T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 20 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ | ||
|
Şu: Hiçbir şey söylemek istemiyorum! Ben, hiç kimseye hiçbir şey söylemek istemiyorum! Hayır, evet istemiyorum! Kimi cümlelerin bana ait olduğuna bakmayın, hiçbirinin 'benim'le bir alâkası yok! Kelimeleri kontrol etmek her zaman kolay olmaz! Yazının hızla akan ırmağına girdiğinizde, bir de bakarsınız ki, siz kelimeleri değil, kelimeler sizi yüzdürüyor. Şaşırırsınız! "Bütün söylediklerim, söylemek istediklerimmiş; oysa söylemek istemediklerimi nasıl söylemeliyim?" diye aval aval dolaşmanız işten bile değildir. Kar yağar, yutkunursunuz.. Hava soğur, yutkunursunuz.. Gece olur, yutkunursunuz.. Sabah, başınızı yastıktan kaldırmak istemez, bir kez daha dünyaya bulaşacağınız için keyfinizin kaçmasına göz yummak zorunda hissedersiniz kendinizi. Sabah, batar. Yutkunursunuz.. Yatak, batar. Yutkunursunuz.. Bazen çok şey söylemek ister insan. Çok şey söylemek istediğinden değil! İnsanlara değil yalnızca.. Tüm canlılara.. Cansızlara bile.. Cansız sanılanlara bile.. Çok şey söylemek isteğinden değil, çok şey söylemek istediğinden! Bazen çok şey söylemeyi söylemek ister insan. Çok şey söylemek istemeyi söylemek istediğinden değil! Bazen de... çok şey... söylememek ister. Söylememek istediğinden değil.. Söylemek istediği için söylememek ister! Güneş çıkar, dili dolaşır.. Yağmur yağar, dili dolaşır.. Eşyaya bakar, dili dolaşır.. Dünyadan uzaklaşmanın bir yolu da uykuya dalmak olduğundan, akşam olsa, gece gelse de uykuya dalsam, diye geçirir içinden. Yatağına uzandığında, uyku ile uyanıklık hâlini uzun uzun yaşamak ister. Bir dalar, bir uyanır.. Bir dalar, bir uyanır.. Yastığına gömülür. Dünyaya bir daha 'çıkmak' istemez! Dünyayı 'unutmak' ister! Uyur! Bir şey söylemek istememenin gereği de bir şey söylemekten geçiyor. "Bir şey söylemek istemiyorum" dediğiniz anda, bir şey söylüyorsunuz.. Oysa söylemek istemiyordunuz! Bir şey söylemek istemediğinizi, bir şey söylemeden nasıl 'söyler'siniz? Dünyayla uzlaşmaya niyetim yok! Hayatla uzlaşmaya niyetim yok! Dille uzlaşmaya niyetim yok! Bir şey söylemek için bir başka şeyi aracı kılmak, yani 'söylemek' zorunda kalmanın acısı bu.. Bu arada benim de söylemek istediğim bir şey var! Şu: Söylemek istediğim bir şey yok!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |