|

İsrail 'alçak'lığını limanda da gösterdi

Akdeniz sularında sivilleri katleden İsrail, Türkiye'nin Tel-Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'a yaptığı 'alçak koltuk' uygulamasını Gazze gönüllüleri için de devreye soktu. Mavi Marmara gemisi yolcularını esir aldıktan sonra fiziksel işkencenin yanı sıra psikolojik işkencenin her türlüsünü uygulayan İsrail, aktivistleri aşağılamak için Aşdod limanında bir platform bile hazırladı. Yolcularından dokuzunu şehit veren Mavi Marmara gemisi, Aşdod limanının özel olarak belirlenmiş kısmına yanaştırıldı. Maksat, Gazze gönüllülerinin eğilerek İsrail topraklarına ayak basmasıydı.

Murat Palavar
00:00 - 7/06/2010 Pazartesi
Güncelleme: 03:24 - 7/06/2010 Pazartesi
Yeni Şafak
İsrail 'alçak'lığını limanda da gösterdi
İsrail 'alçak'lığını limanda da gösterdi

Mavi Marmara, limana yanaştığında İsrail askeri ve liman polisi Gazze gönüllerini cezaevine götürmek üzere tahliye için çalışmalara başladı. Mavi Marmara, kendisinden daha büyük gemilerin yanaşabileceği bir kısma yanaştırılmıştı. Bunun sebebini gemiden limana çıkarken anladık. Gemi, limanın en yüksek kısmına yanaştırılınca Gazze gönüllülerinin limanı çıkabilmesi için yukarıya doğru merdiven uzatıldı. O merdivene çıkabilmek için bir insanın ancak iki büklüm şekilde sığabileceği bir platformdan geçmemiz gerekti. Elleri kelepçeli Gazze gönüllüleri, İsrail topraklarına tek tek eğilerek girmek zorunda kaldı.

BİR DAHA GELMEYİN MESAJI

Geminin içerisinde saatler süren bekleyişin ardından Aşdod olduğunu sonradan öğrendiğimiz limana inmek çıkmak için hazırlandık. Limanda bekleyişimiz yaklaşık 18 saat sürdü. Koltuklarımızda limana çıktıktan sonra başımıza neyin geleceğini merak ederken bize her bir metrede dikili duran İsrail komandoları silahlarını üzerimize doğrultmuş bir şekilde eşlik etti. Bizleri korkutmak için her türlü yola başvuruyorlardı. Amaçları korku ortamı oluşturmaktı. Sanki “Bir daha gelmeyin” mesajı veriyorlardı. Gazze gönüllülerinin korkmayan hallerini gördükçe daha bir sinirleniyorlardı.

Nihayet, tek tek limana çıkarılmaya başladık. En önden 2. sırada oturuyordum. Beni çağırdılar. 3 kişi ile birlikte İsrail askerine doğru ilerledim. Gemini danışma yeri olarak kullanılan kısmında detaylı bir aramdan geçirildik.

EĞİLEREK GİRDİRDİLER

Ellerimize kelepçe takıldı. Basın mensubu oluğum için bana kelepçe takılmaması gerektiğini söyledim. Fakat umursamadılar. Kelepçelendim. Amaçları aşağılamaktı. Dışarı çıkacakken yine bizleri aşağılamak için özel olarak hazırladıkları platformu gördüm. Limana çıkmak için küçük bir boşluktan geçmemiz gerekiyordu. Eğilerek İsrail topraklarına ayak bastık. Dışarıda da daha birkaç saat önce vahşete imza atan askerlerini desteklemek için toplanan halkın alkışlarıyla karşılaştık.

İKİNCİ ALÇAK KOLTUK KRİZİ

Gemiden çıkarken İsrail askeri özellikle eğilmemi istedi. “Başın vurmasın dikkat et” diye işaret etti. İlk anda “insanları katleden askerler nasıl olur da bu kadar ince düşünebilir” diye geçirdim. Maksatları sonradan belli oldu. Büyükelçimize yaptıkları saygısızlığı tekrar etmek istediler. Bu inceliğin altında bir mananın olduğunu düşündüm. Mecburen eğilerek kendimi İsrail toprağına attım. Askerlerini alkışlayan halk eğilerek ülkelerine girişimi alkışlarla karşıladı. Bir de eğilerek İsrail'e girişimizi görüntülemek isteyen bir fotoğrafçı vardı. Ona o fırsatı vermedim. Yüzümü çevirdim.


Gazi Osman Paşa'nın torunu eğilmedi

Yardım Filosu'na katılan Recai Kaya yapılan tuzağı fark etti ve düşük gemi merdiveni krizini fark ederek eğilmeden gemiden inerek İsraillilerin yaptığı planı suya düşürdü. Gaziosmanpaşa'nın memleketi Tokatlı olan Recai Kaya, Gazi Osman Paşa'nın Plevne'de düşük kapıdan eğilerek geçirilme planına karşı gösterdiği planları ters eden davranışyla İsrail'e girdi.

GAZİ OSMAN PAŞA'NIN TORUNUYUM

Gemi limandan 1 metre civarında daha aşağıda olduğunu anlatan Recai Kaya merdivenden inerken eğilmeden inmek için Gaziosmanpaşa'dan öğrendiği gibi yaparak İsraillilerin planını bozdu. Kaya “İnsanların yukarı çıkması için dar bir merdiven konmuştu. Önümüzdeki grubun bir kısmı yukarı çıkarken bir anda dikkatimi bir şey çekti. Merdivenin ucu limana dayanmıştı, insanlar yukarı çıkarken eğilerek çıkmak zorunda kalıyorlar ve bu arada çıkan herkesin resmini çekiyorlardı. Merdiveni koydukları yerin yanı biraz daha alçaktı. Merdiven oraya koyulsaydı insanlar daha rahat çıkabilirlerdi ve eğilmek zorunda kalmazlardı. Onlar aşağılık kompleksi içinde olduklarından bizi önlerinde bu şekilde eğilmekten zevk ve haz duyuyorlardı ve bu yüzden resmimizi gemiden çıkarken eğilmek zorunda kaldığımız anda çekiyorlardı. Yanımda ki arkadaşlara bunu ifade ettim ve ne yapabileceğimi düşündüm aklıma Pilevne kahramanı Tokat'lı Gazi Osman Paşa'nın esir düştükten sonra Rus çarının önünde eğilmediğini, bunu hazmedemeyen Rus çarının onu önünde eğdirmek için bir plan yapması akılma geldi. Rus Çarı Gazi Osman Paşa'yı yanına çağıraraktan onla görüşmek istediğini söylemiş ve Osman Paşa'nın gireceği kapının alçak olması emrini vermişti. Böylece aşağıya önünde eğdirmiş olacak ve emeline ulaşmış olacaktı. Bunu farkeden Gazi Osman Paşa kapıdan arka arka içeri girmiş ve Rus Çarı'nın planını ve hevesini boşa çıkarmıştı. Ben de hemen bu düşüncelerle dizlerimi kırarak eğilmeden çıkmaya karar verdim. Ve o şekilde gemiden çıktım. Bu olay baş konsolosluktaki alçak koltuk krizinin daha dehşetlisidir. Bende Tokat'ta doğma ve büyüme Anadolu evladıyım.”


Askerleri alkışladılar, aktivistlere tükürdüler

Mavi Marmara gemisi İsrail'in Aşhod Limanı'na yanaştığında İsrail askerleri İsrail bayrakları ile karşılandı. Limanın belirli kısımlarının pencerelerinden de camlar açılarak İsrail bayraklarının sallandırıldı. Geminin yanaşması sırasında 3lü 4'lü gruplar askerlere sevgi gösterisinde bulundular alkışlarla yaptıkları sivil insanların katliamına teşekkür ettiler. İsrail askerlerini coşkuyla karşılayan İsrailliler, aktivistleri uçaklara binip Türkiye'ye getirilişimiz sırasında tükürerek yolcu ettiler.


YARIN: MOSSAD dosyasındaki 'yüzde 30 tehlikelidir' notu


14 yıl önce