|

Mahkumiyet değil özgürlük insanı: Seyyid Kutub

Arap milliyetçisi Cemal Abdunnasır'ın kendisinden af dilemediği için darağacına gönderdiği Mısırlı mütefekkir Seyyid Kutub'un şehadetinin üzerinden 49 yıl geçti.

Yeni Şafak
11:34 - 30/08/2015 Pazar
Güncelleme: 16:54 - 30/08/2015 Pazar
Yeni Şafak

1906 yılında Mısır'da dünyaya gelen Seyyid Kutub, kurulduğu günden bu yana darbe zihniyetinin baskılarına maruz kalan İhvan Teşkilatı'nın ilk ve en önemli temsilcilerinden biriydi.



"Düşünce ve aksiyon insanı"

Düşünce ve aksiyon insanı olarak ifade edilen Kutub, aynı zamanda iyi bir edip ve müfessir. Seyyid Kutub, yoğun edebiyat tartışmalarına sahne olan Mısır'da, genç yaşına rağmen Taha Hüseyin, Muhammed Hüseyn Heykel, Ahmed Emin ve Abbas Mahmud el-Akkad gibi tecrübeli isimlerle tartışmalara dahil oldu. Onun bu yapısı kendi üslubunu erken yaşlarda bulmasına, bağımsız bir fikrî ve edebî ekolün temsilcisi olarak temayüz etmesine neden oldu.




Kahire Üniversitesi'nde yüksek öğretimini tamamlayan Kutub, mezun olduktan sonra Eğitim Bakanlığında müfettiş olarak çalıştı.1939 sonrası İslami düşünceye yönelmesi ve liberal eğitim anlayışını eleştiren yazılar yazması üzerine Bakanlık, Kutup hakkında soruşturma açarak onu Amerika'ya gönderdi. Amerika'da kaldığı zaman diliminde, Amerikan ve batı yaşam tarzı ve bu toplumlar üzerine önemli gözlemler yaptı; tanık olduğu ırkçılığı eleştirdi.



Yazıları Arap coğrafyasını etkiledi

ABD'de iken Hasan el-Benna'nın kurduğu İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler)'e ilgi duymaya başladı ve Mısır'a döndüğünde, İhvan Teşkilatı'na üye oldu. 1949'dan 1952'ye kadar gazete ve dergilerde siyasi ve sosyal içerikli yazılar yazdı. Yazıları, yalnızca Mısır toplumunu etkilemekle kalmadı, diğer Arap coğrafyalarında da büyük yankı uyandırdı. İhvan'ın çalışma komitesine seçildikten hemen sonra teşkilatın propaganda başkanlığına getirildi.







İngiliz-Mısır Paktı'na karşı çıktı

Daha sonra İhvan'ın yayın organı olan 'İhvan-ı Müslimin' dergisinin yayın müdürlüğüne getirilen Kutub, Mısır devriminin milliyetçi ve ırkçı lideri Cemal Abdunnasır'ı eleştiren yazılar kaleme aldı. Abdunnasır'ın o yıl imzaladığı İngiliz-Mısır Pakt'ına karşı çıkmasının üzerine İhvan'ın yayın organına yasak getirildi ve aralarında Kutub'un da bulunduğu onlarca İhvan üyesi tutuklandı.



En önemli eserlerini hapisteyken yazdı

1955'te hakkında 15 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası verildi. Mısır rejiminin bu mahkumiyete getirdiği gerekçe, “Abdunnasır'a suikast ve Mısır hükümetini silah zoruyla devirme girişimi" oldu.


Kutub en önemli eserleri olan Kur'an tefsiri “Fi zilâl-il-Kur'an"ı ve siyasi, düşünsel görüşlerinin bütününü özetleyen “Yoldaki İşaretler" kitabını buradaki mahkumiyeti döneminde yazdı. 1964 yılında serbest kalan Kutub, bir yıl sonra tekrar tutuklandı ve 21 Ağustos 1966 günü hakkında idam kararı verildi. Aralarında Pakistan, İngiltere, Lübnan, Ürdün, Sudan ve Irak'ın da bulunduğu bir çok ülke, Abdunnasır'a idam kararından dolayı tepki gösterdi ancak onu durduramadı.

Seyyid Kutub, darağacına giderken şu sözleri söyledi;


“Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır."





Seyyid Kutub, idam edilişinin üstünden 49 yıl geçmesine rağmen İslam dünyasına yön veren önemli bir mütefekkir. Hayatı, eserleri, mücadelesi ve uğruna darağacına gittiği İslami ideolojisi, bugün de İslam hareketlerine örnek teşkil ediyor.






#seyyid kutub
#seyyid kutub ihvan
#müslüman kardeşler
9 yıl önce