|

Efendimiz'in huzurunda

Kainatın sahibi, “Sen olmasaydın bu âlemi yaratmazdım” dedi. Kutsal topraklara ziyaret ederken öyle bir kapıyı çalmalı ki insan... Doğduğu günde de bu dünyadan ayrılırken de “Ümmetim, illa ümmetim” diyen Efendimiz'in huzurunda haykırmalı insan: “Sana geldik, yüzünü bizden çevirme ya Rasulallah!”

Mustafa Çalışan
00:00 - 28/10/2010 Perşembe
Güncelleme: 00:56 - 28/10/2010 Perşembe
Yeni Şafak
Efendimiz'in huzurunda
Efendimiz'in huzurunda

Hacca gidildiğinde yapılan en önemli görevlerden birisidir Medine'yi ziyaret... Mekke'nin kalbi Kâbe ise, Medine'nin kalbi de Peygamber Efendimiz'in (SAV) mescidi. Mekke, Hz. Adem'den (a.s) sonra gelen bütün inananların başşehri ise, Medine de yeryüzündeki Peygamber Efendimiz'e (SAV) bağlananların başkentidir. Mekke Mükerrame'de imanın, Medine-i Münevvere'de İslamiyet'in esasları öne çıkar. Medine'ye giden Peygamber Efendimiz'i (SAV) sağlığında ziyaret etmiş gibi olur; çünkü Medine'nin her köşesi onun izleriyle dolu... Peygamber Efendimiz'in mescidi, Mescid-i Nebevi Cennet bahçelerinden bir bahçe.

ONU GÖRMÜŞ GİBİ OLMAK

İslam kaynaklarında İbni Ömer'in rivayetine göre; Rasulüllah (SAV) şöyle buyurmakta: "Kim hac yapar, vefatımdan sonra benim kabrimi ziyaret ederse, beni hayatta iken ziyaret etmiş gibi olur." (Et Tac, 2;190, Mecmaü'z; Zevaid,3;666 Hadis No: 5843)

Demek ki, Peygamber Efendimiz'in (SAV) kabrini ziyaret etmek; hayatta iken onunla görüşmüş olmak, onun şefaatını elde etmek gibi çok güzel bir uhrevi tada bizi erdiriyor. Bunun içindir ki tüm hacılarımız ya Mekke'ye gitmeden önce ya da Mekke'den sonra mutlaka Medine'yi ziyaret etmeli.

RAVZA-İ MUTAHHARA'YA VARMAK

Neden peki bu kadar önemli? Müslümanlar dinlerini ondan öğrendi. Her şeyi o öğretti. Din adına her şeyi o bildirdi. O da, Rabbi'nden aldı bütün bildiklerini, onunla öğrendik İslamiyet'i, imanı, Kur'an-ı Kerim'i, kainatı, dünyayı, ahireti, insanlığı, iyiliği, güzelliği, fazileti, takvayı, hayrı hasenatı...

O bize "Hac ibadetini benden alın, öğrenin" dedi. Biz de şimdi onun gibi yapmaya çalışıyoruz. Kalbimizi, ruhumuzu getirdik onun mübarek ayağıyla bereketlenen, varlığıyla şereflenen o kutlu topraklara... Peygamber Efendimiz'in (SAV) kabrinin bulunduğu Ravza-i Mütahhara'yı ziyaret etmek, ona selam ve salat sunmak ne güzel bir ziyaret, ne güzel bir görüşme. O eşsiz insan hacca nasıl başlamış, nasıl devam etmiş, nasıl tamamlamış, nasıl hareket etmiş, nerede ne yapmış, ne yapmamış hepsini ondan öğrendik. Allah (CC) cümlemizi şefaatını nail eylesin...


Haccın ve tavafın vacipleri neler?
HACCIN VACİPLERİ:

Her ibadette olduğu gibi hacda yapılacak işlemlerin vazgeçilmezleri, yani farzları vardır. Farzları yerine getirmeden o ibadet olmaz.

İbadetlerin ayrıca (Hanifelere göre) vacipleri vardır. Vacipler yapılmadığında veya unutulduğunda bir usül ile telafi edilebilen kısımlardır. Ayrıca sünnetler de vardır ki, duruma göre bir şey gerektirmez iken, duruma göre sadaka ile telafi edilmeleri gerekir.

Hacda vacipler “cinayet” olarak da değerlendirilir. Bu cinayetlerin işlenmesi halinde kurban kesilmesi gerekir. Kurbanın deve-sığır olarak kesilmesine “bedene”, koyun-keçi olarak kesilmesine de “dem” denir. Hac esnasında en büyük cinayet cinsel ilişkidir. Bunun cezası da çok ağırdır…


ASLİ VACİPLER:

Haccın asli vacipleri 5'tir. Bunlar:

1. Sa'y

2. Müzdelife'de vakfe

3. Şeytan taşlama

4. Halk veya taksir (Saçın kesilmesi veya kısaltılması)

5. Veda tavafı

Bu vaciplerin kendi içlerinde de vacipleri vardır. Dolayısıyla bunlar da haccın vacipleri olarak kabul edilir. Bu vaciplerin yerine getirilmemesi durumunda mutlaka ceza ödenmesi gerekmektedir. Eğer vacipler sonradan yerine getirilirse ceza gerekmez.


SAY'İ'N VACİPLERİ:
1. Sa'y'i yürüyerek yapmak

2. Sa'y'i 7 şavtta tamamlamak
İRAMIN VACİPLERİ:

İhrama mikad sınırlarını geçmeden önce girmek. Bununla birlikte ihram esnasında uyulması gereken yasaklara riayet etmek

TAVAFIN VACİPLERİ:
1. Tavafı abdestli olarak yapmak.

2. Avret mahallerinin örtülmesi.

3. Kâbe'yi sol tarafa alarak tavaf etmek.

4. Hatim, hicr-i ismail gibi isimleri bulunan ancak bugün Kâbe'nin dışında imiş gibi görünen kısmın dışında tavaf yapmak.

5. Tavaf namazı kılmak.

6. Ziyaret tavafını bayram günlerinde yapmak.

7. Tavafı yedi şavtta tamamlamak.


MÜZDELİFE

Arafat ile Mina arasında kalan, sınırları belirli bölge. Haccın vaciplerinden olan Müzdelife vakfesi burada yapılır. Müzdelife bölgesinde bir tepe. Müzdelife vakfesinin bu tepe eteklerinde yapılması sünnettir.

ZEMZEM

Kâbe'nin kenarındaki ferahlık veren, rengi, kokusu ve tadıyla nefis, mübarek bir su. Bu su Hz. İsmail (ra) tarafından, Allah'ın (CC) lütfu olarak çıkarılıp Mekke'nin şehir olmasını sağladı. Arap kavimleri, zemzem dolayısıyla Mekke'ye yerleşmişlerdir. Yüzyıllardır zemzem kuyusundan bitmek tükenmek bilmeyen billur gibi sular akıyor, akıyor, akıyor...


ARAFAT'TA VAKFE

Mekke'nin 25 km güneydoğusunda bulunan ve haccın farzlarından biri olan vakfenin yapıldığı sınırları belirli bölge. Ayrıca Hz. Adem (AS) ile Hz. Havva validemizin cennetten çıkarıldıktan sonra dünyada ilk defa karşılaştıkları nokta. Kurban Bayramı'ndan bir gün önce, yani arafe günü tüm hacılar bu mekanda toplanırlar. Bu haliyle yüz binlerce insan beyaz ihramıyla tam bir haşir meydanında toplanmış gibi bir görüntü oluşturur.


HİRA MAĞARASI

Peygamber Efendimiz'e (SAV) ilk vahyin nazil olduğu bu muazzam dağ, Mekke ile Mina arasında. Kâbe'den yaya olarak bir saatte gidilir. Hira Mağarası dağın üst noktasında ve Mekke'ye bakan tarafında. Mağara bir kişinin ancak sığacağı kadar küçük, karşıdan Kâbe görünür. Peygamberimiz risaletten önce sık sık gelir, insanlardan uzak, sessiz ve gürültüsüz; insanlığın dertlerini düşüne düşüne günlerini geçirirdi. Özellikle Ramazan'da Hira'ya gelen Rasüllullah'a yine bir Ramazan günü Kadir gecesinde ilk vahiy indi.


CEBEL-İ SEVR

Mekke'nin güneyinde yüksekçe bir dağ. Sevgili Peygamberimiz (SAV) Mekke'den Medine'ye hicret ederken, Hz Ebubekir (RA) ile birlikte bu dağda bulunan bir mağaraya gizlenmiş ve kendilerini takip eden müşriklerden saklanmışlardır. Rivayetlere göre müşrikler, iki üç kişinin ancak sığacağı bu küçük mağaranın ağzına kadar geldikleri halde Rasülullah'ı (SAV) ve arkadaşını görememişlerdir. Bu esnada kendi canından çok Peygamber Efendimiz'i (SAV) düşünen ve ona bir şey olmasından korkan Hz Ebubekir'e (RA) Resullullah: “Korkma, Allah bizimle beraberdir” buyurmuştur.


YARIN: OSMANLI'DA HAC NASILDI VE PADİŞAHLAR NEDEN HACCA GİTMEDİ?


13 yıl önce