|

IŞİD'den muhalif katliamı

İdlib’i Esed’den alan muhaliflerin çatı birliği İslam Ordusu’nun lideri Zehran Alluş küçük bir heyetle Türkiye’ye geldi. Muhalif ordunun sözcüsü İslam Alluş Yeni Şafak’a konuştu: “En tehlikeli iki düşmanımız Esed rejimi ve 7 bin mücahidi katleden IŞİD. Çok fazla sayıda yabancı savaşçımız yok. Ancak IŞİD’e gitmemeleri için onları kabul edebiliyoruz."

Yeni Şafak
04:00 - 25/04/2015 Cumartesi
Güncelleme: 00:07 - 26/04/2015 Pazar
Yeni Şafak

İdlip'i Esed rejiminden temizleme operasyonunda aktif rol üstlenen Suriye'nin en büyük muhalif grubu olan İslam Ordusu'nun lideri Zehran Alluş geçtiğimiz hafta yanında küçük bir heyetle İstanbul'a geldi. Burada bir dizi temaslarda bulunan Alluş'un adresi güvenlik nedeniyle gizli tutuluyor. Yeni Şafak, Alluş'un yakın çalışma ekibinden olan ve İslam Ordusu'nda sözcülük görevini yürüten İslam Alluş'u buldu ve konuştu: “2011 yılında birkaç kişiyle Duma'da kurulan İslam Ordusu şu anda 60 grubu içine alan en büyük muhalif yapı olarak göze çarpıyor. Sünni İslam'ı akide olarak seçen İslam Cephesi içinde yaklaşık 20 bin silahlı savaşçı bulunuyor."



Alluş, 20 bin kişinin askeri ve lojistik ihtiyaçlarının nasıl karşılandığı sorusu üzerine şu cevabı verdi: “Esed ordusuna karşı ilk saldırıya başladığımızda ihtiyaçlarımızın yüzde 90'ının ganimetlerdem karşıladık. Yüzde 10'luk kısmını ise dünyada direnişimize destek veren Müslümanlardan bağış olarak alıyoruz."



MUHALİFLERİN EN BÜYÜK DÜŞMANI


Alluş, IŞİD ve El-Kaide'ye karşı bakışlarını şöyle yorumladı: “IŞİD ile El-Kaide arasında bir fark var. Şu anda Müslümanların ve özellikle mücahitlerin en büyük düşmanı IŞİD. IŞİD, Esed ordusunun dahi yapamadığını yaptı ve mücahidlerden 7 bin kişi öldürdü. İslam Ordusu, IŞİD'e karşı stratejik, askeri ve dini mücadelelerini sürdürüyor. Biz onları 'Harici' olarak görüyoruz. Savaşçılarımıza verdiğimiz dini eğitimlerde bu konuyu öne çıkarıyoruz. IŞİD'in kaynağı ise El-Kaide'dir. İslam Ordusu olarak El-Kaide ile dini ihtilaflarımız var. İki grupta tekfircilik çok yaygın. Herkese çok kolay bir şekilde 'kafir' damgası yapıştırabiliyorlar. Suriye El-Kaide'si çatı yapılanmasına bağlı. Ancak Suriye'nin geleceği hakkında Suriyeliler karar almalı."


IŞİD'E GİTMESİNLER DİYE


Dünya kamuoyunun sık sık gündemine gelen yabancı savaşçılar meselesine değinen Alluş, yabancı savaşçılar alımına standart getirdiklerini ve kendi saflarında savaşmak isteyen yabancı savaşçılara çeşitli kurallar koyduklarını anlattı. Alluş şöyle konuştu: “Savaşmak için Suriye'ye gelen 'muhacirlerin' tekfircilikten uzak olup olmadıklarına bakıyoruz. Eğer İslam Ordusu'nda savaşan Suriyeli savaşçılardan referansı varsa orduya alıyoruz. Çok fazla sayıda yabancı savaşçımız yok. Ancak IŞİD'e gitmemeleri için onları davet edebiliriz."



ESED'i MİLİSLER AYAKTA TUTTU


Suriye'de birçok cephede Esed rejimi saflarında savaşan İran destekli Şii milisler hakkında açıklamalarda bulunan Alluş, “Esed rejiminin şu ana kadar çoktan düşmüş olması gerekiyordu. Ancak dünyanın dört bir yanından gelen Şii militanlar şu anda Esed rejiminin en büyük askeri gücünü oluşturuyor. Esed, hala Şiileri Suriye'ye getirmeye devam ediyor." şeklinde konuştu. İslam Ordusu'nun Suudi Arabistan devleti ve Suudi İstihbaratıyla ilişkili olduğu iddialarını yalanlayan Alluş, “Ne ekonomik, ne siyasi ne de askeri olarak ilişkilerimiz var. Bu iddia İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan yalan üzerine kurulu bir makale nedeniyle karşımıza çıkyor ama kesinlikle yalan." dedi.



Masa ile sahanın alakası yok


İdlib'in muhalifler tarafından alınmasının Esed rejiminde sağlam bir tokat etkisi oluşturduğunu vurgulayan Alluş, “Ancak tüm mücahit gruplar birlik içinde değil. En büyük sorunumuz bu. Umarız ki İdlip'te güvenlik hizmetlerini ve diğer hizmetleri uygulamak içi sivil bir yönetim kurulabilir. Suriye'de siyasi ve askeri güçler arasında bağlantı yok. Masada oturanlar, dünyanın farklı yerlerinde Suriye devrimi adına toplantılara katılanlar ile Suriye halkının alakası yok. " dedi. Suriye'de kaybolan 3 aktivist, Wael, Rezan ve Nazem'in, İslam Ordusu tarafından tutuklandığını ileri süren bir grup geçtiğimiz günlerde İstanbul'da protesto gösterisi yapmıştı. Rezan Zeytuni'nin kaçırılmadan kısa bir süre önce kendisine ulaştıklarını anlatan Alluş, “İstersen sana koruma tahsis edelim" dedik. Ancak istemedi. Birkaç gün sonra da kayboldu. Biz tüm gazetecileri, insan hakları aktivistlerini Suriye'ye davet ediyoruz.“ ifadelerini kullandı.



#ışid
#esed
#Rezan Zeytuni
9 yıl önce