Osmanlı Türkçesi’ni çok severek öğrendiğini belirten 17 yaşındaki 10. Sınıf öğrencisi Deniz Elif Gülderer, alfabenin zor olduğuna ilişkin iddiaları, “Rusça da öğrendim, Osmanlı Türkçesi daha kolay. Osmanlı Türkçesi’nin Türkçe’den hiç farkı yok” dedi. Geçmişini bilmeyen toplumların geleceğe yürüyemeyeceğini söyleyen Gülderer, bu nedenle öğrenmenin ihtiyaç olduğunu söyledi. Akademisyen olacağını belirten Ayşe Gülnur Kabaca, “Geçen yıl da Arapça dersi aldım alfabe bildiğim için sorun olmadı” dedi. Osmanlı Türkçesi’ni hep yazıp hem okuyabilen Şeyma Uslu da, alfabenin zor olmadığını belirtiyor. Mehmet Furkan Özen ise, “Eğlenerek öğreniyorum. Ancak zorunlu olmamalı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Osmanlıca ön okuma listesi oluşturulmasını isteyerek tavsiyelerde bulundu. Avcı, "Peyami Safa’nın ‘Doğu ve Batı Sentezi’ni, Atilla İlhan’ın ‘Hangi Batısı’nı, Mümtaz Turhan’ın ‘Maarif Davaları’nı, Cemil Meriç’in ‘Bu Ülkesi’ni, Ş. Süreyya Aydemir’in ‘Suyu Arayan Adam’ını okuyalım, okusunlar. Çünkü, o şurada alınan kararlardan bir tanesi de okullarımızda okuma kültürünün geliştirilmesi önerisiydi. Buradan başlatalım. Okuma kültürünü geliştirme önerisine önce biz, kendimiz uyalım siyasetçiler olarak da.”