BM’ye sunulan tasarı gerçekleşirse bu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria, Suriye sınırındaki Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs’ten tamamen çekilmesini gerektirecek. 5 - 11 Haziran 1967'deki 6 gün savaşında İsrail, Mısır’ın güçlü hava filosunu daha havalanmadan bombalayarak yok etti ve Sina'yı aldı. Suriye'deki Golan Tepeleri'ni ve eş zamanlı olarak Ürdün hakimiyetindeki Batı Şeria kentlerini birer birer aldı. Beytüllahim, El Halil, Cenin, Nablus ve son olarak da Doğu Kudüs’ü işgal etti. Beş yüz bin Filistinli, sürülerek mülteci durumuna düştü. Aynı gün Mescid-i Aksa’ya İsrail bayrağı dikildi. Ağlama duvarının yanındaki Meğaribe mahallesindeki Müslümanların evleri bir gecede buldozerlerle İsrail ordusu tarafından yıkıldı.
Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Yahudi yerleşimcilerin sayısındaki artış korkunç boyutlara ulaştı. İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Araştırmacısı Zehra Kavak, “Yerleşimler ilk başladığında Yahudiler çadırda kalıyordu. Artık şehirler kuruyorlar. Batı Şeria’da yerleşimci sayısı 2000’li yılların başında yaklaşık 200 bin kişiyken şimdi 600 bine ulaşmış durumda. Golan'da da yerleşimci sayısı 20 bini buldu" dedi.
AP Genel Kurulu'nda kasım ayında tartışılmaya başlanan karar tasarısı Filistin’in devlet olarak tanınmasını AB Komisyonu ve AB üyesi ülkelere tavsiye niteliği taşıyor. Önceki günkü oylamada 88’e karşı 498 oyla kabul edilen ve bağlayıcılığı olmayan karar tasarısında şu ifadeler yer alıyordu: “Avrupa Parlamentosu, prensip olarak Filistin’in devlet olarak tanınmasını desteklemekte ve tanımanın iki devletli çözüm temelinde İsrail-Filistin barış görüşmelerindeki gelişmeyle paralel gerçekleşmesi gerektiğini öngörmektedir.”
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Filistin’in AP’de tanınmasını ve BMGK’ya Filistin tasarısının sunulmasını eleştirdi. Netanyahu Basın Ofisi Yıllık Resepsiyonu’nda yaptığı konuşmada, “Bugün Avrupa’nın safça yaklaşımının örneğine şahit olduk” diyerek, “Avrupa’da birçok kesimden İsrail’in taviz vermesi talep ediliyor. Taviz vermek yanlış. Hamas’ın terör örgütü listesinden çıkartılması da büyük bir hatadır” dedi.
Filistin'deki İsrail işgalinin sonlanmasını öngören karar tasarısının BMGK'ya sunulmasının ardından İsrail cephesinden tepkiler yükselmeye başladı. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman tasarı hakkında tehditkar yorumlarda bulundu. Lieberman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından verilen komutların “İsrail’le kavgayı hedefleyen adımlar” olduğunu ileri sürerek, “İsrail’in onayı olmadan hiçbir değişiklik olmayacak” sözleriyle Filistinlilere adeta gözdağı verdi.
Gazze’deki güvenlik biriminin eski yöneticisi olan ve 2011’de Fetih hareketi ile ilişiği kesilen Muhammed Dahlan’ın destekçileri, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas karşıtı gösteri düzenledi. Meçhul Asker Anıtı önünde bir araya gelen grup, Dahlan’ın posterlerini taşıyarak Abbas’ın “Gazze’deki drama sessiz kaldığını ve bölgenin imarını engellediğini” öne sürdü. Göstericiler, tepkilerini “Abbas beni temsil etmiyor” sloganıyla dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP), Filistin’in devlet olarak tanınmasını ilkesel olarak destekleyen ve büyük çoğunlukla kabul edilen kararını değerlendiren Avrupalı parlamenterler, bunun Avrupa’nın İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden başlaması yönündeki kararlılığını gösterdiğini kaydetti. AP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi İtalyan parlamenter Brando Benifei, kararın İsrail-Filistin barış sürecine yönelik siyasi mesaj niteliği taşıdığını vurgulayarak, “Filistin’in devlet olarak tanınması açık bir şekilde teşvik edilmiştir. AP ve AB kurumları kendiliğinden devletleri tanıyamıyorlar. Fakat üye ülkelerimize çok güçlü siyasi mesaj verdik” dedi.