitelendirerek, bunu sağlamak için de tüm bireylerin kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın eğitim seviyesinin ve kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini kaydetti. Bugün siyasi haklar bakımından Türk kadınının önünde hukuki bir engel kalmamakla birlikte hâlâ günlük hayatlarında toplumsal yapıdan, geleneklerden kaynaklanan sorunlar yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi: "Toplumların olduğu gibi devletlerin de kadına karşı ayrımcılığı töre haline getirmesi kabul edilemez. Hiçbir töre, hiçbir gelenek, hiçbir anlayış insanın insana karşı şiddet kullanmasının mazereti, gerekçesi olamaz. Hükümet olarak her türlü işbirliğine hazırız. Çünkü kadınlarımızın hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de daha fazla temsil edilebilmelerinin sağlanması, demokrasimizi daha da güçlendirecektir."
Hıristiyan kulübü olurlar Türkiye'nin AB ile müzakerelere başladığını, şu anda tarama sürecinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, "Biz en önemli iddiamızı medeniyetler arası ittifak olarak ortaya koyduk. Aksi takdirde AB'nin bir Hıristiyan kulübü olarak kalacağını iddia ettik. Ne zaman ki Türkiye AB'ye katılırsa o zaman AB bir Hıristiyan kulübü olarak anılmayacak. Tam aksine medeniyetler ittifakının bir adresi olarak anılacak" dedi.
Kadının rolü masaya yatırıldı "Medeniyetler İttifakında Kadın" konulu uluslararası kongrede kültür, medeniyet, küreselleşme ve kadının rolü masaya yatırıldı. Konferansta söz alan konuşmacılardan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, din açısından kadın ve erkeğin eşit olduğunu ancak toplumlarda böyle olmadığına değinirken, Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt, kadın haklarının erkeklere bırakıldığı takdirde fazla ileriye gidemeyeceğini savundu. Pakistan Başbakanı'nın Başdanışmanı Nelofar Bakhtiar ise dünyayı birbirine yakınlaştırmak için kadınların duygusu, idaresi, sabrı, inancı ve kararlılığının olduğunu söyledi. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nce Conrad Otel'de başlayan "Medeniyetler İttifakı'nda Kadın" konulu uluslararası kadın kongresinin açılışına Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Devlet Bakanları Nimet Çubukçu, Beşir Atalay ve Mehmet Aydın, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunisa Gül ile bazı milletvekilleri, çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı. Değişim yönetilemiyor Kongrede konuşan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, medeniyet ve kültürün organik bir süreç olduğunu, geliştiğini ve gerilediğini vurgulayarak, hiçbir medeniyetin ortadan kalkmayacağını, diğer medeniyetlerin içinde yoluna devam edeceğini söyledi. KURGULAMA YANLIŞ Medeniyetler ittifakı-çatışması tezinin yanlış bir kurgulama olduğunu ifade eden Aydın, dünyadaki kanlı çatışmaların kültür çatışması olmadığını, dünyanın, güç ve ahlak düzeni arasında uyumu sağlayamama sıkıntısı çektiğine işaret etti. Kültürlerin en çetin ceviz bölgesini kadınların oluşturduğunu dile getiren Aydın, din açısından kadın ve erkeğin eşit olduğunu, ancak toplumlarda böyle olmadığını kaydetti. ''İnsanlığın problemi değişimi yönetememe'' diyen Aydın, dünyadaki kavga ve gürültülerin temelinde, sosyal adaletin olmamasının yattığını, adaletin olmadığı yerde ise barışın ütopya olacağını vurguladı. Medeniyetler ittifakına kadının katkısının bulunmadığını dile getiren Aydın, kadınların potansiyel gücünün kullanılmadığını, kadınların ekonomide, siyasette ve karar verenler arasında bulunmasının önemine işaret etti.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |