ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın da katıldığı 4'ncü Çin-ABD Strateji ve Ekonomi Diyalogu Pekin'de sürüyor.
Clinton'un yanı sıra Hazine Bakanı Timothy Geithner'ın de katıldığı görüşmeleri ABD'li iki bakanın yanı sıra Çin Başbakan Yardımcısı Vang Çişan ve Devlet Müşaviri Day Bingguo yönetiyor.
Ev hapsinde bulunduğu Şandong eyaletinin Dongşigu şehrinden kaçarak, binlerce kilometre katedip ABD'nin Pekin'deki büyükelçiğine sığınan ve burada altı gün kalan görme engelli Çın Guangçıng'ın neden olduğu diplomatik krizden ötürü görüşmeler öncesi başkentte hava gerginleşmişti.
Hillary Clinton, muhalif Çın olayına doğrudan değinmese de Çin hükümetine insan hakları konusunda baskı yapmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "ABD Pekin Büyükelçiği'nin görme engelli muhalifi içeri alarak maksadını aştığı ve bu olaya ilişkin ABD tarafından özür beklendiği" ifade edilmişti.
Dün diyalogun açılışında konuşan Hu Cintao, "Tarafların iç meselelerini kendi içinde halletmesi ve uluslararası ve bölgesel manada iki ülke ve dünyanın ortak kazanımları üzerinde odaklanılması gerektiği" yönünde konuştu.
Çin Devlet Başkanı "ülkelerin kendi içlerindeki problemlerin ikili işbirliğini etkilememesi gerektiği"ni söylerken, "Strateji ve ekonomi alanlarındaki ortak noktalar hedeflerden hareketle işbirliği yapılması" yönündeki çağrısını yineledi.
Çok sayıda üst düzey yetkilinin katıldığı görüşmelerde ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Çin'den Suriye'de şiddetin durması için Şam yönetimine yapılan baskılara destek vermesini isterken, İran ve Kuzey Kore konularında da yine Pekin'den destek istedi.
"İran'ın nükleer silahlanmasını önleme adına Çin ve ABD aynı görüşte" diyen Clinton, "Dünyadaki problemlerin ABD ve Çin olmadan çözülemeyeceği"ni söyledi.
Görme engelli Çinli muhalif Çın Guangçıng'ın ev hapsinden kaçması sonucu tekrar gündeme gelen insan hakları, Suriye'deki olaylar, İran ve Kuzey Kore'nin nükleer meseleleri gibi konuların yanı sıra, Çin-ABD arasındaki ticari dengesizlik ve dolar-yüen paritesi gibi birçok görüş ayrılığı olmasına rağmen tarafların bu denli birbirine yakın durmasını değerlendirdi.
"Pekin ile Washington'un ilişkileri Çin'in dışa açıldığı tarih olan 1979'dan beri hiç bu denli karmaşık olmamıştı" diyen uzmanlar, "Süper güç ABD ile yükselen güç Çin'in tüm fikir ayrılıklarına rağmen birbirlerine mecbur oldukları" görüşünü savunuyor.
