Geçtiğimiz yıl Zülfü Livaneli'nin şarkılarından oluşan çok dilli albümü Merhaba ile dinleyiciyi selamlayan Züleyha, yoluna Benden albümü ile devam ediyor. Kadın ağzı Anadolu türküleri konseptiyle Anadolu'nun çileli kadınlarına selam yollayan sanatçı, seçtiği türküleri orijinaline sadık kalarak yeniden düzenledi. Albümde herkesçe bilinen Mamoş, Ahmedum, Aktaş diye Belediğim gibi türkülerin yanı sıra Ermeni halk türküsü Ninno, Haydin Bacılar ve Mapushane Dört Köşe gibi yeni eserlere de yer verilmiş. Daha önce çeşitli sanatçılar tarafından söylenen eserleri çalışırken Sümeyra Çakır, Aysun Gültekin, Feryal Öney, Zara, Şükriye Tutkun gibi isimleri yeniden dinlemiş Züleyha.
Kalan Müzik etiketiyle çıkan albümün ismi 'Benden'. Züleyha'yla konuşmaya başlayınca senden neler var bu albümde diyoruz. Başlıyor anlatmaya: "Öncelikle emeğim var. Hüzün dolu anılarım, yorumlarken beni alıp başka diyarlara götüren duygularım, hayatımda önemli yerlere sahip olan eserler, hayatın mücadelesi, şiddeti, güzelliği ve elbette hayat karşı, her ne olursa olsun hiç kaybetmediğim umudum ile hayallerim var 'Benden'de…" Hasan Saltık'ın destekleriyle kadın ağzı Anadolu şarkıları projesine başlayan yorumcu, "Bu proje bir sohbet esnasında çıktı ortaya. ve ekip ile çalışmalara koyulduk" diyor. Züleyha, albüm kapağı için de çok fazla uğraş vermiş. Ara Güler'in 'Anadolu'da Kadın' fotoğraflarını kullanan sanatçı, albümün sunumunu da Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı bünyesindeki kadınların yaptığı keselerle yapıyor.
Albümde on iki türkü bulunuyor. Repertuar belirlerken de oldukça zorlanmış Züleyha. Anadolu kadınının türküler üzerindeki hakimiyetini düşününce bu kaçınılmaz zaten. Anadolu'da yakılan her türkünün bir hikâyesi olduğunu söyleyen sanatçı "Bu albümdeki türkülerin de içleri acıtan öyküleri var. Zaten kadınların yaktığı her türkünün ardında bir haykırış, isyan, keder ve acı var. Kadınlar dertlerini, acılarını türkülerle dile getirmişler hep. Her yerde susturuldukları gibi sanatta da susturulmuşlar. Anadolu'daki kadın ozanlarımızdan kaçını sayabiliyoruz şu an mesela? Ben de birçok şeyi bu proje sayesinde öğrendim" diye konuşuyor. Çok kadınlı bir ailede büyüdüğünü söyleyen Züleyha, bu durumun albümde çok işine yaradığını belirtiyor ve "Kadın emeğinin ne kadar değerli olduğunu bilirim. Bu sebeple projeye başladığım andan itibarenbir duygu seline kapıldım. Türkülerin hikâyesi ve hüznü ruhumu besledi" diyor.
"Albümde olmasını istediğim ilk eser 'Mamoş'tu. Benim hayatımda önemli bir yeri var bu türkünün. Her konserimde de söylerim. 'Haydin Bacılar' eseri Sevgili Aşık Sinem Bacı'nın eseri. Sinem Bacı bu eseri çok zor döneminde ve yaralarının iyileşmediğini dönemde yazdığını söylemişti bana. Onunla sohbet ederken ve eseri ondan dinlerken çok hüzünlendirmiş, sarmıştı beni. Bu yüzden ağıt niteliğinde bir haykırış olan 'Haydin Bacıları' halaya çevirerek, kadınları ayaklanmaya çağırmak istedik. Bir Sivas türküsü olan 'Celal Oğlan'ı alt yapıyı hazırlayan arkadaşımız Levent Güneş seçti. Hikâyesini anlattı, çok etkilendim. Anlayacağın her türkünün hikâyesini iliklerime kadar hissettim ve öyle yorumladım."
