T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S A Ğ L I K | 28 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Çağın hastalığına 'antikor' bombası
Londra Üniversitesi Imperial College öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Camgöz, vücuda yerleştirilecek antikorla kanserli hücreleri yok edecek yöntem üzerinde çalıştıklarını bildirdi Londra Üniversitesi Imperial College moleküler ve hücre biyolojisi bölümü kanser biyolojisi uzmanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz, vücuda yerleştirilecek antikorla kanserli hücreleri yok edecek tedavi yöntemi üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Camgöz, "Vücuda bir antikor koyacağız ve bu sadece metastas yapacak meme kanserini tanıyacak. Başka hiçbir yere dokunmayacak. O hedefe gidince bomba gibi patlatacağız" dedi. Üniversitede, başkanlığında 14 kişilik ekiple yürüttükleri çalışmada metastas yapan-yayılan kanser hücrelerinde elektrik sinyalleri bulunup bulunmadığını araştırdıklarını söyledi. Camgöz, metastas yapan kanser hücrelerinin, sodyum kanallarıyla ilişkili, çoğu zaman sinir hücrelerinde görülen aktiviteleri geliştiren genleri çok yüksek seviyede bulundurduğunu gördüklerini de belirtti. Kanser hücresinin henüz bilinmeyen sebeplerle bu geni, bu genin proteinini ve o proteininin sinyalini yüksek seviyede ortaya çıkardığını belirten Camgöz, bunun sonucunda hücrenin hiperaktif bir şekle girdiğini ve kontrolden çıkarak metastas yapmaya başladığını söyledi. Yaptıkları çalışmada önce bu proteini sonra da geni araştırdıklarını anlatan Camgöz, bu sinyalleri embriyonik bir genin geliştirdiğini tespit ettiklerini söyledi. YAN ETKİLERİ YOK Kanserde erken teşhisin önemini işaret eden Camgöz, bu genin çok erken tespit edilebilmesi nedeni ile kanserin metastas yapıp yapmayacağının belirlenebileceğini, böylece kanserin tedavi şansının yükseltilebileceğini ifade etti. Geliştirilen buluşun kanser tedavisinde kullanılması üzerinde çalıştıklarını belirten Camgöz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanser genini ve onun proteinini antikor ile 'magic bullet' dediğimiz sihirli mermi ile hedefleyebiliriz. Bunun için de bir antikoru geliştirmek üzereyiz. Antikorların kemoterapi, radyoterapi gibi yan etkileri olmayacak." Halen bununla ilgili hayvan deneylerinin yapıldığını belirten Camgöz, insan üzerindeki denemelerin ardından ilacın 5 yıl içinde kullanılabileceğini söyledi. VÜCUDA AŞI OLARAK VERİLECEK Bu embriyonik proteinin vücutta olmasının antijenik bir tesiri olabileceğini kaydeden Camgöz, "Vücut, bu protein çok değişik bir yapıda olduğu için buna karşı bir antikor yapabilir. Bu yolla bir aşı geliştirilebilir. Yani bu proteini aşı şeklinde vereceğiz, vücut onu yabancı bir madde olarak tanıyacak kendi antikorunu üretecek. Bu antikor etrafa tesir yapmayacak" dedi. Beslenme titizlik istiyor Camgöz, kanserin tedavi edilemediğini ancak kronik bir hastalık gibi sürmesinin mümkün olduğunu söyledi. Bu hastalıkla insanların tıpkı astım veya şeker gibi yaşamlarını sürdürebilmelerinin mümkün hale getirilebileceğini kaydeden Camgöz, bunun en etkin yolunun kanser hastalarının beslenme şekillerini değiştirmesinden geçtiğini belirtti. Kanser hastalarının sıhhatli bir yaşam tarzı sürdürerek ve beslenmelerine özen göstererek yaşamlarını sürdürebileceklerini anlatan Camgöz, bu yapılırken yeni geliştirilen ilaçların kullanılmasının da önemli olduğuna dikkati çekti.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |