|

Bedenlerimiz sağ kalplerimiz ölü

Gazze, savaş yorgunu çocukların yurdu... İsrail'in 7 Temmuz'dan bu yana devam eden işgalinde 600'e yakın çocuk öldürüldü. İçlerinden en çok da sahilde can veren Bekir ailesine mensup 4 çocuğun katledilişi hafızalara kazındı. Yeni Şafak'a konuşan Bekir ailesinden Layan, bombardımana şahit olan Gazzeli çocukların yaşadığı ağır travmaya dikkat çekti: 'Bedenlerimiz hayatta kalmayı başarmış olabilir ancak kalplerimiz ölü. Artık acı hissetmiyoruz'

Elvide Demirkol
00:00 - 27/08/2014 Çarşamba
Güncelleme: 23:10 - 26/08/2014 Salı
Yeni Şafak
Bedenlerimiz sağ kalplerimiz ölü
Bedenlerimiz sağ kalplerimiz ölü
BAŞLARKEN...
Onlar için en zoru 'hayatta kalmak'
Dünyanın dört bir yanı, acının binbir rengine bulanmış durumda. Gazze'de kıyım, Suriye'de savaş, Irak'ta 'ayrılık' çatışmaları, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde katliamlar, işgallerin bitkin düşürdüğü Afganistan'da büyük çaresizlik, Mısır'da darbe, Filipinler'de Müslümanların varoluş mücadelesi… Liste uzayıp gidiyor, kederli coğrafyalarda acı çeken insanlara her gün binlercesi ekleniyor.
Suriye'de 200 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği savaşın acısı taze iken, Irak ve Gazze'de yaşanan sıcak gelişmeler gündemi bir anda değiştirdi. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak'ı bölünmenin eşiğine getiren terör dalgası ile bu ülkedeki insani trajedi de had safhaya çıktı. İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaptığı kıyımı ise dünya televizyonlardan canlı izliyor. Yerle bir edilmiş binalar, enkaz altından çıkarılan siviller, parçalanmış vücutlar, kan revan içinde minik bedenler, milyonlarca kişinin öfkeli bakışları arasında İsrail'in 'katliam tarihi'nin sayfalarında yerini aldı. 2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Gazze'de yaklaşık 600 çocuk katledildi, yaralanan 10 bin kişi arasında bulunan 3 bin çocuk da sakat kalacak. Özetle yüzünüzü nereye çevirirseniz bir çatışma, bir savaş, bir işgal, bir zulüm…
Tarih, durmak bilmeyen savaşlar ve çatışmaların neden olduğu 'cenazeler'den oluşan istatistikleri hafızasına kaydederken, 'ölmedikleri için' tarih kitaplarındaki rakamlar içinde bile sayılmayan savaş mağduru çocuklar ise, geçirdikleri travmalar ve yıkılan hayallerinin pençesinde bu kez kendilerini yeni bir savaşın içinde buluyor: Hayatta kalmak...

Sadece yerle bir edilen evlerde değil, Gazze'nin okullarında da ölüm sessizliği hâkim. İsrail işgali olmasaydı 24 Ağustos'ta öğrenciler ders başı yapacaktı. Aralıksız devam eden bombardıman nedeniyle eğitimin ne zaman başlayacağı da belli değil. Çocuk cıvıltılarıyla dolu olması gereken sınıflar, şimdilerde İsrail'in attığı bombaların gürültüsüyle sarsılıyor. Şuana kadar 141 okul bombardımandan zarar gördü, bunlardan 22'si tamamen yıkıldı. 500 bine yakın çocuk, yaşadıkları ağır travmaya rağmen belki de tek sığınakları olan okullarından da mahrum bırakıldı.

BOMBA SESLERİ YÜKSELİRKEN

İsrail'in 7 Temmuz'dan bu yana devam ettiği saldırılarda yaklaşık 600 çocuk hayatını kaybetti. Ölüm kimisini parkta oyun oynarken buldu, bazılarını da aileleriyle yemek yerken. Ama içlerinden en çok da sahilde can veren 4 çocuğun katledilişi hafızalara kazındı: Ahid Bekir (10), Zekeriya Bekir (10), Muhammed Bekir (11) ve İsmail Bekir (9). İsrail saldırıları hayatlarını kâbusa çevirmeseydi ablukaya ve işgale rağmen okullarına devam edip gelecek hayali kuruyor olacaklardı. Ancak olmadı. Güvenli diye gittikleri sahilde İsrail füzesiyle can verdiler. Çocuklarını kaybeden ailenin feryatları ise hâlâ kulaklarda, Gazze'de birçok anne-babanın yaşadığı gibi.

Acılı Bekir ailesinden Layan ile Gazze'deki son durumu konuştuk. 25 yaşındaki Layan Bekir, bir kız çocuk annesi. Uluslararası Amerikan Okulu'nda ikinci sınıfa giden 7 yaş grubu öğrencilere İngilizce dilde eğitim veriyor. Bir yandan korku saçan bomba seslerini dinlerken diğer taraftan da Gazzeli çocukların yaşadığı travmayı anlattı genç kadın.

Hem bir anne hem de bir öğretmen olarak neler yaşıyorsun?

Kızım Sema'nın okulda ilk günü olacaktı. Okula gitmek için çok heyecanlıydı. Yeni çanta, ayakkabılar istedi. Ancak bomba sesleriyle sarsılmaya başladığımız günden bu yana evde 'hapis' kaldı.

BEN DE TRAVMA YAŞIYORUM
Bomba seslerine nasıl tepki veriyor?

Kucağıma koşuyor. Elleriyle kulaklarını kapatıyor. Yüzünü bana gömüyor. Patlama sesi duyulduğunda sallanıyor. Her bomba sesi duyuşunda camların düşüp düşmeyeceğini soruyor.

Öğrencilerinin yaşı da böylesi bir travmayı atlamak için çok küçük.

Kesinlikle. Benden çok büyük bir yardıma ihtiyaçları olacak. Ancak ben de travma halindeyim.

DÜĞÜN YERİNE SAVAŞ
Onlar için, dahası kendin için ne yapabilirsin?

Normal okul hayatına geri dönmenin, 'savaşta ölme beklentisinin sona ermesinin', bombalar ve ölüm dışında başka şeyler hakkında konuşmanın hepimize yardımcı olacağını düşünüyorum. Öğrencilerimden herhangi birini bulamama korkusu içindeyim. Hepsinin iyi olması için dua etmeye devam ediyorum.

Öğrencilerinden haber alabildin mi?

Bazılarıyla iletişime geçebildim. Ancak hepsiyle değil. 7 yaşındaki öğrencim Judy'nin evinin çok yakınına bomba düşmüş. 14 katlı bir bina yerle bir olmuş. Her şeyi görmüş, evlerinin toz bulutu içinde kalmasını, camların parçalanmasını, eşyaların düşmesini. Barut dumanı ciğerlerini doldurmuş. Yardım için yalvaran yaralı insanların feryadını duymuş. Ancak korkusundan camdan dışarı bakamamış. Çok özel bir çocuk Judy. O günden beri travma halinde, artık kimse ile konuşmuyor. Amcasının Mısır'da düğünü olacaktı. Yeni bir elbise almıştı, bana göstermişti. Mısır'a gitmek ve amcasını damat olarak görmek istiyordu. Ancak artık bundan bahsetmiyor. Çünkü sınırların kapanması nedeniyle burada sıkışıp kaldılar, gidemedi. Düğün yerine şu an savaşta yaşıyor.

KIZIM İÇİN ENDİŞELİYİM
Okullar açıldığında ilk derste öğrencilerine ne anlatacaksın?

Bunu henüz düşünmedim. Ancak onların Filistinli olmanın nasıl bir onur olduğunu bilmelerini isterim. Bu kadar güçlü oldukları için dünyanın onlara nasıl imrenmesi gerektiğini, onları umursayan ve daha iyi bir hayatları olmasını isteyen insanların var olduğunu ve savaşı bitireceklerini bilmelerini isterim. Onlara söz verirdim, bir daha savaş olmayacağına dair.

Vaktini nasıl geçiriyorsun? Sadece saklanarak mı?

Evet. Yapacak başka bir şey yok. Kızımı sürekli meşgul etmeye çalışıyorum. 50 gün geçti. Her şey tükendi. Tüm gün evlerimizde kalıyoruz. Yaşadığımı düşünmüyorum. Hayat sadece yemek, içmek ve nefes almak değildir. Hayaller, umutlar, fırsatlar… Bende hiçbiri yok ya da pek çoğu var. Fakat şansım yok. Gazze'de mahpus haldeyiz. Elektrik yok, temiz su yok. Hava ve su kirli. Yüzemeyiz, su mikrop dolu. İşletme yönetimi mezunuyum ancak kendim seçtiğim ve sevdiğim işimi yapamıyorum. Gazze dışında yüksek lisans yapmak istiyorum. Kızımın geleceği için de endişeliyim. Eğer günümüz böyleyse, daha kötüsünden korkuyorum. Mutlu bir hayatım olsun istiyorum.

Oynadıkları kuma kan sıçradı
Saldırılarda aileden kaybın oldu mu?

Ailemden 6 kişi şehit oldu. 4'ü sahilde top oynarken öldürüldü. İsrail savaş botlarından atılan füzelerle öldüler. Diğer iki akrabam da komşularının evine düşen bombadan çıkan şarapnel parçalarıyla can verdi.

BABALARINI BEKLİYORLARDI
Dünyanın ölümüne şahit olduğu bu çocukların hikâyesi nedir?

Ahid, Zekeriya, Muhammed ve İsmail. Kuzenlerdi. Birlikte büyüdüler, birlikte okula gittiler. Babaları mütevazı bir balıkçı. Olaydan bir önceki gece İsrail'in düzenlediği saldırıdan sonra teknesini kontrol etmek için sahile gitmişti. Çocuklar da kendileriyle gelmek için izin istemişti. Saldırılar başladığından beri sahile gidememişlerdi. Babaları işlerini bitirene kadar onlar da sahilde futbol oynuyordu. O anda İsrail hücum botları onları hedef aldı. İlk füzenin atılmasıyla birlikte çocuklar var güçleriyle koşmaya başladılar. Fakat ikinci saldırı ölümcüldü. Birkaç dakika önce keyifle oyun oynadıkları kumlara kanları damladı. Hayatını kaybeden çocuklardan biri ailesinin tek çocuğuydu. Ailesi çocuk sahibi olmak için yıllarca uğraşmıştı. Saldırıdan sonra taziye çadırı kurdular. Ancak savaş uçakları onu da vurdu. Akrabalarının taziye mesajlarını bile alamadılar. Ben de durmak bilmeyen saldırılar yüzünden evimden çıkıp taziyemi iletemedim.

Cesetler iyileşir mi Obama?
Karşında Obama ya da başka bir dünya lideri olsaydı ne demek isterdin?

Gerçeği anlatırdım. Mazlumlara karşı ayağa kalk. Gazzeli çocukların öldürülmesinde kullanılan İsrail silahlarına yardımı kes. 500 çocuğun kendi çocuğun olduğunu hayal et. Enkazdan çıkarılıp morga kaldırılan çocuk cesetleri 'iyileşebilir mi?' İsrail işgalci. Kendini savunma hakkı yok. Direniş 'terör' değildir. Bu, işgalcilere, hukuksuz yerleşimlere ve ablukaya karşı yasal bir haktır. Gazze'nin çocukları, dünyadaki diğer çocuklardan daha az önemli değil. İyi bir hayatı ve geleceği hak ediyorlar. Öldürülmeden, hatta doğma şahsından bile önce, yaşamayı hak ediyorlar. Kamuoyunu yalanlarla doldurmayı bırakın. Önyargılı olmayı bırakın ve dünyanın Filistinlilerin ne gibi şartlar altında yaşamak zorunda bırakıldığını görmesine izin verin. Evet, bedenlerimiz hayatta kalmayı başarmış olabilir. Ancak kalplerimiz ölü, artık acı çekmiyor.

Aileleri geri gelecek sanıyorlar
Ailelerini kaybeden çocukların durumunu tanımlayabilir misin?

Yıkılmış, travmatize haldeler. İyileşebilecekler mi, bilmiyorum. Pek çoğu inkâr halinde. Ailelerini soruyorlar, kardeşlerinin kendilerini ziyarete gelmesini bekliyorlar. Evlerine dönmek ve odalarında, bahçelerinde oynamak istiyorlar. Tam anlamıyla bir uzman desteğine ihtiyaçları var. İyileşebilmeleri için her şeyden önce kendilerini güvende hissetmeleri gerekiyor. Eğer şimdi tedavi edilmezlerse ruhsal, psiko-sosyal bozukluklar ortaya çıkabilir.

Psiko-sosyal destek verecek uzman var mı?

Evet ama çok az. Gazze Akıl Sağlığı Merkezi var. Ancak maddi destek gerekiyor.

Tek istekleri normal hayat

Gazzelilerin ihtiyacı nedir? Hayat… Normal, saygın bir hayat. Ablukasız, seyahat ve hareket özgürlüğümüzün olduğu, evlerimizi yeniden inşa edebileceğimiz bir hayat. Daha fazla savaş olmayacak bir çözüm istiyoruz. İnsanlar usandı artık.


10 yıl önce
default-profile-img