Müslüman Kardeşler'in parlamentodaki temsilcisi Özgürlük ve Adalet Partisi'nin genel sekreteri, eski milletvekili Muhammed el Biltaci, Mısır'da yaşanan darbe sürecinin tüm zorluklarını yaşayan bir isim. Gazze'ye yardım filosunda Mavi Marmara gemisinde bulunan Biltaci, Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi'nin 3 Temmuz 2013 tarihinde seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine yaptığı askeri darbenin ardından yılan hikayesine dönen bir yargılanma süreci yaşıyor.
31 farklı davadan yargılanan Biltaci, idam istemiyle yargılanıyor. Dünya Rabia Günü olarak kabul edilen 14 Ağustos tarihinde yaşanan katliamda biricik kızı Esma'yı şehit veren Biltaci'nin küçük oğlu da kendisi gibi hapiste. Büyük oğlu Ammar kısa bir süre tutuklandıktan sonra serbest bırakıldı ancak yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Ülkesinde aranıyor ve dönerse tutuklanacak.
Darbe gerçekleştiğinde 23 yaşında olan Ammar Biltaci, diş hekimliğinde okuyordu. Okulu bırakmak zorunda kalan Ammar, saatlerce sorgulanıp işkence gördüğü ülkesine dönemediği için eğitimi farklı bir ülkede tamamlamayı planlıyor. Esenler Belediyesi tarafından Türkiye'de bir ilk olarak gerçekleştirilen Çocuk Sokağı ve Esma Biltaci'nin ismini taşıyan Anne Çocuk Kampüsünün açılış törenine katılan Ammar Biltaci, bu projeden annesini ve babasını haberdar ettiğini ve tüm ailesinin büyük bir mutluluk duyduğunu belirtiyor. “Bu haber bizim için büyük bir teselli oldu" diyen Ammar Biltaci ile devrimi, Esma'yı, Rabia sürecini konuştuk.
İçinde Oyun Merkezi, Çocuk Kütüphanesi, Sinema, Açık Çocuk Bahçesi gibi alanlar bulunan Esma Biltaci Anne Çocuk Kampüsü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın da katıldığı bir törenle hizmete açıldı. Açılış töreninde bir teşekkür konuşması yapan Ammar Bİltaci, Esma'nın her zaman eğitime çok önem veren bir kişi olduğunu ve özellikle çocuklara Kur'an derslerini verdiğini belirtiyor. “Aile olarak bizim hayalimizdi bir eğitim kurumu açarak ona Esma'nın ismini vermek. Ama Türk kardeşlerimiz her zamanki gibi bizden önce davrandı ve bunu güzel bir şekilde gerçekleştirdi" diyor. Açılışta kullanılan kurdele ve makası hatıra olarak alan Ammar, ülkesi özgürleştiğinde bunları annesine teslim edecek.
“Esmanın isminin Türkiye'de birçok vesile ile yaşatılması bizim Rabia meydanında, Adeviye meydanında yaptıklarımızın boşa gitmediğini gösteriyor, Esma'nın hayatı pahasına savunduğu davayı yarıda bırakmamak için bize güç veriyor" diyen Biltaci, Mısır halkının sergilediği asil duruşun böyle girişimler sayesinde Esma'nın ismi altında ölümsüzleştirildiğini söylüyor. “Bu manaları canlı tutup, ölümsüzleştiriyorsunuz, bu bizim için çok kıymetli" açıklamasında bulunuyor.
O dönemde başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir programda Muhammed Biltaci'nin şehit kızı Esma'ya yazdığı mektubu dinlerken gözyaşlarını tutamadığı ve bunun ülkede büyük bir ses getirdiğini hatırlattığımız Ammar, “Bunun ailemiz üzerinde çok büyük bir etkisi olmuştu" diyor. Program yayınlandığı gün Muhammed Bİltaci'nin mahkemesi olduğunu ve babasına olanları sıcağı sıcağına anlattığını belirten Ammar, babasının “Benim burada kendisine ulaşma imkanım yok, eğer sen bir fırsatını bulabilirsen bu şerefli duruşu ve gösterdiği onurlu tavrından dolayı kendisine teşekkürlerimi ilet" dediğini vurguluyor.
“Recep Tayyip Erdoğan'ın bir ülkenin başbakanı olarak Rabia direnişini sahiplenmiş olması, Esma'yı birebir dile getirmesi onun için gözyaşı dökmesi aile olarak hepimizin üzerinde çok büyük bir etki bıraktı. Zor dönemler geçiriyorduk. Babam hapisteydi, erkek kardeşim hapisteydi, ben hapisten yeni çıkmıştım, ailem üzgün, mahzundu. Çevremizde baskınlar tutuklamalar vardı sürekli. O esnada bir başbakanın ve tüm halkın bize sahip çıkması bizim acılarımızı hafifletti. Bizim için çok kıymetliydi."
Başbakanlığa Ahmet Davutoğlu'nın gelmesinin bu duruşu ve süreci ne şekilde etkileyeceğini sorduğumuz Ammar Biltaci, “Aramızda tarihi bir bağ var ve bu sadece şahıslarla alakalı değil" şeklinde cevap veriyor. Türkiye'nin üstlenmiş olduğu rol, almış olduğu inisiyatifin tarihi bir öneme sahip olduğunun altını çizen Biltaci, “Bu topraklar sadece şimdi değil İslam'la tanıştıkları günden bu yana, özellikle Osmanlılar zamanından beri İslam'ın zırhı olmuşlardır yani bir manada tüm İslam topraklarını koruma ve himaye altına almışlardır" diyor ve ekliyor, “Bu tarihi sürecin Ahmet Davutoğlu'yla devam edeceğinden şüphemiz yok".
“Özgürlük için büyük bedeller ödeniyor, bütün katliamlara rağmen zafere ulaşacağımızı düşünüyor buna inanıyor ve bunun için emek veriyoruz" şeklinde konuşan Biltaci, “Bu zalim rejime karşı duruşun en ön saflarında yer alan bir aileydik ve Esma'yı babamdan intikam almak için öldürdüler" tespitinde bulunuyor.
Ammar Biltaci, idam kararlarıyla ilgili olarak Rabia meydanın dünyanın gözü önünde sadece haklarını isteyen binlerce silahsız vatandaşını katleden bir yönetimden her şeyin beklenebileceğini ama biraz da olsa uluslararası baskıdan çekindiklerini düşünüyor.
Ammar Biltaci, idam kararlarıyla ilgili olarak Rabia meydanın dünyanın gözü önünde sadece haklarını isteyen binlerce silahsız vatandaşını katleden bir yönetimden her şeyin beklenebileceğini ama biraz da olsa uluslararası baskıdan çekindiklerini düşünüyor.
Ülkesinde şu anda kanun, ahlak ve vicdanla hükmedilmediği için trajikomik şeyler yaşandığını vurgulayan Bİltaci, genç yaşlarında meydanda oldukları için iki üç çocuğu öldürülen insanların hiçbir şiddet eylemi içinde olmadıkları halde cinayetle suçlanmasının bunun sadece küçük bir misali olduğunu belirtiyor.
Açılışa katılanlar arasında yer alan, tüm dünyada benimsenen Rabia işaretinin iki tasarımcısından biri olan Saliha Eren ile tanışan Biltaci, bu logonun Mısır direnişinin dünya tarafından duyulmasında büyük bir etkisi olduğunu söylüyor.
“Keşke Suriye Devrimi için de benzer bir simge tasarlanabilse" diyen Biltaci, ülkesinin geleceği için endişelenirken Suriye'yi, Filistin'i ve tüm mazlum coğrafyaları dilinden düşürmüyor. “Dünyanın şu anki durumu gerçekten ümitsiz bir vakıa gibi görünüyor ama şartlar ne olursa olsun mazlumdan yana tavır alan, şerefli bir duruş sergileyen insanların varlığı bize umut veriyor" diyen Ammar Biltaci, “Türkiye'nin bu durumu bizim gibi hiçbir mazlum halk tarafından asla unutulmayacak“ sözleriyle memnuniyetini dile getiriyor.
