|

500 yıldır nöbetteyiz

Yeni Şafak, Bayırbucak Türkmenlerinin Esed''e karşı mücadele verdiği Lazkiye''deki Türkmen Dağı''na girdi. ''Sultan Selim bizi buraya nöbete dikti. 500 yıldır nöbetimiz devam ediyor'' diyen Türkmen Cephesi Komutanı Ebu Fadıl, Türkmen Dağı''nın ''güvenli bölge''ye dahil edilmesini beklediklerini söyledi.

Cihat Arpacık
00:00 - 5/11/2014 Çarşamba
Güncelleme: 00:08 - 5/11/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
500 yıldır nöbetteyiz
500 yıldır nöbetteyiz
Özgür Suriye Ordusu, Ahrar-ı Şam, Ensar-ı Şam, el-Nusra Cephesi… Suriye iç savaşı başladıktan sonra muhalifler çeşitli gruplara bölündü ve farklı mevzilerde savaşmaya başladı. Ülkede hemen hemen herkes silaha sarıldı. Silahlanan bir başka grup da Türkmenlerdi. Şam, Halep ve Lazkiye''de yaklaşık 3,5 milyon Türkmen bulunuyor. Bu sayının büyük bölümü çeşitli aralıklarla Türkiye''ye göç etti. Kadınlarını ve çocuklarını mülteci olarak Türkiye''ye gönderen erkekler de Türkmen Cephesi saflarında savaşa dahil oldu. Türkiye''nin hemen yanı başındaki Türkmen Dağı Bölgesi Türkmenler açısından önemli bir yerleşim birimi. Yeni Şafak Türkmen Dağı''na gitti ve oradaki savaş koşullarını 3 gün boyunca yerinde inceledi.

Hemen sağ tarafımız binlerce yıllık kadim ismiyle Kürt Dağı, arka tarafımız Esed rejiminin elinde tuttuğu Keseb Kasabası, onun yanında ise Alevi Dağı… Suriye''deki etnik köken çeşitliliği dağ tepe isimlerine de yansımış. Burası yaklaşık bin yıldır Bayırbucak Türkmenlerinin yurt bildiği Türkmen Dağı... Suriye''de süren iç savaş, Lazkiye şehrine bağlı Türkmen Dağı''nı da vuruyor. Köyleri boşalan, on binlerce insanını göçlere yollayan, yüzlercesini savaşa kurban veren Türkmen Dağı bölgesi, şimdi o yorgun çehresiyle savaşın son bulmasını bekliyor.

DEMİR ÇUBUKTAN SINIR KAPISI

Türkiye''nin Türkmen Dağı''na açılan sınır kapısından çıkıp Bayırbucak bölgesinin girişine geldiğimizde bizi derme çatma bir sınır kapısı karşılıyor. Barakadan bir nöbet kulübesi, kalaşnikofla bekleyen ve asker olduğu sırtındaki hücum yeleğinden belli olan askerler, buranın bir ''güvenlik bölgesi'' olduğunu anlatıyor. Güvenlik bölgesi derken akıllara gelişmiş X-Ray cihazları, elektronik kapılar ve termal kameralar gelmesin; sadece 5 asker ve demir çubuktan bir kapı, o kadar.

TÜRKİYE''YE ZİYAN GELMESİN

Burası Suriyeli Türkmenlerin Türkiye giriş çıkışlarını denetlemek için kurdukları bir ''sınır kapısı.'' Demir çubuktan kapı ''manuel'' olarak kullanılıyor ve ağırlık yapması için ucuna büyükçe bir taş bağlanmış. Kapıda nöbet tutan asker ''Türkiye''ye bir ziyan gelmesin'' diye burada beklediklerini söylüyor. Büyük ağaçlarla kaplı sarp yolları, göz alabildiğine yeşili, nereden geldiği belli olmayan ezan sesleriyle şehirde yaşayanları ''insan burada nasıl yaşar'' diye düşündüren Türkmen Dağı, savaşın dehşetiyle yüz yüze.

SAVAŞIN DERİN İZLERİ YÜZLERİNDEN OKUNUYOR

Bölgede patlamamış yüzlerce füze, varil bombalarıyla dümdüz olmuş okullar, evler, her gün sayısı belirsiz havan topları ve 35''e yakın askeri müfreze… Nüfusu aslında çok da fazla olmayan Suriyeli Bayırbucak Türkmenlerini savaş parçalamış durumda; hem cepheyi, hem siyaseti. Bayırbucak Türkmenleri Esed döneminde Türkmenlerin başına gelenleri, işkence tezgahlarını, çöl ortasındaki hapishaneleri öylesine dehşetengiz yüz ifadeleriyle anlatıyor ki, bu durum neden savaştıklarına yönelik motivasyon kaynaklarını dışa vuruyor.

Güvenli bölge talebi

Türkmen Dağı''ndaki karargahlarda, Türkiye ile ilişkilerini konuşuyoruz. Buradaki çok sayıda ve birbirleriyle irtibatlı gruplar var. Bunlardan Türkmen Cephesi'ne liderlik eden Ebu Fadıl, ''Türkiye''yle aramızda büyük bir muhabbet var'' diyor ve ekliyor: ''Yıllar geçti bu muhabbet hiç eksilmedi, eksilmez. Biz biriz. Sultan Selim bizi buraya nöbete dikti. 500 yıldır nöbetimiz devam ediyor. Aslında bizler burada Türkiye sınırını koruyoruz. Türkmen Dağı''nda doğa çetindir. Yağmur, soğuk eksik olmaz. Ama savaş da devam ediyor, napak kardaş?'' Sözü Türkiye''nin Suriye''de kurmak istediği güvenlik bölgesine getiren Türkmenler, Bayırbucak bölgesinin stratejik açıdan önemli olduğunu kaydederek güvenlik bölgesine Türkmen Dağı''nın da girmesi gerektiğini vurguluyor. Esed rejiminin elinde tuttuğu bölgeden Türkmenlerin yaşadığı alanlara her gün onlarca havan topu atılıyor. Belirli aralıklarla rejim uçakları bu bölgeyi varil bombalarıyla vuruyor. Bu bombardımanlarda sadece birkaç ay içinde onlarca sivil hayatını kaybetti. Türkmenler bu bölgenin de güvenlik bölgesine dahil edilmesi durumunda bombardımanın kesileceğini düşünüyor.

Kelime-i Tevhid var indirmeye elimiz varmadı

Suriye''deki iç savaş, ülkenin tamamında olduğu gibi burada da gıda ve enerji yokluğunu had safhaya çıkarmış durumda. Türkmen Dağı bölgesinde elektrik yok. Elektrik ihtiyacı, jeneratör veya araç aküleri ile karşılanıyor. Ancak jeneratörlerin ihtiyacı olan mazot ise bölgenin en büyük sıkıntısı. Bir köyde, varilden pet şişelere doldurulan mazot, adeta gram gram satılıyor. Derme çatma malzemelerden yapılmış benzin istasyonunun çatısında siyah zemin üzerine kelime-i tevhid yazan bir bayrak asılmış. IŞİD de bayrak olarak bu sembolü kullanıyor. Benzinci barakasının IŞİD'in elinde olup olmadığını sormam üzerine, yanımdaki Türkmen Cephesi üyeleri, geçen yıla kadar IŞİD örgütü ile çatışmalar yaşadıklarını, en sonunda örgütü bölgeden kovduklarını söyledi. İçlerinden biri de, ''Merak etme burada IŞİD yok, o bayrakta kelime-i tevhid yazdığı için indirmeye elimiz varmadı'' diye açıklama yaptı.

Yarın: Türkmen Dağı''nda Savaş Efsaneleri
9 yıl önce