ABD ve Küba arasında varılan mutabakat kapsamında Küba’da 5 yıldır tutuklu bulunan Amerikalı iş adamı Alan Gross ile ABD’de tutuklu bulunan üç Kübalı'nın karşılıklı olarak serbest bırakılmasının ardından iki ülke liderleri tarafından eşzamanlı olarak tarihi açıklamalar geldi. Obama, Küba’nın ‘terörizme sponsor ülkeler’ listesinden çıkartılmasının yeniden düşünülmesi için talimat verdiğini söyledi. Küba lideri Raul Castro da ülkesiyle ABD arasındaki tarihi değişime ilişkin, “Eşit bir şekilde diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması konusunda anlaşmaya vardık. Bu, sorunun çözüldüğü manasına gelmiyor. Ülkemiz için büyük büyük bir insani ve ekonomik hasara neden olan ekonomik, ticari ve finansal abluka son bulmalı” dedi.
Papa Franciscus’un hem Raul Castro’ya hem de Barack Obama’ya yazdığı mektuplarla katkı sunduğu süreci dünya liderleri de olumlu karşıladı. AB, iki ülkenin bu girişiminin tarihi dönüm noktası olduğunu kaydetti. Şili Dışişleri Bakanı Heraldo Munoz, bunun Amerika’da soğuk savaşın bitmesinin başlangıcı olduğunu belirtti. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, tarihi yakınlaşmanın Fidel Castro'nun zaferi olduğunu ifade ederken, “Obama’nın hareketi cesaret isteyen ve gerekli bir iş” dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da anlaşmadan duyduğu memnuniyeti vurguladı.
50 yılı aşkın süredir devam eden gerginliğin ardından atılmaya hazırlanan “normalleştirme adımlarının” Küba’da bazı sektörlere de etkisi olması bekleniyor. ABD’nin Küba’ya uyguladığı ambargonun kalkmasıyla yükselişe geçmesi öngörülen sektörler şöyle:
Uzun yıllardır ABD’nin vize engeline takılan Küba turizmi ambargonun son bulmasıyla yoğun ilgiyle karşılaşacak. Tek yönlü ulaşım, ambargo döneminde yaklaşık 800 dolara mal olurken, maliyet ve engellerin hafiflemesinin ardından Küba kültürüne ilgi duyan Amerikan turistlerin ülkeye akın edeceği ve turizm gelirinin de artacağı düşünülüyor.
Küba’da hizmet veren iki büyük havayolu şirketi Eastern ve Pan Am çoktan çökmüş olsa da Amerikalı taşıma şirketleri Havana ve diğer önemli Küba bölgelerine uçuş için şimdiden yarışmaya başladı. Bu taşımacılık hamlesi rota üzerindeki diğer bölgelere uçacak olan yolcuları da çekeceği için ABD’li şirketlere de kâr getirecek.
Küba’nın Havana’ya birkaç saat uzaklıkta olan Varadero bölgesindeki tatil yerlerinin de canlılık kazanacak bölgelerden biri olacağı tahmin ediliyor. Hilton, Marriott ve Starwood gibi önde gelen Amerikalı otel zincirlerinin bu bölgeye yatırım yapması öne çıkan ihtimaller arasında.
Şeker ve tütün üreticiliği konusunda ün kazanmış olan Küba’nın 1959 dönemi öncesinde tarım yatırımı yaklaşık 359 milyon dolardı. Bu rakamın şimdinin değeriyle 2.8 milyar dolarlık getirisi olacağı belirtildi. Her ne kadar resmi adımlar atılmadan Amerikalı tarım şirketlerinin yatırım yapmaktan kaçınacağı düşünülse de bölgenin geleceğimiz yıllarda 1959 öncesi zirai getiriye ulaşması bekleniyor.
1959 devrimi sonrası Küba’da en çok zarar gören sektörlerden otomotivin ABD yaptırımlarının iptaliyle tekrar yükselişe geçeceğine inanılıyor. 1950’lerde Havana sokaklarındaki Amerikan arabaları sadece sergi amaçlı kullanılıyordu. Kübalıların alabilecekleri araba tipleri ve markalar da 2011 yılında gelen bir yasaya kadar sadece Küba yönetiminin izniyle belirleniyordu. Küba’nın enerji konusundaki sıkıntılarının ABD’li enerji şirketlerinin yardımıyla atlatılması ve otomotiv sektörünün de satın alınacak ABD otomobilleriyle canlanması bekleniyor.