|

Milyarlık ilaçlar çöpe atılıyor

Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların eczanelerde bulunamaması hastaları zor durumda bırakıyor. Firmalar düşük kar marjı nedeniyle ilaç getirmeyerek vatandaşın sağlığını hiçe sayarken, bazı ilaçların sınırlı doz seçenekleriyle üretilmesi de ilaç israfına neden oluyor.

AYBİKE EROĞLU / İSTANBUL-KANSER YARASI-5
00:00 - 5/05/2013 Pazar
Güncelleme: 20:48 - 4/05/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Milyarlık ilaçlar çöpe atılıyor
Milyarlık ilaçlar çöpe atılıyor

Ülkemizde kanser tedavisi için kullanılan bazı ilaçların temin edilememesi vatandaşı zor durumda bırakıyor. İlaç üreticileri yüksek miligramlı ilaçlar üreterek, hastanın ihtiyacından fazla ilaç satın almasını sağlarken, ilaç israfını arttırıyor. İhtiyaçlar doğrultusunda kullanılan tek kullanımlık ilaçlardan arta kalanlar çöpe gidiyor. İlaç üreticilerinin kanser tedavilerinde kullanılan ilaçları sınırlı doz seçeneğiyle üretmesi de kullanım fazlası oluşturuyor. Bu da hem ilaç israfına hem de ilaç maliyetlerinin artmasına yol açıyor. Kombine olarak yürütülen kanser tedavilerinde geleneksel kemoterapi yöntemlerinin yanında kullanılan ilaçlar zaten yüksek olan tedavi maliyetlerini artırıyor. Maliyetlerin azaltılması ilaçların ihtiyaca göre veya çeşitli miktarlarda üretilmesinden geçiyor. Özellikle doz artırımı nedeniyle israf edilen ilaç miktarı ve maliyeti için yeni strateji geliştirilmesi isteniyor.

AJANLAR MALİYETİ ARTIRIYOR

Kanser tedavisinde geleneksel kemoterapi protokollerine ilave olarak kullanılan 'ajanlar' tedavi maliyetini oldukça artırıyor. Klinik uygulamalarla maliyetin azaltılması için çalışma yürüten uzmanlar, tedavi maliyeti ve israf edilen ilaç ve doz miktarlarını ortaya koydu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde yapılan araştırmada 2012 yılının Ağustos ve Eylül aylarında kemoterapi protokollerine uygun olarak hastane eczanesinden çıkışı yapılan ilaç kutuları, hastaya kullanılacak miligram cinsinden ilaç miktarları ve israf edilen ilaç miktar ve maliyetleri hesaplandı. Hastane, eczanesinde bulunan ve en çok kullanılan 20 kemoterapi ilacı belirleyerek israf oranını tespit etti.

40 BİN LİRA İSRAF VAR

Maliyet ve israf edilen doz miktarının aylara göre farklı olabileceği de göz önüne alınan araştırmada yüzde 24'lük oranla Endoxan ve yüzde 20'lik oranla Alimta en fazla israf edilen ilaçlar olarak öne çıktı. Maliyet olarak en çok israf edilenler ise 150 miligram olarak tek formda üretilen Herceptin bin 147 lira, 100 ve 400 miligram formda üretilen Altuzan 678 ila 2 bin 523 lira ve Doceter 220 ila bin 485 lira olarak eczaneden satışa sunuluyor. Bu ilaçların iki aylık toplam kullanım maliyetleri 430 bin lirayken, kullanım fazlasından kaynaklanan israf maliyeti ise yaklaşık 40 bin lira. İlaç israfını önlemenin başka bir yolu da aynı kemoterapi protokollerinin aynı günlerde uygulanması olsa da başlıca yöntem ilaç üreticilerinin farklı doz seçeneklerinde üretim yapmaları olarak gözüküyor.

PROTOKOLE GÖRE KEMOTERAPİ

Yapılan araştırma kemoterapi ilaçlarının israf edilmemesi için aynı kemoterapi protokollerinin aynı günde kullanılması öneriliyor. Cumhuriyet Üniversitesi'nde yapılan araştırmada en maliyetli ilaç preparatlarının kısıtlı doz seçenekleri de israfın önemli nedeni olarak gösteriliyor. Araştırmaya göre, örneğin 150 miligramlık preparatı olan Tarsturumab adlı ilaç 18 miligram kullanılacak bir hastada 120 miligram israfa neden olduğu ifade edilirken, ilaç üreticilerinin farklı doz seçeneklerinde preparat üretmesiyle israfın önüne geçilebileceği belirtiliyor.

İsrafın önüne geçilebilir

Kemoterapi ilaçlarından 'milli servet' kazanılabileceğine ilişkin bir araştırma da Kayseri Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi'nde yapıldı. Araştırmada hızlı kemoterapi için tek merkezli kemoterapi hazırlama ünitesi kurulmasının israfın önüne geçeceği belirtildi. Kurulan merkezle kemoterapi ilaç hazırlama üniteleri, profesyonel bir ekiple, güvenli kabin sistemleri ve kapalı sistem kemoterapi ilaç hazırlama cihazıyla yüksek maliyetli kemoterapilerde ilaç kayıplarının önüne geçildiği saptandı. Kapalı sistem ilaç transfer cihazı kullanarak Transtuzumab'dan yüzde 30, Docetaxel'den yüzde 31, Paclitaxel'den yüzde 35, Pemetrexet'den yüzde 8, Bevasizumab'dan yüzde 11 Rituximab'dan yüzde 12 oranında geri kazanım sağlandı. Kullanılan 18 ilacın iki yıllık total maliyeti 3 milyon 2 yüz bin 806 lira olarak hesaplanırken, uygun şartlarda, merkezi hazırlama ve kapalı sistem kemoterapi hazırlanması sonucunda elde edilen geri kazanımın maliyeti 578 bin 477 lira oldu. Bu veriler ışığında yüzde 18'lik ilaç maliyeti elde edildi.

Sıkıntının nedeni 'ihraç' mı?

Son dönemde uygulanan politikalar nedeniyle ilacı ucuza satın alan Türkiye, yabancı ülkelerin de uğrak yeri haline geldi. Başta Bulgaristan olmak üzere çeşitli Arap ülkelerinden gelerek ilaç satın alan taşeron firmalar nedeniyle sıkıntının büyüdüğü iddia ediliyor. TEB Genel Sekreteri Uzm. Eczacı Harun Kızılay, 'İddialar doğruysa Türkiye'de üretilen ilaçların, yurt dışında daha ucuz olmasıyla alakalı bir durum olabilir' diye konuştu. Kızılay, 'Bize başvuran her yüz hastanın 78 tanesi genellikle ilaçlarını İstanbul ve Ankara'daki ofislerimize gelirse yarım saat içinde alır' dedi.

RUHSATSIZ İLAÇLAR GETİRİLEBİLİR

Ruhsatsız ilaçların Sağlık Kurulu raporuyla talep edildiği takdirde getirilebildiğibi söyleyen Kızılay, 'Problem Türkiye'de daha önce eczanelerde satıldığı halde şimdi satılamayan ilaçlarda. Bu da serbest piyasa ekonomisiyle alakalı bir durum' şeklinde konuştu.

ELEKTRONİK REÇETE TALEP EDİLECEK

Sağlık Uygulama Tebliği'nde uygun olmayan reçeteler doktor hatalı yazdığında, mühür eksikleri olduğunda hastaya iade ediliyor. Bu sıkıntıların önüne geçmek için SGK'ya teklif götürdüklerini belirten Kızılay, 'Yurt dışından getirilen ilaçlara ait reçetelerin elektronik ortamda yazılması teklifimizi ilettik. SGK'nın girişimleriyle çalışmaya başlayacağız umuyoruz' dedi.

Erken teşhis hayat kurtarır

Ülkemizde yılda en az 20 bin kişiye meme kanseri tanısı konuluyor. Uzmanlar erken teşhisin tedavi başarısını yüzde 90'larla ifade ederken, daha önceki yıllarda her 16-17 kadından biri meme kanseri riskiyle karşı karşıya iken günümüzde bu oranın 7-8 kadında birine çıktığını vurguluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Yücel, kişilerin kendi kendine muayenesinin hastalığın erken teşhisi konusunda önemli olduğunu vurguladı. Memelerdeki kitlelerin yüzde 90'ının kanser olmadığına da işaret eden Yücel, 'Kitleyle karşılaştığınızda paniklemeyin, ihmal etmeden bir uzmana görünün' diyor.

TARAMA YAPILSA YÜZDE 50 AZALIR

VİA HOSPİTAL Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Fatma Hülya CENGİZ: 40 yaş üstü tüm kadınlar mamografik taramaya alınırsa meme kanserinden ölüm oraları yarı yarıya azalır.

ÇOK SIK GÖRÜLÜYOR

VİA HOSPİTAL Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Elif YILMAZ: Dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanser tipi meme kanseri. Her 8-9 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Memesi alınan bir kadın kendini çoğu kez eksik hissediyor. Beden algısını yerine getirmek bizim öncelikli işimiz. Kaybedilen meme dokusunu yeniden oluşturuyoruz.

ESTEVİA Estetik Uzman Klinik Psikolog Begüm AKINCI: Tedavi sonrası nükseder mi, endişeleri için psikolojik destek hizmetleri devam etmeli. Bekleme döneminde umudu kaybetmemek çok önemli.


11 yıl önce