|

Türk köyünden selam var

Yüzyıllar öncesine dayanan Türkiye ile Açe arasındaki bağ, tsunami felaketi sonrası daha da kuvvetlendi. Türk Kızılayı, dev dalgaların yok ettiği yerleşim yerlerinde yeni yaşam alanları inşa etti. Türk bayrağı işlenmiş evlerinde yaşama tutunan Açeliler, “Türk insanı güzel” derken Türkiye’ye de selamlarını yolluyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/05/2015 Perşembe
Güncelleme: 12:29 - 7/05/2015 Perşembe
Yeni Şafak

2004 yılındaki afet nedeniyle Açe'de yaklaşık 2 milyon 200 bin kişi evsiz kaldı. Depremin hemen ardından Türkiye'nin yardımını bölgeye taşıyan Türk Kızılayı, dev dalgaların haritadan sildiği yerlerde yeni yaşam alanları inşa ederek Lampuuk ve Bitai bölgelerinde binin üzerinde konuta imza attı. Evlerin ön cephelerine Türk bayrağı işlenmiş, Türkiye'den bir mahalle gibi.


Bizi bahçede oynayan çocuklarıyla birlikte karşılayan hane sakinlerinin güler yüzü umutlandırıyor. “Türk insanı güzel" diyen Titin Farid, Türkiye'ye selamlarını yolluyor.



YARALAR BİR BİR SARILIYOR


Türkiye'den giden yardımlar konut yapımıyla sınırlı kalmıyor. Deprem sonrası yarım kalan eğitimin devam etmesi için Banda Açe'de okul yaptıran Türk Kızılayı, hastanelerin yeniden faaliyete geçebilmesi için destek veriyor, toplumun gelecekte ortaya çıkması muhtemel acil durumlara müdahalesinin geliştirilmesi ve Endonezya Kızılhaçı'nın kapasitesinin arttırılması için "Türk Kızılayı Sultan II. Selim Açe Toplum Merkezi" projesini de hayata geçiriyor. 2006 yılında Endonezya Kızılhaçı'na devredilen merkezin mali açıdan desteklenmesine 2015 yılı sonuna kadar devam edilmesi öngörülüyor. Diğer taraftan Türk ekiplerinin, 2004'teki tsunami sonrası 2008'de Pasifik Okyanusu'nda meydana gelen 7.7 şiddetindeki deprem ve 2009'daki sel felaketinin ardından da Endonezyalıların yaralarını sarmak için insani yardımda bulunduğunu unutmamak gerek.



Açe'nin muhafızları Osmanlı şehitliğinde



Aralık 2004'te tsunami ile yerle bir olan Açe'de Türk halkının dikkatini ilk olarak, bölgede dalgalanan Türk bayrakları çekmişti. Binlerce kilometre ötemizde yaşayan Açeliler ile Türkler arasındaki bağ, yüzyıllar öncesine uzanıyor. Açe Sultanlığının Sultan II. Selim'den talebi üzerine gönderilen 600 kadar Osmanlı askerinin bir kısmı, Açelilerin Portekizlilere karşı verdiği savaş sırasında şehit düşerek Bitai'deki Osmanlı Türk Mezarlığı'na defnedilmişti. Birçoğu ise Açe'ye yerleşerek o zaman "Beytü'l Makdis" olarak adlandırılan Bitai Köyü'nü kurdu. Türk Kızılayı, “Türk Köyü" olarak da anılan bölgedeki Selahaddin Mezarlığı'nı 2004'teki depremde gördüğü hasarın ardından aslına uygun olarak restore etti.



Karada yüzen gemi


Başkent Banda Açe'de altyapı, yollar ve binaların bir kısmı yenilense de yaşanan felaket unutulacak gibi değil. Okyanus suları şiddetli deprem sonrası Banda Açe'nin 15 kilometre kadar içine ilerlerken, dev dalgalar jeneratör yüklü “PLTD Apung" gemisini 5 kilometre sürükledi. 11 yıldır saplandığı yerde duruyor o gemi. Başkentin enerji ihtiyacının yarısı halen bu gemideki jeneratörler aracılığıyla karşılanıyor. Mürettebattan deprem sonrası gemiyi terk ederken askerlerden biri içeride uyuyakalıyor ve kurtuluyor. Hâlâ Banda Açe'de yaşıyor.



30 METRE DALGALAR


Bölgede yaşananlarla ilgili bilgi veren rehber Lina, “Punge Blang Cut" adındaki semtte evlerin yüzde 80'inin yeniden imar edildiğini söylüyor. En son 100 yıl önce tsunami yaşanan bölgede halk böylesi büyük bir felaket karşısında ne yapacağını bilememiş, herhangi bir uyarı sistemi de yokmuş. Depremden sonra dışarı çıktıklarında gördükleri dalgaların normal su olduğunu sanmışlar. Ancak depremden 15-20 dakika sonra hayatlarının sonuna kadar unutamayacakları acı tecrübe ile yüzleşmişler. Karşılaştıkları felaketin ne olduğunu anlamadıkları için ne yapacaklarını da bilmeden sadece koşmuşlar daha yükseğe. Kuzeybatı sahilinde denizden ilk yükselen dalgalar 20-30 metreyi bulurken, şehre ulaştığında 5 metre yükseklikteki tüm alanları sulara gömmüş.



Banda Açe'yi haritadan silen afet sonrası üniversitelerde afet yönetimi dersleri verilmeye başlanmış, uyarı sistemleri yerleştirilmiş. Yüksek katlı sığınma evleri yapılmış, yönlendirme işaretleri konulmuş başkentin kritik noktalarına. Tsunami halinde insanlar artık nereye gideceklerini biliyorlar.



İsimleri karanlık odada yaşıyor



Felaketin izleri, Açe'deki altyapının ve evlerin yeniden inşası ile birlikte azalsa da insanların hayatındaki yıkıma Tsunami Müzesi'nde yeniden şahit oluyoruz. Dev dalgaların yaşattığı dehşet, müzenin, iki tarafından sular akan, dar ve karanlık koridorlarında kendini anımsatıyor. Yine karanlık bir oda çıkıyor karşımıza. Müzenin tam ortasında yükselen, tsunamide hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu oda, tavanında Allah lafzı ile aydınlanıyor. İçeride aralıksız Kur'an-ı Kerim okunuyor. O günlere geri gidiyorsunuz, duvardaki her bir ismin yaşam mücadelesi verdiği o dakikalara buruk bir yolculuk yapıyorsunuz. Afet sonrası çekilen görüntülerin yayımlandığı video kayıtlarını izlerken ise salondan hıçkırık sesleri yükseliyor. Endonezya'nın başına gelmiş en büyük afet karşısında bir kez daha irkiliyorsunuz.



Bir o cami ayakta kaldı


Türk köyü Lampuuk, 11 yıl önce bir fotoğraf karesinde tek kalan görüntüsüyle dehşet anlarını akıllara kazıyan Lhoknga'daki Rahmatullah Camii'nin yakınlarına kurulmuş. Tsunami dalgalarının yuttuğu bölgede ayakta kalan tek yapı olan cami de Türk Kızılayı'nın yardımlarıyla onarılmış.



#açe
#türk köyü
#deprem
9 yıl önce