T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 29 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Başbakan'la gece sohbeti

Amerikalı izleyiciler Larry King adlı ünlü sunucunun programına çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan'ın performansından memnun kaldılarsa sevinirim. Sevinmemin sebebi, o programa çıkmaya hazırlanan Başbakan Erdoğan'ın moraline tanıklık edenlerden biri oluşum... Herhangi bir taktik vermiş, ya da "Şunu da söyleyin Sayın Başbakan" filân demiş değilim; ama saatler boyu süren bir sohbette kafa karıştırıcı bir rol oynamamam bile takdire şayan bir durum sayılmalı.

Larry King Amerika'nın en ünlü televizyon röportajcısı. CNN kanalında haftada beş gün ünlülerle söyleşiyor. Konukları bir gün bir devlet adamı olabildiği gibi, ertesi gün bir sanatçıyı da karşısına oturtabiliyor. Herkes televizyona çıkmak için sıradadır sırada olmasına, ama Larry King'in konuştuğu kişi olmak bir ayrıcalık kabul ediliyor...

Bu defa öyle olmamış. Larry'nin Tayyip Bey'i programına çıkartmak için bayağı ter dökmesi gerekmiş. Sonunda, her programını 'canlı' yapan Larry King bant çekimine rıza göstermiş de, perşembeyi cumaya bağlayan gece için mutabık kalınabilmiş...

Tayyip Bey'in Lübnan ve Irak konusundaki tavırları net aslında. Lübnan'da bir yandan ABD ve İsrail'i uluslararası meşruiyet çizgisine çekerken bir yandan da akan kanı durduracak girişimlere destek vermek eğiliminde; Irak'ta ise üçlü girişimin başarısını beklerken Türkiye'ye yönelik tehdidi defetmek için sınır ötesi harekât seçeneğini de göz ardı etmiyor...

"Başbakan sizi Beşiktaş'taki çalışma ofisine çağırıyor" dâveti geldiğinde, önce başbaşa bir görüşme imkânı çıktığı için olağanüstü sevinmiştim. Gece yarısına sarkabilecek bir sohbet masasını başka gazeteci dostlarla birlikte paylaşacağımızı öğrenince sevincim beni terk etmedi. Sohbetin her türlüsüne açığım ben.

Bugün Türkiye dünyanın en çok konuştuğu konuların tam ortasında bir ülke. CNN yayın saatini Başbakan Erdoğan'ın müsait olduğu zamana göre boşuna ayarlamıyor. Amerikalılar da Türkiye'nin çok yönlü ihtilâflarda nasıl bir rol oynamaya yanaşacağını merak ediyorlar. O akşamki havasından, Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'ye, başkalarının yıktığını düzeltmeye, yaktığını söndürmeye koşan 'itfaiyeci' rolü yakıştırmadığını anladım. Sözü dinlenir bir ülke olması gerektiğine inanıyor Türkiye'nin...

Başbakan önemli etkinliklere katılmıştı o sabah, öğleden sonra da kabulleri vardı. Beşiktaş'ta, Dolmabahçe Sarayı'nın Musahibzadeler Kasrı diye bilinen bitişik bir mekânını elden geçirip mükemmel bir ofis haline dönüştürmüşler. Bizler de, kasrın önüne kurulan masanın çevresinde oturduk, Boğaz'ın en güzel manzarasının bir parçası haline dönüştük...

Önümüzde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) var ve bazıları orada kavga-gürültü bekliyor. Her gittiği yerde sanki farklı bir misyonu varmış gibi muamele edilen Org. Yaşar Büyükanıt, boşalacak Genelkurmay Başkanlığı koltuğunun tek adayı; bence hiçbir sorun olmadan da o koltuğa oturacak. Bu YAŞ'ın öncekilerden bir farkı, Başbakan Erdoğan'ın, Malezya'da toplanacak İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısına katılacağı için, son günün oturumunda bulunamayacak olması... Bir başka fark da, YAŞ'ın gündeminin Hilmi Özkök - Tayyip Erdoğan tarafından önceden gözden geçirilmesi...

Gelecek seçimden sonra Meclis nasıl oluşacak? Yoklamalar Ak Parti oylarının eskisinden daha az olmayacağını gösteriyor. İki partili Meclis tablosu da bozulmayacak gibi. Ya baraja takılma ihtimali partileri biraraya gelmeye sevk ederse? Aldığım izlenim, Tayyip Bey'in ittifaklarla sonucun değişmeyeceğine inandığı yolunda. Parti olarak her ay iki farklı şirkete kamuoyu yoklaması yaptırıyormuşlar; vatandaşın nabzını neredeyse günlük takip ediyorlar...

Sohbet özel olunca Tayyip Bey'in başka ortamlarda pek farkettirmediği esprili yanı ortaya çıkıyor. Gece yarısı birilerini arıyor, aratıyor, aradıklarıyla muhabbetli konuşmalar yapıyor, konuşmalarını masa konuklarıyla paylaşıyor... Hele bir de spor bahsi açıldı mı... "Ben" dedim "Gönlümden geçeni sizin ağzınızdan yazayım: Zidan'ı ya Aziz Yıldırım kaç para ver para Fenerbahçe'ye alsın, ya da siz kendisini elçi gibi bir konuma getirin..."

Konuk gazetecilerden Ekrem Dumanlı (Zaman) fazla Beşiktaşlı çıktı, Taha Akyol (Milliyet) ise ziyadesiyle spora kapalı. Mustafa Karaalioğlu Trabzonspor'a yıldız transfer ihtiyacı konusunda herkesçe uyarıldı. Gecenin sürprizi Star yayın yönetmeni Fatih Karaca'nın geniş futbol bilgisiydi.

Sabaha fazla kalmamıştı ki, Larry King'le buluşma zamanı geldi...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi