|

Türk yurdu Kerkük sahipsiz kaldı

Irak'ın kuzeyindeki tarihi Kerkük şehrinde halk ilgisizlikten bunalmış durumda. Her yanında Osmanlı'dan izler barındıran ve adeta adım başı bir Türk şehitliğinin bulunduğu Kerkük, bugünlerde sokaklardaki çöpleri, haftada bir kere ancak verilebilen elektriği ve her yana sinmiş bakımsızlığıyla gündemde. Kentin kadim sakinleri Türkmenler, Türkiye'nin Kerkük'e sahip çıkmasını istiyor

Güngör Yavuz Arslan
00:00 - 13/09/2012 jeudi
Güncelleme: 22:35 - 12/09/2012 mercredi
Yeni Şafak
Türk yurdu Kerkük sahipsiz kaldı
Türk yurdu Kerkük sahipsiz kaldı

Ramazan Bayramı arifesinde Irak topraklarına giriş yaptım. Öğleden sonra Kerkük'te Türkmen Kardeşlik Ocağı Kerkük Şube Başkanı Abdülhalik Hürmüzlü tarafından karşılandım. Kerkük Muhafaza Caddesine yakın olan evinde beni konuk eden Hürmüzlü Kerkük gezimizin de rehberi oldu. Irak'ın en önemli petrol sahası üzerine kurulu ve yaklaşık 1 milyon 300 bin nüfusa sahip Kerkük'te şu an her şey 'güvenlik' öncelikli durumda. Bütün ellerin tetikte olduğu kentin resmi kurumları önünde betondan güvenlik bariyerleri mevcut. Irak merkezi yönetiminin askeri ve polisi olmasına karşın, Mesut Barzani'ye bağlı peşmerge güçleri burada şehrin tek hakimi gibi davranıyor. Öyle ki, peşmergeler kentin içinde karakollar ve güvenlik noktaları oluşturmuş. Zaten her tarafta peşmergenin bayrağını görmek mümkün. Burada Barzani'ye bağlı yaklaşık 5 bin peşmergenin bulunduğu belirtiliyor.

Siyasi durumunun belirsizliği yanında Kerkük, tarihinin belki de en bakımsız ve özensiz yıllarını yaşıyor. Kent temiz değil, çünkü çöpler düzenli toplanmıyor. Sular bir gün veriliyor, ertesi gün ise kesik. Elektrik kesintileri günlük yaşamın sıradan bir unsuru olmuş. Mahallelerde kurulan jeneratörlerle elektrik sağlanabiliyor. Hava alanı ve tren istasyonu kapalı. Yollar bakımsız. İş imkânı yok denecek kadar az. İş olarak devlet memurluğu birinci sırada. Devlet memurluğuna ise 'torpilliler' hariç, hiç kimse alınmıyor.

PETROL KENTİNDE BENZİN KUYRUĞU

Irak devletine ait petrol şirketinin bölgede üretim yaptığı ve dünyanın en zengin yeraltı kaynaklarına sahip Kerkük'te, akaryakıt istasyonlarının önündeki kuyruklar iç yakıcı bir manzara teşkil ediyor. Şehirde sık sık benzin sıkıntısı başgösteriyor. Kentte doğalgaz ve mazotla çalışan 3 ayrı elektrik santrali var fakat bu, ihtiyacı karşılamaya yetmiyor. Kerkük-Yumurtalık boru hattı tesislerinin bulunduğu şehirde, güvenlik endişeleri ve siyasi çekişmelerden dolayı ciddi yatırımların yok denecek kadar az olması halkta bezginliğe neden olmuş durumda.

ASLİ UNSUR TÜRKMENLER

Araplar ve Kürtlerin ardından üçüncü asli unsur olarak Anayasa'da yerini bulan Türkmenler, Irak Parlamentosu'nda 9 vekil bulunduruyor. Türkmenlerin hükümette ise 2 bakanlığı var. 41 kişiden oluşan Kerkük İl Meclisi ise 26 Kürt, 6 Arap ve 9 Türkmen üyeden oluşuyor. Bu rakamın ortaya çıkmasında Kerkük dışından getirilen taşıma Kürt oylarının etkili olduğu iddia ediliyor. Kerkük Meclisi aynı zamanda Kerkük Valisi'ni de seçebiliyor. Türklerin genel olarak tüccar, esnaf, işçi, çiftçi, polis ve asker olarak çalışmakta olduğu Kerkük'te İl Meclis Başkanı da bir Türkmen. Kerkük'ü merkeze alan Irak Türkmenlerinin çatı örgütü Irak Türkmen Cephesi olarak biliniyor. Bunun dışında Türkmenlere ait Milli Türkmen Partisi, Türkmeneli Partisi, Türkmen Adalet Partisi, Milliyetçi Türkmen Hareketi, Türkmen Karar Partisi gibi siyasi oluşumlar var. Bunların dışında Barzani güdümünde 10'a yakın yeni 'Türkmen' partisinin kurulduğu ifade ediliyor.


Osmanlı subayları burada yatıyor

Konyalı Bekir Paşa'nın oğlu ve Namık Kemal'in beşinci kuşaktan dedesi olan Topal Osman Paşa da Kerkük'te medfun durumda. 1733 yılında Bağdat yakınlarında İran ordusunu bozguna uğratan ve savaştan sonra İranlıların ani baskını sonucu şehit olan Osman Paşa'nın Kerkük'teki kabrinde yılların bakımsızlığı dikkat çekiyor. Osman Paşa kabri şerifi günümüzde İmam Kasım Mahallesinde İmam Kasım Camii'ne bitişik bir evin avlusunda bulunuyor. Üstü kapalı olan kümbet içinde yer alan bakımsız durumdaki türbenin etrafında, burada şehit olmuş Osmanlı subaylarının mezarları da bulunuyor. Bir Türkmen'e ait evin iç avlusunda kalan mezarlarda Özdemir Paşa ve Polat Paşalar da ayrı bir kubbenin içinde yatıyor. Türbenin kubbesi normalde 2 metre yükseklikte iken bugün harap bir halde. Osman Paşa'nın kabrinin girişi de duvarla kapatılmış durumda. 1989 yılına kadar orijinal haliyle korunmayı başarabilen türbe, aradan geçen onlarca yıl içinde Kerkük'te meydana gelen talandan nasibini almış. Mezarın yan tarafından 9 tane Osmanlı subayının mezarları bulunuyor. Ayrı bir kubbenin altında yatan Osmanlı subaylarının kabirleri onarılmayı bekliyor. Osmanlı paşalarının bulunduğu kabirlerin kitabesinde, buranın Kerküklü Osman Ağa tarafından restore edildiği yazıyor. Yine Topal Osman Paşa'nın mezarının olduğu avlunun tabanının altında iki Kerküklü Osmanlı Paşası Mehmet Paşa ve oğlu İshak Paşa'nın mezarları var. Bugün tüm bu mezarların bekçiliğini Kerküklü Türkmenler Halil Hidayet Ekmekçi ve Geylan Ekmekçi yapıyor.


Şehitlik talanı

Irak Türkleri aynı zamanda Türkmen ellerinde Osmanlı mirasının bekçiliğini yapıyor. Ancak bu eserlerin çoğu ilgisizliğin kurbanı olmuş. 1. Dünya Savaşı'nda Irak cephesinde İngilizlere karşı savaşarak şehit olan Türk askerlerinin mezarları da bunlardan biri. Kerkük-Tikrit karayolunun kenarında ve yok olmaya yüz tutmuş mezarların üzerinden arazi yolu geçiyor. Kabirlerin sadece kenar taşları belli. Sayabildiğimiz mezarlar 60 civarında ama bölgedeki Ubeydi aşiretinin dediğine göre burada 200 Türk askeri yatıyor.


Kentte 'asayiş' berkemâl değil

Kerkük'te Barzani'ye bağlı tahmini 5 bin peşmerge var. Kerkük Kalesi ve Osmanlı Kışlası da peşmerge kontrolünde. Kerkük'te halkın 'asayiş' olarak adlandırdığı sivil polis ve askerler görev yapıyor. Çoğu zaman fevrî davranışlar sergileyen sivil 'asayiş'lerin gözaltına aldığı kişiler bir daha eve dönmeyebiliyor. Barzani yönetiminin işareti kentin her yerine asılmış durumda. Erbil'den Kerkük'e girişte sizi büyük bir bölgesel yönetim işareti karşılıyor.


Kültür merkezi istiyoruz

Kerkük'te Osmanlı mirasının bekçisi ve Ortadoğu edebiyatının önemli isimlerinden Ata Terzibaşı'nın konuğu oluyoruz. Ramazan Bayramı gününde konuğu olduğumuz 88 yaşındaki Terzibaşı, uzun süre avukatlık yaptıktan sonra kendini tamamen eserlerine adamış bir edebiyatçı. "Türkiye bizimle hiç ilgilenmiyor" diyen Terzibaşı, Kerkük'te Türkmenlerin 'mazlum' kalmış olduğunu belirtiyor. "Geçti bizim çağımız/Hazan oldu bağımız/Yol oldu yağış oldu/Döküldü yaprağımız" dizeleriyle üzüntüsünü dile getiren Terzibaşı, 1958 yılına kadar Türkiye'den bölgeye düzenli olarak gazete geldiğini, ancak ondan sonra Türk gazetelerine ulaşamadıklarını ifade etti. Terzibaşı, "Dergi ve kitap gelirdi önceden, uzun süredir yok. Türkiye Kerkük'te neden bir kültür merkezi açmadı. Neden her yerde açıyor da Kerkük'te açmıyor. Buraya bir kültür merkezi istiyoruz" diye konuştu.



il y a 12 ans
default-profile-img