Suriye'de “Fetih Ordusu” çatısında birleşerek İdlib kent merkezi ve kırsalında ilerleme kaydeden muhaliflerin Halep'i ele geçirmek için de “Halep Fetih Ordusu” (Fetih Haleb) çatısı altında operasyon birimi kurdukları bildirildi. Ortak operasyon birimine katılan muhalif gruplar tarafından yapılan yazılı açıklamada, Halep'te savaşan diğer muhalif gruplara da Fetih Haleb'e katılmaları için çağrı yapıldı. Hür Suriye Ordusu (HSO) ve diğer silahlı muhalif gruplar Halep kentinin yüzde 60'ını kontrol ediyor.
Muhaliflerin tünelleri kullanarak, önceki gün Eski Halep'te Esed rejimin kontrolündeki 2 önemli karargahı patlatmasının ardından rejim güçleri ve muhalifler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Can kaybı ve maddi hasara ilişkin bilgi verilmedi. Suriye'nin kuzeyinde yer alan ülkenin ikinci büyük kenti Halep, 2 haftadır rejim güçlerince havadan bombalanıyor.
İdib'te Fetih Ordusu adı altında birleşen muhalifler, son olarak dün İdlib'e bağlı Karmid karargahını da ele geçirerek, Cisr eş-Şuğur kırsalının neredeyse tamamını kontrol altına aldı. İdlib iline bağlı kilit bölge Cisr Şuur, Hama, İdlib, Halep, Haseke ve Lazkiye şehirlerine lojistik ulaşımın merkeziydi. Lazkiye sınırına yakın olan Cisr Şuur kara ve demiryolu trafiğinin de kavşağında bulunduğu için Fetih Ordusu rejim güçlerinin Hama yönündeki tüm bağlantılarını kesmiş oldu.
Fransa, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in amcası Rıfat Esed'in 90 milyon avroluk servetiyle ilgili soruşturma başlattı. AFP haber ajansına göre, Fransa'da mali suçları takip eden Sherpa isimli bir dernek, Rıfat Esed'in Suriye'de görev yaptığı süre içerisinde yolsuzluk yaptığı, kara para akladığı, kamu fonlarından zimmetine para geçirdiği, kurumsal gayrimenkulleri kötüye kullandığı, bu yollarla servet elde ettiğini iddia etti. Beşar Esed'in sürgündeki amcası Rıfat Esed 2011 yılında iktidarı devralmak için hazır olduğunu; ancak uluslararası güvence istediğini dile getirmişti. Rıfat'ın, Beşar Esed'e karşı muhalif ses yükselten Avrupa'daki Suriyeliler ile birlikte hareket ettiği biliniyor. Beşar Esed, geçen hafta Fransız Kanal 2 televizyonuna verdiği mülakatta Fransız istihbaratı ve Suriye muhaberatı arasında iletişim olduğunu söylemişti.
İsrail eski cumhurbaşkanı Şimon Peres'in “Orta Doğu ve Kuzey Afrika İçin Clinton Küresel Girişimi Toplantısı”na katılmak üzere önümüzdeki ay Fas'a geleceğinin duyurulması, ülkedeki sivil toplum örgütleri ile siyasi aktivistlerin tepkisine neden oldu. Filistin Milli Çalışma Grubu Koordinatörü Halid es-Sufyani, “Peres'in ziyareti, Fas'ın onuruna ve şerefine yönelik bir saldırının yanı sıra bu halkın duygularını ve inancını hiçe sayma anlamı taşıyor” dedi. Eski Fas İnsan Hakları Derneği Başkanı Abdurrahman bin Amr, Peres'in ülke topraklarına girdiği anda tutuklanması için Başsavcılığa bir talep sunulması yönündeki çağrıları destekledi. Halkların Dayanışma İçin Fas Demokratik Ağı da yaptığı açıklamada Fas hükümetinden bu “uğursuz” ziyarete engel olmaları istendi. Öte yandan Faslı gençler de sosyal medya üzerinden “Katil Peres'in Fas ziyaretini durdurun” adı altında kampanya başlattı.
Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmed Vezir, Esed güçlerinden çok İran, Hizbullah ve gizli güçlerle savaştıklarını belirterek, muhalifler güçlendikçe rejimin içindeki karışıklığın da büyüdüğünü söyledi. Vezir, “Muhaliflerin bu güçlenişi, rejimi çok yıprattı. İçinde çözülmeler ve çatlaklar meydana getirdi. Esed'in istihbaratının başındaki Rüstem Gazali, faili meçhul şekilde öldürüldü. Esed'in amcasının oğlu Munzir Esed, hapse atıldı. Yani muhalifler güçlendikçe, aynı oranda rejimin içindeki karışıklık da büyüyor” ifadesini kullandı.
İdlib ve Cisr eş-Şuğur'un ele geçirilmesinin ardından kurulan “Halep Fetih Ordusu” çatısı altında, Şam Cephesi (Cebhetu'ş Şamiyye), Feylaku'ş Şam (Şam Kolordusu), Ahraru'ş-Şam İslami Hareketi (Şam Özgürleri), Ceyşu'l İslam (İslam Ordusu) ve Tecemmu Festekim Kema Umirte'nin (Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol Topluluğu) yer aldığı kaydedildi.
Suriye'de Esed'e bağlı güçlerin çeşitli kentlerde muhaliflerin denetiminde olan yerlere kara ve havadan düzenlediği saldırılarda 100 kişinin öldüğü bildirildi. Suriye İnsan Hakları Örgütü'nden (SNHR) yapılan açıklamada 17 çocuk ve 18 kadının da hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail işgal güçleri, Suriye sınırında bir grubu vurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, patlayıcı maddeye sahip bir grubun saldırı amacıyla İsrail'e geldiği öne sürülerek uçaklarla grubun vurulduğu belirtildi. Ölü sayısı ise verilmedi. İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesine göre hava saldırısında 4 kişi öldürüldü.
Suriye ordusuna ait bir helikopterin İdlib'in Cebel ez-Zaviye bölgesindeki Kafr Aveyd köyüne “klor gazlı” varil bombasıyla saldırdığı bildirildi. Gazlardan aralarında çocuklarında bulunduğu çok sayıda kişinin etkilendiği kaydedilen açıklamada, insanlarda kusma, nefes darlığı ve görme bozukluğu gibi belirtilerin başgösterdiği duyuruldu.
