T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 20 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ | ||
|
RTÜK Başkanı Zahit Akman ve kurumun diğer üyeleri ile önceki gün bir araya geldik. Swiss Otel'de televizyon eleştirmenlerini ağırladılar... Bugüne kadar ağırlıklı olarak sistem ve teknik yatırımlar konusunda ciddi adımlar atmışlar, zamanı buna ayırmışlardı. Şimdi sistem kurulduğuna göre kabuktan çıkma zamanıydı. Türkiye'de çanak antenden izleme oranı çok yüksek. Çünkü mevcut analog sistem her yere ulaşamıyor, insanlar çanak antene hücum ediyor... Tam beş milyon evde devasa çanak antenler var. İnanılmaz bir görüntü kirliliği... Ve üstelik çanak antenler ile yurtdışından pornografik ve terörist yayınlar da dahil her türlü melanet evlerin içine giriyor. Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden zararlı yayınlara karşı en pratik çözüm digital yayıncılıkta. Nitekim hızla bu projeye dalmışlar. Şimdi belediyeler bile devreye girerek "Getir çanak antenini, al digital yayın kutunu" kampanyaları yapacakmış. Türkiye geç kaldığı bir sisteme, yeni bir kurulla hızla giriyor. Bugüne kadar yanyana gelmeyen TRT ve özel televizyonlar, artık aynı masada oturuyor, ortak projelerde dayanışma içine giriyor. Örneğin TRT Türkiye'nin her yerine ulaşacak teknik altyapıya sahip. Özel televizyonlar ise bunu başaramıyor. Düne kadar küs kardeşleri oynayan devlet televizyonu ile özeller, bugün RTÜK sayesinde aynı teknik altyapıyı ortak kullanma yönünde ciddi adımlar atmışlar... Teknik anlamda çok donanımlı bir RTÜK kadrosu gördüm toplantıda. Sırada daha çok sayıda projeler var. Televizyonlara daha çok yardımcı olma eğilimindeler. Ancak ya televizyonlar... Aynı eğilim onlarda var mı?. Bir dokunduk bin ah işittik. Sansürcü, cezacı, cellat imajında bir RTÜK istemiyorlar. Bugüne kadar sabırlı davranmışlar.. Cezadan kaçınmaya çalışmışlar. Ancak gördüğüm kadarıyla bıçak kemiğe dayanmış. Gündüz kuşaklarındaki Banu Alkan tarzı programlardaki sulanmışlık, haberlerdeki haber dışındaki herşey, eğlence programlarındaki belden aşağı vur patlasın çal oynasın reyting kapışması topluma zarar noktasında zirveye çıkmış durumda. "Özellikle çocukları kaybediyoruz" diyor kurul üyeleri... Ya kendini toparlayacak tvler... Ya da toparlayacak!... Benden söylemesi... Bununla ilgili örnekleri de bir sonraki yazımızda dökeceğiz ortaya.. Hani "Arabada beş, evde onbeş" şarkılarıyla inleyen program mevzuları var ya... İşte onları...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |