Özellikle ülkenin güney cephelerinde yoğunlaşan savaşta bayramın ilk 2 günü çok sayıda can kaybı yaşandı. Suriye’de olayların ilk başladığı Der’a şehrine yönelik muhalifler tarafından başlatılan operasyon devam ediyor. Karadan İran güdümlü milislerle Suriyeli muhalifler arasında şiddetli çarpışmalar yaşanırken rejim uçakları muhalifleri havadan bombalıyor. Der’a kırsalında muhaliflere rejimin yanında DEAŞ da saldırıyor. Burada terör örgütüne ait 2 tank imha edildi.
Muhalif grupların birleşiminden oluşan Heyet Tahrir Şam ve Tevhid Ordusu, Kuneytra kuzeyindeki el Ba’as ve Han Ernebe bölgelerine operasyon başlattı. Başkent Şam’a güvenli yol açmak amaçlı operasyonda 80 rejim askeri öldürüldü. Muhaliflerin kayıp sayısı henüz bilinmiyor. Çatışmalarda Beşşar Esed’in yakın arkadaşı Albay Tarık Ali’nin de öldürüldüğü öğrenildi. Çatışmaların sürdüğü Hama kuzeyinde ise muhaliflerin Cenaberet'te ilerledikleri kaydedildi.
Şam’da ise hareketlilik hiç hız kesmedi. Esed rejimi, direnişin kalesi durumundaki Doğu Guta’yı tamamen ele geçirmek için hava ve top saldırısı başlattı. Cumartesi gününden beri ağırlıkla vurulan bölgeler ise Cobar ve Ayn Terme mahalleleri. Şam’daki büyük gerginlik devam ederken rejim ile İran arasında stratejik bir devir teslimin haberi geldi. Şam kırsalında yeralan El Sin Askeri Havaalanı’nın kontrolü tamamen İran Devrim Muhafızları’na verildi. İddiaya göre, daha önce sivil havaalanları kullanılarak yapılan milis transferi artık bu havaalanı üzerinden yapılacak. Suriye’deki krizin daha da derinleşmesiyle İran bu havaalanını daha etkin bir şekilde kullanacak.
Türkiye’nin çatışmasızlığı sağlamak üzere Rusya ile birlikte konuşlanacağı İdlib’de son 4 gün içinde 3 bombalı saldırı gerçekleştirildi. DEAŞ imzalı saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Ülkedeki birçok muhalif grubun birleşerek kurduğu Heyet Tahrir Şam (HTŞ), İdlib’e Rus askerlerinin Mehmetçikle birlikte girme planına tepki gösterdi. Astana’daki anlaşmayı kabul etmediklerini dile getiren HTŞ, şu açıklamayı yaptı: “Suriye halkının çektiği acıların baş aktörleri Rusya ve İran, cürümlerini örtbas etmek için garantör olarak Astana'da yeraldı. Uluslararası toplantılarda direniş pasifize edildi, rejime harekat imkanı sağlandı ve rejim bu süreçte kuşatma altında tuttuğu yerlerde insanları göçe zorladı. Şu anda İdlib’de de yapılmak istenen budur. Biz ülkemizi ve halkımızı bölecek, demografik yapıyı değiştirecek projelere izin vermeyeceğiz.”
