|

Arakanlı köleler

Burma'dan kaçan Rohingyaların dramını anlatan ilk kitabın yazarı Sophie Ansel, çaresiz Müslümanların “bir cehennemden başka bir cehenneme geçtiklerini” ve “köle olarak satıldıklarını” vurguladı. Trajedinin görünmeyen tarafı ise, Güneydoğu Asya ülkelerinin de bu köle ticaretine bizzat katılıyor olması.

Yeni Şafak
04:00 - 2/06/2015 Salı
Güncelleme: 20:26 - 1/06/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Arakanlı Müslümanların (Rohingyalar) maruz kaldıkları şiddeti kendi ağızlarından anlattıkları ilk kitabın Fransız yazarı Sophie Ansel, bu insanların çaresiz biçimde çıktıkları göç yolculuğunda yaşadıkları dramı “Biz Tarifsizler, Bir Myanmar Tabusu” adlı kitabında bir araya getirdi. Burma'da (Myanmar) Arakanlı Budistlerin bağımsız devlet kurma talepleri olduğunu ifade eden


Ansel, yönetimin Budistleri yanına çekip devletin iki dinin taraflarını


birbirine düşürerek Arakan'da


kontrolü sağladığını kaydetti.



50 YILLIK DİKTATÖRLÜĞÜN ESERİ


Birçok insanın Arakan'a yardım götürülmesini dahi engellemeye çalıştığını söyleyen Ansel, “Müslümanlara karşı ırkçılık 50 yıllık diktatörlüğün eseri, bu nefretin geçmesi için en az bir iki yeni kuşak lazım” şeklinde


konuştu. Ülkelerini terk eden


Arakanlı Müslümanların çaresiz biçimde çıktıkları göç yolculuğundaki dramlarının komşu ülkelerde de devam ettiğine dikkati çeken Ansel, “Arakanlı Müslümanlar göçle bir cehennemden başka cehenneme geçiyor” yorumunda bulundu.







SINIR DIŞI DEĞİL 'TİCARET'


Bu insanların en çok sığındığı ülkelerden Tayland ve Malezya'da insan kaçakçısı çetelerin eline düştüğünü anımsatan Ansel, “Rohingyaların yaşadığı sıkıntılar Burma sınırında bitmiyor, komşu ülkelerin ekonomisinin gelişmesi için köle olarak satılıyorlar” dedi. Güneydoğu Asya ülkeleri yetkililerinin bu köle ticaretinden haberdar olduğunu, kimisinin görmezden geldiğini, kimisinin ise doğrudan sürece dahil olduğunu ifade eden Ansel, “Arakanlı Müslümanların zayıflıklarından istifade ediliyor. Bölgedeki ülkeler ekonomilerini Arakanlılara dayanarak geliştiriyor” değerlendirmesini yaptı. Ansel, aynı zamanda Rohingyaların komşu ülke yetkilileri tarafından sınır dışı ediliyorlarmış gibi gösterilerek tekrar insan kaçakçılarına satıldıklarını anlattı.



2 bini hâla denizin ortasında


Son dönemde Bengal Körfezi ve Andaman Denizi civarında terk edilen göçmenlerin çoğunluğunu Burma'da gördükleri zulüm ve ayrımcılıktan kaçan Arakanlı Müslümanlar oluşturuyor. Güneydoğu Asya'da açık denizde terk edilmiş teknelerde halen yaklaşık 2 bin Arakanlı Müslüman ve Bangladeşli göçmen bulunduğu bildiriliyor.



Batı ambargoyu neden kaldırdı?


Avrupa Birliği ve ABD'nin 2012 ve 2013 yıllarında Burma'ya karşı ambargoyu kaldırmalarını ve ilişkilerini normalleştirmelerini eleştiren Ansel, “Batılı devletler, Rohingyalara yapılan katliamlar sürerken, Burma'ya uyguladığı yaptırımları demokratikleşme adı altında kaldırmakla hata yaptı. Bu yaptırımlar yeniden devreye sokulmalı” dedi. Uluslararası yaptırımlar geciktikçe Myanmar hükümetinin istediği doğrultuda tüm Müslümanların sınır dışı edileceği uyarısında bulunan Ansel, “Vakit geçtikçe Burma tek dinliliğe doğru gidiyor” dedi.







Asıl çözüm anavatanda


Bölge ülkelerinin Arakanlı Müslümanları mülteci olarak kabul etmesinin ancak geçici bir önlem olabileceğini söyleyen Ansel, asıl çözümün Rohingyaların anavatanı Arakan'da güvenli bir biçimde yaşamaları olduğunu vurguladı.



Türkiye'den 1 milyon dolar yardım


Malezya ve Endonezya'nın Arakanlı Müslümanlara 1 yıllığına evsahipliği yapacaklarını açıklamalarının ardından Türkiye, Filipinler, Gambiya, Yeni Zelanda, Katar ve ABD yardım taahhüdünde bulundu. Türkiye, söz konusu yardım için ilk etapta 1 milyon dolar ayırırken, Filipinler, Gambiya ve ABD, Arakanlı Müslümanların bir kısmına sahip çıkacağını açıkladı. Katar'ın da Endonezya'da inşa edilecek barınaklar için 50 milyon dolar ayıracağı ifade edildi.



Amerikalı oyuncu:Rohingyalar içten içe ölüyor


Amerikalı oyuncu ve yönetmen Matt Dillon, Burma'da Arakanlı Müslümanların yaşadığı bir kampı ziyaret etti. Dillon, “Gördüklerim yürekler acısı. Kimse böyle yaşamak zorunda kalmamalı. Yavaş yavaş boğuluyorlar sanki. Öyle derin bir umutsuzluk var ki insanların solup gittiklerini, içten içe öldüklerini hissedebiliyorsunuz” dedi.





#arakanlı müslümanlar
#Matt Dillon
#bruma
#açe
#mülteci
9 yıl önce