|

Yüzleri kızarmıyor

Göçmenleri Avrupa’nın dışında tutan ‘kale’ politikası binlerce mültecinin hayatını karartırken, AB, ortağı olduğu felaketi önlemek yerine utancı katlama peşinde. Liderlerin aldığı karara göre, sığınmacılar için yaşam güvencesi sağlanmaktansa mültecileri kıtadan uzak tutmak için kaçakçı botları imha edilecek. Çaresiz insanlara "kendi ülkelerinde daha fazla koruma imkanı” sözü verilmesi ise AB’nin “yardım” geçmişine bakınca göz boyamaktan başka bir anlam ifade etmiyor.

Yeni Şafak
04:00 - 25/04/2015 Cumartesi
Güncelleme: 21:26 - 24/04/2015 Cuma
Yeni Şafak

Akdeniz'de 19 Nisan'da teknelerinin batması sonucu İtalya'ya ulaşmak isteyen yüzlerce göçmenin hayatını kaybettiği facianın ardından Brüksel'de önceki gün yapılan AB zirvesinde, bulundukları ülkelerde yardımdan mahrum kalan göçmenlerin Avrupa kıtasına ayak basmaktan da uzak tutacak yöntemler ön plana çıktı. İtalya açıklarındaki Triton ve Yunanistan açıklarındaki Poseidon operasyonlarının bütçesinin üçe katlanması kararlaştırıldı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, “Hayat kurtarmak sadece denizde insanları kurtarmakla olmaz. İnsan kaçakçılarını durdurmak ve düzensiz göçe çözüm bulmak da gerekir” dedi. Ancak bu sözler sarf edilirken, AB ülkelerinin, Akdeniz'de bini geçtiğimiz hafta olmak üzere 4 ay içinde bin 750 mültecinin boğularak ölmesine göz yumduğu gerçeği göz ardı edildi.



YETKİ MOGHERINI'DE


Zirvede ayrıca AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'ye, “İnsan kaçakçıları tarafından kullanılmadan önce tekneleri tespit etmeye, ele geçirmeye ve imhaya yönelik” muhtemel askeri operasyonun hazırlıklarını başlatma görevi verildi. Kararlarda, üçüncü ülkelerle istihbarat paylaşımının ve polis işbirliğinin artırılarak ve ilgili AB kurumlarının seferber edilerek insan kaçakçılığı yapan çetelerin dağıtılması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması istendi.



BUNUN ADI İKİYÜZLÜLÜK


Türkiye, sınırları içindeki 2 milyon civarında mülteciye bugüne kadar 5,6 milyar dolar yardımda bulunurken, Avrupa ise kesenin ağzını açmakta tereddüt etmişti. Şimdi ise göçmen faciası sonrası alınan kararlar arasında, zulüm ve savaştan kaçan insanlara kendi ülkelerinde “daha fazla koruma ve Avrupa'da daha fazla sığınma imkanı” sözü verilmesi inandırıcı bulunmuyor.


BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre, geçen yıl Akdeniz üzerinden 219 bin sığınmacı ve göçmen Avrupa'ya ulaşırken yaşanan facialarda, en az 3 bin 500 kişi hayatını kaybetti.



Türkiye'ye destek denizde kum!


Suriye ve Irak'taki durumla ilgili Türkiye'yle işbirliğini artırma kararı alan AB liderleri, göçmen akınlarıyla ilgili bilgi toplamaları ve yerel makamlarla işbirliği yapmaları için bölgedeki kilit ülkelere göç uzmanları gönderilmesi konusunda anlaştı. Ancak Avrupa'nın mülteci krizi karşısındaki tutumu, Türkiye'nin yükünü hafifletmekten çok uzakta. Suriye ve Irak'tan 2 milyon civarında mülteciye Türkiye 5,6 milyar dolar yardımda bulundu. Avrupa Komisyonu ise, Türkiye'deki mültecilere 200 milyon euroya yakın yardım yapmakla yetindi.



Hollanda'ya BM'den sert tepki

Fransa'nın teklifi tartışmalara yol açarken, Hollanda'da koalisyon ortakları ise iltica başvuruları reddedilen sığınmacıların barınması konusunda “sözde” anlaşmaya vardı. Buna göre, kaçak göçmen durumda olan sığınmacılar sadece 5 kentte oluşturulacak merkezlerde geçici bir süre kalabilecek ve sonra sınırdışı edilecek. Amsterdam'ın kararına ilk tepki BM insan hakları raportörü Philip Alston'dan geldi. Alston, “Hollanda, kendini Avrupa'nın ortasında, insan hakları sorumluluklarını reddeden bir adaya dönüştürecekse bunu açıkça söylesinler” dedi.



Hayatta kalmak için idrar içiyorlar


Uluslararası Af Örgütü, Avrupa'nın göç politikasının yeniden gözden geçirilmesini isterken, Save the Children örgütü ise kaçak mültecilerin dramına dikkat çekti. Örgüt sözcüsü Gamma Parkin, Avrupa'ya gidiş öncesi Libya'da hücreleri aratmayan odalarda tutulan mülteci çocukların, gıda ve su verilmediği için idrarlarını içerek hayatta kalmaya çalıştığını aktardı. Parkin'in açıklamalarına göre, yolculuğun Libya durağında küçük çocuklar, 9 ay kadar hapis tutuluyor. Hamile kadınlar, hiçbir tıbbi müdahalenin olmadığı ortamlarda doğum yapmak zorunda kalıyor. Bazen 100 kişi aynı odada istif halde yaşamaya mahkum ediliyor.



'Umut yolculuğu' raylarda bitti


Denizdeki facianın ardından bu kez Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan bir grup mülteci tren kazasında hayatını kaybetti. Selanik-Belgrad arasında çalışan ekspres treni, yasa dışı yollarla daha iyi bir yaşam için Avrupa'ya sığınmaya çalışan bir grup mülteciye çarptı. Kazada Afgan ve Somalili oldukları belirtilen 14 mülteci hayatını kaybetti. Yunanistan üzerinden Makedonya'ya gelen mülteciler, insan kaçakçılarının önceden belirlediği demiryollarını takip ederek Makedonya ile Sırbistan sınırındaki Loyane köyüne ulaşmaya çalışıyor. Mülteciler, yakalanmamak için yolculuklarını genelde gece karanlığında yapıyor.



AB bayrağını yaktılar


Sığınmacılara kapılarını kilitleyen Avrupa'da göçmenlere destek gösterileri de yapılıyor. Yunanistan'ın başkenti Atina'da “Irkçılık ve Faşizm Karşıtı Hareket Örgütü” üyesi göstericiler ile kendilerini “iktidar karşıtı anarşist” olarak adlandıran gruplar, ırkçılık ve faşizm karşıtı sloganlar eşliğinde Vasilisis Sofias Caddesi'ndeki Avrupa Birliği'nin merkez bürolarına kadar yürüdü. AB bürolarının bulunduğu binanın önünde gösteri yapan ve Avrupa Birliği Sınırları Koruma Teşkilatı'nın (Frontex) fesh edilmesini ve Yunanistan'daki göçmen kamplarının kapatılmasını isteyen eylemciler, AB bayrağını yaktı ve binaya kırmızı boya fırlattı.




#Avrupa Birliği Sınırları Koruma Teşkilatı
#göçmeler
#avrupa göç
#Frontex
9 yıl önce