DAEŞ'in 17 Mayıs'ta Ramadi'nin tamamını ele geçirmesi üzerine yerel halk, çareyi evlerini terk etmekte buldu. Onlarca kilometre katederek Enbar'ı Bağdat'a bağlayan Bizebiz Köprüsü'ne gelen aileler, burada güvenlik kontrolünden geçiriliyor.
Enbar çölünün yüksek sıcakları altında çileli yolculuklardan sonra "güvenli liman" olarak görülen köprüye ulaşan sığınmacılar içinde, özellikle çocukların ve yaşlıların bitap hali dikkati çekiyor. Sığınmacıları karşılayan askerler, önce çocuklara ve yaşlılara yardım ediyor. DAEŞ ile Şii milislerden oluşan Heşdi Şabi (Halk Toplulukları) ve Irak güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda kurşunlara hedef olmamak için kaçanların arasında özellikle kadın, çocuk ve yaşlı ve engelli insanların fazlalığı dikkati çekiyor. Çocuklarını ve eşyalarını sırtlayan kadınlar, köprüye ulaştıklarında göz yaşlarına boğuluyor. Tekerlekli sandalyelerle bölgeye ulaşanların sıcakta yardım isteyen feryatları ise yürek yakıyor.
Aileler Enbar'dan kaçmayı başarsalar da Bağdat'a geçiş için saatlerce bekliyor. Güvenlik güçleri, sadece Bağdat'ta kefili olan ailelere şehire giriş izni veriyor. Köprüyü geçen kimi sığınmacılar, toprağı öpüp dualar ederken kimi aileler ise kefilleri gelip işlemleri bitene kadar çaresizce saatlerce bekliyorlar.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili, günlerdir binlerce ailenin çatışma bölgesi Enbar'dan kaçarak Bağdat'a geldiğini söyledi. Askeri yetkili, "Bağdat'a giriş yapmak ve burada ikamet etmek isteyen aileleri kefil sistemine tabi tutuyoruz. Şehirden bir kefili olanları Bağdat'a alıyoruz. Bağdat dışındaki kent ve bölgelere gitmek isteyenlerden kefil istemiyoruz" dedi.
Enbarlı Hatice Mecid, DAEŞ militanlarının "vahşi katliamlarına" tanıklık ettiğini öne sürerek şunları söyledi:
"Kafa kesme, kadınlara tecavüz, ev yakma ve dağıtma olaylarını gördüm. Polis ve ordu mensuplarını idam ediyorlar. Bu vahşete dayanamayıp yanımıza tek kuruş para ve eşya almadan canımızı kurtarmaya çalıştık."
Bir başka sığınmacı Sura Kerim de DAEŞ militanlarının, kardeşi ve babasını gözlerinin önünde kurşuna dizdiklerini iddia ederek, "Yaşlı annem ve çocuklarımı alarak kaçtık. Ölülerimizin mezarı bile olmayacak" dedi.
Casim Duleymi (78) ise DAEŞ'in kente girmesinin sorumlusu olarak yerel yetkilileri suçladı.
Sünni halkın yaşadığı Ramadi'de 2013 yılından beri çatışmalar yaşanıyordu. Irak ordusunun Ramadi'den çekilmesi üzerine bölge tamamen DAEŞ'in kontrolüne girdi. Irak askerlerinin çekilirken geride yüzlerce askeri araç ve ağır silah bıraktığı belirtiliyor. Ramadi'de insani durum ise kötüye gidiyor. Çatışmalar nedeniyle yerel halka yardım ulaştırılamıyor.
Öte yandan Irak ordusu Şii milislerin desteğinde Ramadi'ye büyük bir operasyona hazırlanıyor. ABD öncülüğündeki koalisyon ülkeleri de söz konusu operasyona hava saldırısı desteği verecek. İran'ın da kara desteğiyle Irak ordusuna yardım edeceği öne sürülüyor.
